3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
587
Okunma
.....Dileklerimdir.......
TÜRKİYE
Türkiye önümüzdeki 10 yıl içinde Batı ya entegre olarak AB ye girecektir.
Sözüm ona Milletinin menfaati için Batı kapısında 40 küsur yıl bekleyen Türkiye sonunda muradına erse de uzun yıllar kendi elini kendisi bağlar durumda Batı ve Amerikanın Müslüman kıyımına sadece seyirci kalacaktır.
Türkiye bulunduğu bölgeden adeta kendini dışlarken, savaşların uzun yıllar süreceği o bölgede kendini kurtarmasını bilecektir. Türkiye oluşacak her savaşta bizzat yer almayarak, "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" politikasını sürdürmeye devam edecektir.
Türkiye’nin Batı adına savunduğu ısrarcı inadı sebebiyle kendisini rahatsız eden terör belasından maalesef kurtulamayacaktır. Türkiye’ye karşı bölücü faaliyetler gösteren terör şebekeleri başarıya ulaşamasalarda, Batı sinsi sinsi Kürt kartını AB ye girmiş müttefiki olan Türkiye ye karşı kullanmaktan geri kalmayacaktır.
Türkiye; kendisini yönetenlerin bitmek bilmeyen ihanet ve gafletleri nedeniyle, tabiri yerinde ise iki cami arasında kalmış beynamaza dönecektir.
Türkiye’yi yönetenlerde İslam’ın seceresi gerçek anlamda olmayacaktır.
Uzun yıllar Türkiyenin kaderini ellerinde bulunduranlar İslam’a teveccüh etmeyecektir.
Türkiye’nin elini kolunu bağlayan nedenler arasında en belirgin olanlar, bugün için dış borç ve AB kapısında beklemek ve içine sinmiş gücü tartışılmaz olan devşirme takımının etkisine girmesi olarak görülsede; maalesef Türkiyeyi yönetenlerin Türklük bilinci ve İslam’dan kopuk iktidarları, uzun yıllar Türkiye’yi gereksiz bir suskunluk ve içe dönük politikalara itecektir.
Bugün Türkiye de her alanda etkisi tartışılmaz olan devşirme takımını alt etmek kolay olmayacaktır.
Uzun yıllar Türk Milletinin özüne küsmesini sağlayan ve "Türk Milleti bir şey başaramaz" noktasında Türkiye’yi Batı ya köle etmeyi deneyenler kan ve zulümle alt edileceklerdir. Akıbetleri çok korkunç olacak olan bu satılmış devşirme takımının hiç bir etkisi kalmayacaktır.
Kendi Milli gücünü ve ruhunu hatırlatan içindeki azınlık ile Azerbaycan gençleri, İranı zorlayarak ve kışkırtarak Türkiye’ye görevini hatırlatacaktır.
Mecburi olacak bu değişim Türk Milleti içinde büyük bir uyanışa sebep olacaktır.
Her defasında Batı’yı yanına alan Kürt’lerin azgınlıkları başta Türkiye olmak üzere İran ve Suriye’yi etkisi altına alacaktır.
İran’ın uzun süre Kürt’leri koruma ve kollama inadı kırılamayacaktır.
"Ülkem yıkılırsa" korkusuyla destek verdiği Kürtler İranı sırtından vuracaktır.
İhanet bugünden başlamıştır.
Fakat en büyük darbeyi Kürt’lerden değil, Güney Azerbaycan Türk gençliğinden yiyecek olan İran; demokratikleşme sürecine girecek ve 2 parçaya bölünecektir.
Güney Azerbaycan ve Fars Milleti olarak şekil alacaktır. Kürtler ise yıllarca yaptığı sinsi planlarında başarıya ulaşamayarak hezimete uğrayacaktır.
İran’ın bölünme aşamalarının yapıldığı o günlerde hızlı bir karar alınacaktır.
İran o bölgede bir kurt kapanına benzeyen düzende yok olmamak için 2 parçaya bölünme sürecine razı olacaktır.
Türkiye bir AB ülkesi olmasına rağmen bölgedeki gücünün etkisiyle, Doğu da gelişen olaylara sırtını dönmeyerek, başını kendisinin çektiği ikinci bir müttefik oluşturacaktır.
Türk Milletinin zaruri olarak zorladığı Türkiye yöneticileri özüne zorlada olsa dönecek yada döndürüleceklerdir.
Türkiye için büyük atılımların olduğu, Batı ve Doğu’yu gücüyle etkisi altına aldığı uzun yıllar başlayacaktır.
Artık Türk hakimiyeti heryerde etkisini gösterecektir.
Fars İran, Suriye, Güney Azerbaycan, Azerbaycan ve Türkiye beraberliğini sağlayarak Rusya’yıda yanlarına alarak o bölgede Batı ile yıllardır fingirdeşen Kürtler tam anlamıyla bozguna uğrayacak ve bölgede en ufak bir varlığı kalmayacaktır.
Gelecekte saf tutmalar Milletler için çok zaruri hale gelecek ve cepheler kendini her alanda gösterecektir.
