Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
MEDAMED Selçuk KORKMAZ
MEDAMED Selçuk KORKMAZ
VİP ÜYE

Şerbetçi Tahir ve develer

Yorum

Şerbetçi Tahir ve develer

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1003

Okunma

Şerbetçi Tahir ve develer

1937 senesinin sıcak bir yaz ayında Mardin güneşin altında kavrulurken Suriyeden esen serince sam ruzgarının etkisi Mardinin dar ve dik sokaklarda hissediliyordu.

Şerbetçi Tahir emmi yine şıgırdatıyor elindeki yeni kalaylanmış uzun zincirli bakır şerbet taslarını.
Yaşı kemale ermiş Tahir emmi yılların tecrübesiyle yaptığı şerbetlerin tadına doyulmaz içen bir daha içerdi.
Alın teri ile helalinden kazanan bu yaşlı ihtiyarda farklı bir duruş farklı bir mahsumiyet hali vardı.

O sene on iki yaşına yeni girmiş olan Küçük Muhammed arada birde olsa Tahir emmiden şerbet içer ve ona şöyle derdi

Küçük Muhammed:
Amca sende bir sır var ama çözemedim.
Tahir emmi bu küçük çocuğun başını okşar tebessüm ederdi.

Küçük Muhammed geçer bir köşeden seyrederdi yaşlı şebetçiyi şerbet taslarının çıkardığı tıngır şıngır melodileri eşliginde.

Küçük Muhammed her şerbet içtiginde şerbetçiye
Küçük Muhammed:
Amca sende bir sır var çözemedim der.
Bu olay bir kaç defa tekrarlanınca .
Şerbetçi Tahir emmi:Gel oğlum otur yanıma da anlatayım sana.
Küçük Muhammed heyecanla oturur şerbetçi emminin yanına ve başlar şerbetçi Tahir anlatmaya

Şerbetçi Tahir emmi:
Yıllarca çalıştım didindim artık yaşlanmaya başlamıştım bir sabah kaltım farklı bir ruh halim vardı gönlümden geçeni yapmak istiyordum.

Tek başıma Medineye gidip orda yaşamımın son günlerini tamamladıktan sonra nasip olursa oraya defnedilmek peygamber efendimize komşu olmak düşüncesindeydim.
Dinimzde istişarede bulunmak sünnettir dedim ve kalıkp Mardin Müftüsüne vardım.
Anlattım içimdekileri müftü efendiye sessizce beni dinleyen.

Mardin Müftüsü:
Peki dedi git giderken bizden de selam götürürsün Medine Müftüsüne
Tahir emmi:Tabi efendim ne demek!!!
Çok sevinmiştim Mardin Müftüsüde beni haklı bulup desteklemişti
Hiç vakit kaybetmeden çoluk çocuğa belli bir iaşe parası bıraktıktan sonra helalleşip Medineye giden kervanlardan birine katılıp çıktım yola
Mukaddes topraklara yürüyorum Yarabbim bu ne saadet.
Günlerce süren yolculuğun ardından nihayet varmıştık Münevver şehir Medineye

Lakin kimseleri tanımam etmem Medinede bari şu üzerimdeki selamı teslim edeyim sahibine diyerek Medine Müftüsüne vardım.
Medine Müftüsü tebessümle karşıladı beni ilettim emanet selamı kendisine biraz halleştikten sonra
Medine müftüsü:
Hayrolsun Tahir efendi seni buralara getiren nedir?

Diye sorunca başladım anlatmaya sözüm biitigi zaman gözlerimin içine bakan Medine Müfütüsü bana şöyle dedi
Medine Müfütüsü:
Sen bu gece Medine kabristanında uyu yarın seninle bir daha görüşelim
Tahir emmi:
Efendim neden kabristan?
Medine Müfütüsü:
Dedim ya sabah görüşürüz
Aklımda binbir soruyla ayrıldım müftü efendinin huzurundan akşam Namazını mescidi Nebebi de kıldıktan sonra Medine kabristanına vardım.

Yatsıyıda kabristanda eda ettikten sonra bir mezarın yanına uzandım aklımda sorularla saga sola dönerek vakti gecirdim ama ne hikmetse bir türlü uyuyamıyordum.

Gece saat iki sularında bazı tıkıtılar duymaya başladım Ay ışıgının aydınlattığı mezarlıkta başımı kaldırıp seslerin nereden geldigini anlamaya çalıştım.

