SELİM’İN RÜYASI
Arkadaşlar ben rüyalardan çok etkilenirim. Bazen gün boyu gördüğüm rüyanın etkisinde kalırım.
Bazen günler, haftalar sürer. Neyse ki genellikle güzel rüyalar görüyorum. Sakın rüya görmekten sakındığımı sanmayın. Aksine çok hoşuma gidiyor.
Annem beni öpüp yatırdıktan sonra “İyi uykular, tatlı rüyalar” de. Ben de gördüğüm rüyayı ilk önce anneme anlatırım.
Geçen gün ilginç bir rüya gördüm. Uyanır uyanmaz anneme ve babama anlattım. Okula gider gitmez öğretmenime ve arkadaşlarıma da anlattı.
Gün boyu etkisinden kurtulamadım. Size de anlatayım mı? Anlatırım ama siz de arkadaşlarınıza anlatmayı unutmayın.
Odamın camından büyükçe bir kuş girdi. Yatağımın başına dondu. “Selim, birlikte biraz dolaşalım mı? Ne dersin?” dedi.
Bu güzel öneriye “hayır” diyemedim. Hemen kabul ettim. Kuşun sırtına bindim. Pencereden süzülerek dışarı çıktık.
Gide gide bir ormana vardık. Kuş büyük bir ağacın altına kondu. Ormandaki hayvanlar bizi büyük bir coşkuyla karşıladılar.
Aynı coşkuyla onları selamladım. Bir kütüğün üzerinde kocaman bir pasta vardı. Pastanın elinde mumlar ve tavşanın elinde bir bıçak.
Tavşanın doğum gününü kutluyorlardı. Hemen yanlarına gittik. Alkışlar eşliğinde tavşan mumlara üfledi. Ve pastayı kesti.
Kaplumbağa pasta dilimlerini tabaklara koydu. Zürafa pastaların, fil ise meyve sularının servisini yaptı. Büyük bir iştahla ikram edilen pastaları yedik.
Pastalarımızı yedikten sonra müzik eşliğinde eğlendik. O kadar çok eğleniyordum ki doğum günü partisinin bitmesini hiç istemiyordum.
Nihayet doğum günü partisi sona erdi. Bütün hayvanlarla vedalaştım. İstemeyerek de olsa yanlarında ayrıldım.
Bindim kuşun sırtına yatağıma geldim.
Siz de rüyamı ilginç buldunuz değil mi arkadaşlar?
Sakın arkadaşlarınıza rüyamı anlatmayı unutmayın. Onlar da arkadaşlarına anlatsınlar Selim’in rüyasını.
İSMAİL MALATYA