S.arabistan ve Pakistan da oluşan bu müttefiklerin arasına katılacaktır.
Hiç şüphesiz en doğrusunu Allah bilir.
AMERİKA VE SİYONİST İSRAİL
Neredeyse 300 yıllık mazisi olan ve değişik milletlerden meydana gelen, son bir asırdır dünyada gücünü ve etkisini gösteren Amerika, Siyonist İsrail’e Lübnan da masum insanları öldürtecek kadar acımasız davranarak her istediğini yapsa da, kendisini bekleyen korkunç akıbetten kurtulamayacaktır.
Türkmenistan, Azerbaycan, İran ve Irak petrollerini müslümanlara bırakmamak için uzun vadeli sinsi planlar gerçekleştiren Amerika, bu amaçlarına önümüzdeki 20 yıllık süreçte de devam edecektir.
Bir kadın ve bir zenci başkandan sonra ekonomik olarak inanılmaz bir çöküntü içine girecektir.
ABD kendi yıkımını günümüzde hızlandırmış bir felakete doğru sürüklenmektedir.
Sözüm ona uzun yıllar hürriyetin ve gücün eşsiz ülkesi olan Amerika dünyanın ırkçılık yapan zenci - beyaz çatışmalarının olduğu istikrarsız bir ülke haline gelecektir.
Kesinlikle Amerikanın sonunu zenciler ve içinde sayıları bugün 50 milyona varan gizli ırkçı Evangelist hristiyanlar ve yıkılmış siyonist İsrail’in akıbeti belirleyecektir.
Kürtl’eri kullanarak Ortadoğu da kendilerince barikat oluşturan Amerika ve siyonist İsrail kendi dertlerine düşecektir.
Olan ise ( kurtarılmış topraklar) hayaliyle dünyada milyonlarca masum insanların kanına giren Yahudilere olacaktır.
Yahudilerin telaş ve perişanlık günleri fravun dönemini aratır hale gelecektir.
Amerikanın sonu 16 parçaya bölünen Rusya dan daha beter olacak ve rakamla ifade edilemeyecek ülkeler meydana gelecektir.
Dünyanın nifak ve felaket üreten bir makinesi olan Siyonist İsrail ise abisi ABD ile aynı akıbete uğrayacaktır.
ABD ve siyonist İsrailin uğrayacakları bu hazin sona inanmayanlar, binlerce yıl dünyayı ellerinde bulunduran Roma imparatorluğuna ve Osmanlı devletine bir baksınlar ve ders alsınlar.
Allah’ın bizzat verdiği kendi vaadi gerçekleşecektir.Felaket asırlarca insanlığı belalara sürükleyenlerin üstüne olurken, selamet İslama teveccüh gösterenlerin üzerine olacaktır.
Hiç şüphesiz en doğrusunu Allah bilir.
AVRUPA
Amerika’nın ve siyonist İsrail’in korkunç akıbetleri ilkin Batı’yı etkilemese de, ihtiyarlamış ve nüfusu gittikçe azalan Batı, ekomik yenilgiye uğrayarak teknolojiyi Asya’ya kaptıracaktır. Asya’dan kasıt Müslüman ülkelerdir.
Batı ve Arap dunyasi anlaşmazlıklarında arabulucu olması için Türkiye’nin hakemlik görevini yapmasını isteyecektir.
Siyonist İsrail’in yıkılış sürecine kadar Batı ve Araplar İsrail eliyle çok savaşlar yapacaktır.
Bu savaşlar da Güçlü duruşuyla ve AB ülkesi olma sebebiyle Türkiye arabulucu rolünde olacaktır.
Kürtlerin o bölgede ki biten egemenliği ile eziyet yılları başlayacaktır.
İran’dan, Suriye’den ve Türkiye’den toprak talep eden Kürtl’er siyonist İsrail ve Batı tarafından kullanıldıklarını anlamaya fırsat bulmadan hezimete uğrayacaktır.
Türk’ler bundan böyle tarihin her safhasında icraat gösterecekler, hükmüne ve fikrine daima itibar edilecektir.
Rum diyarı ile Arap Müslüman alemi arasında vuku bulacak her anlaşmazlıklar da daima fikirlerine müracaat edilen bir Türkiye olacaktır.
Arap ve Batı anlaşmazlığında fikrine müracaat edilmiş olan Türkler, uzun yıllar tavrını hep Batı’dan yana kullansa da gücünün farkına çabuk varacaktır.
İstikrarlı duruşuyla caydırıcı olma özelliğini taşısa da; hükümetler ve askeri güç olarak Batı ile hareket edişi Arap’lar tarafından pek hoş karşılanmayacaktır.
Bundan böyle asla tek başına hareket edemeyecek olan Türkiye, Oluşturduğu müttefik ülkelerin kozunu hem Batı ya hem de Arap’lara karşı kullanarak siyasetin inceliklerini gösterse de uzun yıllar lider olma fırsatını yakalayamayacaktır.