Mezalığa doğru gelen beyaz develeri gördüm her yönden geliyorlardı onlarca yüzlerce aklım gitti bu gece saatinde bu kadar beyaz deve nerden nasıl gelir.
Derken Medine kabristanında bazı mezarlardan siyah develer çıkmaya başladı.

Yarabbim bu nasıl iştir ben uyumuyorum rüyada degil bunlar;Neler oluyor diye olayı anlamaya çalışrken siyah develerin çıktığı mezarlara beyaz develer girmeye başladı
Aman Yarabbim siyah develerde kabristanı terk edip gittiler degişik yönlere doğru.
Bu hareketlilik sabah ezanına kadar sürdü bende an be an izledim tüm olanlrı.

Sabah ezanının sesiyle yerimden alelacele kalıp hızlı bir şekilde Medine Müftüsüne gittim.
Sabah Namazını kıldıktan sonra İmamlık yapan Müftü efendiye yaklaşarak efendim ben geldim dedim
Medine müftüsü:
Gel hele gel benimde aklımda sen vardın de hele ne gördün ne oldu anlat hele
Ben kabristanda olanları heyecanla anlatırken Müftü efendi gayet sakin bir dille bana
Medine Müftüsü:
Anladınmı?
Diye sordu
Ben neyi diye sordum?
Müftü:

Bak kardeşim dün gece gördüklerinin özü şudur
Medinede yaşayıpta kötü amel sahipleri o siyah develerdir.
Kötü insanlar burda medinede ölünce kabristana defnederiz ama mana aleminde onlar burada kalamazlar ve başka yerlerde vefat eden Salih Müslümanlarla yerleri degiştrilir.

Senin anlayacagın sen Mardinde yaşarken Hakkın rızasını kazanıp vefat ettigin zaman zaten buraya alırlar seni.
Sana bir kardeş tavsiyesi var git memleketine çoluk çocuğuna hasret kalma onlarıda hasret bırakma kendine.
Tahir emmi bu anlatılanlar karşısında biraz şaşkın biraz mahçup bir duruma düşer.
Müftü efendiyi haklı bulur memleketine dönmek için yola hazırlıklarını tamamlar Medine müftüsü Tahir emmiyi yolcularken arkasından şöyle seslenir

Medine müftüsü:
Mardin müftüsüne selamımızı iletmeyi unutma!
Bu yaşanılan olayı şeyh Muhammed VARŞILLI nın sohbetinde dinlerken aklıma ALLAH TÜM KALPLERİN ÜSTÜNDEDİR sözü geldi.

Bizİnsanlar sayılı günleri yaşarken şu fani Dünyada yaptıgımız iyilik ve kötülüklerin hesabı sorulmadan kendi muhasebemizi yapacak erdeme sahip olursak kanaatimce bir nebzede olsa attıgımız adımlara daha dikkat ederiz.

Günümüz Dünyası kaynayan bir kazan gibi her yerde zulüm almış başını gitmiş haberlerde cinayetler soykırımlar savaşlar hep liste başı.

Daha bir kaç gün önce Myanmar da katledilen binlerce mazlum İnsanın haberlerini dinledik sosyal meydada resimlerine şahit olduk.

Suriyede Irakta ve adını dahi bilmedigimiz cografyalarda İnsanın insana yaptıgı zulmü şu kainatta bir başka mahlukat yapmaz

Biz İnsanlar hem cahiliz hemde zalimiz

Malesef İnsanlık kapital degerler ugruna hırsı ve kibri yüzünden özünde var olan iyilik meşalesini söndürmek üzere.

Kıyamet denilen olayı İnsanlar kendi başlarına kopartacaklar.

Ben bir fert olarak kimseyi zilletten kurtaramam ama gönlümden gecenleri samimiyet ile beyaz bir sayfaya dökmek istedim.
Rabbimden dilegim tüm Ümmeti Muhammedi mana aleminde Medine kabristanında görmek olsun
Kalın salıcakla

Not:Küçük Muhammed sohbetinde bulunduğum Şeyh Muhammed VARŞILLI nın kendisidir.
Not:Tüm İslam aleminin Kurban bayramı mübarek olsun.




Selçuk KORKMAZ 31/08/2017














Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Şerbetçi tahir ve develer Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Şerbetçi tahir ve develer yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Şerbetçi Tahir ve develer yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL