10
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
2474
Okunma


Gözlerimi sıkıca kapıyorum. Su beni yavaş yavaş yutuyor. Yanımdan küçük balıklar geçiyor. Yaralarımdan ufak ısırıklar alarak. Doymak istiyorlar . Sen kendini hiç hissettiğinde minik balıklar devleşiyor.
Güneş zorla göz kapaklarımı aralıyor çok sonra. Bir kıyıya vurmuşum. İçine not iliştirilmiş şişeler gibi. Şanslıyım. İçimden onca söz. Dışımda bir cam set. Öylece duruyorum.
İçim için dışımın telefi şart. Ömrümün kuzeyinde fırtınalar var, güneyi güllük gülüstanlık . Hadi kırın beni bir dost sofrasında. Kalbimi tanıyın. Kalbimde mürekkep izidir dünüm.
İki şehirden geçtim işte . Vinçler devrildi, duvarlar yıkıldı, yolları sel bastı. Emrivakinin tam göbeğinde , duman duman. İki şehirden geçtim başka bir şehre varmak için. Onca yırtığına rağmen bırakıp gidemediğim rüyalarım. Bir geçmiş zamandan pimi çekilmiş hayallerim.
Kalbimi görün. Kalbim hüngür hüngür. Buyum işte kabul edin öyle az öyle yok öyle yoksul . İki şehirde harcadım canımı. Bir ah ömür bu. İki şehirden geçtim .Sis çöktü, dallar kırıldı. Örgütlenip kalbime hücum etti gökkuşağı altı hurafem. Hatrıma düştü yine geçmiş zamanda kaybolmuş, uçuşan bulutum.
Kalbimi gömün.
Koşuyorum. Dar bir sokakta ensemde nefesler. Falıma bakmak çabasında bir adam. Falım bir intihar başında , bilmiyor. Tutuyor avuçlarımı . Ömrümü sığdıramadığım avuçlarımı. Azıcığım ben diyorum. Bırakın. Bırakın ellerimi.
“kalbim, eksik rüyalardan ıssız kuşhane
canımdan yoksullar kadar uzak düşmüşüm meğer
dokunamam ağzımdaki yarayla incitilmiş bir güle”
Diyor adam. Acınız acımla tanışır mıydı eskiden yoksa diyorum. Ardını ardında bırakıp da gidiyor. Sesleniyorum ;" Hey söz doktoru söyleyin ölecek mi sözcüklerim? Bari bunu söyleyin". Sözcüklerden köprüler kuruyorum. Ama olmuyor .
Cevapsız gidiyor. Uzun uzun gidiyor. Yalın ayak koşuyorum yine. Caddeler boyu gözyaşı içinde.
Sinem / Ağustos