Anadolu da Millet içinde gelişecek olan Türk İslam düşüncesi Türk devletini ellerinde bulunduran beylerin Batı’ya karşı olan uyku halini kaldıracaktır.
Batı dünyası ise, yıkılmış Amerika’nın ardından kurtarıcı simidi gibi sarıldığı Türkiye’den en büyük tokadı yiyecektir.
Türklük bilinci Anadolu toprakları üzerinde yeniden hakimiyetini sağlarken Müslüman dünyayı kucaklamasını bilecek ve ipleri tamamiyle eline alacaktır.
Hiç şüphesiz en doğrusunu Allah bilir.
ARAPLAR
Türk’ler Osmanlı döneminin yıkılışında en büyük pay sahibi olan Araplardan çok ihanet görmüştür.
Türk insanının Araplara güvenmeyişinin altında yatan gerçekler, Arapların bir çok beldelerde Batı ile bir olarak Osmanlıyı sırtından vurmuş olmasındandır.
Türkiye’nin bu çetin yıllarda en büyük mücadeleyi vermesi gereken kesim maalesef içinden çıkacak Arap uşaklığını dini bir inanç sayan ve dini de siyasete alet eden, nostaljik halifelik peşinde koşan insanlar topluluğu olacaktır.
Onların gücünü bugünden görmek için bugün ki basiretsiz ve Arap uşaklığını Atatürkçü ve laik sisteme entegre olduğunu söyleyecek kadar alçaklaşan hükümetten anlayabiliriz.
O yıllarda Türkiye sadece içindeki Sabateist mason bozması devşirmeler ile mücadele etmekle kalmayacak, Arap uşaklığının fedaileri olan softalarla da savaşmaya mecbur kalacaktır.
Ekonomik ve iktisadi yapısı bir türlü oturtulamamış, üstüne üstlük ordusuda bilinçli şekilde zaafa uğratılmış Türkiyenin tek acısı bu nedenle olacaktır.
Batı ve Amerika destekli Kürt’lerin gözü dönmüş ipe sapa gelmeyecek hayalleri ve yarınlarda azgın bir köpek gibi saldırmalarına sebebiyet verecek akılsız girişimleri; Orta doğu da tarihin hiç bir döneminde olmamış toplu katliamlarına sebebiyet verecektir.
Kürt’ler kendi ektiklerini çok korkunç bir şekilde biçeceklerdir.
Türkiye kendi içinde verdiği çok kısa ve hızlı mücadelesinden sonra AB ülkesi durumunda Batı’yı oyalayarak, Doğu da kurduğu ikinci müttefik güçler ile girişimlerde bulunacaktır.Batı’dan hiç bir beklentisi kalmayan Türkiye şartların zorlayarak kurdurduğu müttefik ülkeler ile İslamın tecelli edecek adaletinin önünü açacaktır.
İngilizlerin güdümünde kurulmuş olan Vahabilik gibi İslam’ın sapkın inancına sahip S.Arabistan; Mezhep kavgalarıyla İslam’ın 50 türlü fırkasına bölünen Arap kavimleri Türkiye’nin Batı’ya karşı verdiği onurlu mücadelesinden etkilenerek kendi iç kavgalarını bir kenara bırakacaklardır.
Türkiye’den aldıkları destek ve moral ile bir araya gelecek olan Araplar yıkılmış Amerika ve siyonist İsrailden sonra Batı’ya saldırma yollarını arayacaklardır.
Son sözü Türk Milleti İslam’dan yana koyacak ve İslam ülkelerine kapıyı Batı’ya karşı savaşmak adına açacaktır.
Türkiye bölgedeki gücünu kullanarak Batı’ya sırtını dönecek ve inanç bağlamında Müslüman Araplar ile bir hareket ederek, bir İslam komutanı önderliğinde, İslamın gerçek cihad ordusuna Karadeniz kıyılarından girmek suretiyle kapılarını açacaktır.
Bugüne kadar yeryüzünde görülmemiş bir cihad gerçeklecek, dünyanın nifak saçan siyonist İsrail ve Amerikanın yıkılmasından sonra Avrupa’nın haçlı hakimiyetine kesinlikle son verecektir.
O gün Milli kavramlar bugün olduğu gibi devam etse de (Türk, Arap,)
İslam yeryüzüne mutlak hakim olacaktır. O gün hiç bir Milletin başka bir Millete üstünlüğü kalmayacaktır.
Hiç şüphesiz en doğrusunu Allah bilir.
NOT: Bütün bu yazılanlara bir komplo teorisi veya bir adamın gördüğü kişisel bir rüya denilebilinir yada deli saçması olarakta tanımlanabilinir.
Eyvallah!
Fakat bildiğimiz bir şey var; oda, Allah o günleri İslam’ın kılıcını şerefiyle sallamış olan Türk Milletine ve mazlum Müslüman dünyasına gösterecektir.
Ve sonuç Mehdi’ninde çıkmasiyle birlikte ALTINÇAĞ başlayacaktır.
İnsallah zafer Müslümanların olacaktır.
K.Kurultay