Ödünç alınan son kuruşla ödenen ilk kuruş arasında tabii muazzam bir fark vardır. goethe
Mehmet berat TURAL
Mehmet berat TURAL

İNSANLIĞIN SON ADASINDAN UTANÇ GÜNÜNE!

Yorum

İNSANLIĞIN SON ADASINDAN UTANÇ GÜNÜNE!

0

Yorum

1

Beğeni

0,0

Puan

764

Okunma

İNSANLIĞIN SON ADASINDAN UTANÇ GÜNÜNE!

İnsanlığın son adası Osmanlıdan, güvenilecek son liman Türkiye’ye gelinen nokta: önce size sığınanlara çöpe atılmayı hak eden ne varsa ALLAH(!)rızası için kakalamak… sonra bedavadan pahalıya çalıştırmak… sonra kızlarını, dul kadınlarını ucuza kapatmak… sonra haline yoluna koyabilirsek masrafsız fuhuş aracı olarak onları kullanmak, sonra kümesleri delüks fiyata itelemek şekline geldiğinde biz anlamalıydık aslında liman değil koloni haline geldiğimizi… aşağılık olmanın sınırlarını çoktan aşmış, herhangi bir vakfa veya cemaate bağış yapınca cenneti garantilediğini zanneden hacı amcaların Suriyelilere itelediği kötü evlerden aldığı yüksek kiralar uykumuzu kaçırmadığında fark etmeliydik gelinecek noktanın hayasızlığını. Milliyetçi reflekslerle güya, çocuklarına kadar hepsi gebermeli denildiğinde Suriyeliler için jetonumuz düşmeliydi. Veya apartman yöneticileri kapıcılara şu talimatı verdiğinde artık Suriyelilerin burada eman içinde olmadığını hissetmeliydik: ahmet bodruma Suriyeliler ney girecek olursa sakın müsaade etme! Kapıyı açık bırakma girerlerse çıkaramayız sonra!
Sonra kimseyi çalıştıramayacağı düşük fiyatlara onları çalıştıranlara yazıklar olsun diyemediğimizde ve bunu görmeye alıştığımızda düğümlenmeliydi boğazımız…
Sonra yıllık kirasını peşin vermeyi teklif ettiğimiz halde ‘yok kardeşim Suriyeliye ev yok’ demesinden fark edilmeliydi fark edilmesi gerekenler!
Sonra… ama hükümette şöyle hatalar yapıyor diye başlayanların suratına tükürmediğimizde, sen vazifeni yaptın da hükümetinki mi kusur kaldı demediğimizde başımıza bela olacağı düşünülmeliydi bu günlerin ve insanların.
Sonra….
Sonrası yok aslında. Esas sorun Suriyeliler falan değil. Kim olduğunu unutan bizler asıl sorun. Kim olmaktan ‘ne’ olmaya evrilen bizler uydurulmuş sınırlara ve öğretilmiş sinirlere sahip olunca Suriyeli yabancı ve kambur haline geldi.
Verdiğimiz işlerde çalışmıyorlar demeye başladığımızda aslında kimseye iş vermediğimizi, sadaka dağıtıp kibriyle kasıldığımızı itiraf edebilmeliydik.
Çok da gençler ha! Kadınlarda nasıl bakımlı ama gibi şerefsizce cümlelerle bize emanet edilmiş kadınlara kızlara dullara vergisiz fahişe muamelesi yapmaya hazır olduğumuzda bir ses çınlamalıydı kulağımızda bizi bize getirecek… ama olmadı işte.
Sonra ne mi oldu? En iyi kürt ölü kürt diyenlerle Suriyelilerin burada ne işi var diyenlerin ortaklığında, oluşturulan cinnet ortamında şerefsizden daha şerefsiz iki şerefsiz çıktı ve daha yirmi yaşında, yeni denecek bir evlilik ömrüne sahip, yaşını bana sorduğunuzda çocuk diyeceğim bir kadını, hamile oluşunu bile göremeden ve uçkuru, sapkınlığı, namussuzluğu çok üst seviyelere çıkararak ……………………………………… .
Suriyelilerin burada ne işi var diyenlere selam olmasın ayrıca sadece gözleri aydın olsun! Geriye kaldı 4 milyon dokuzyüz bilmem ne. Kim değil ne!
Kim olduğumuzu da unuttuk, gelenlerin kimlik sahibi birer kardeş olduğunu da. ne diyelim darısı diğer sapıklara ve onların yok edeceği diğer üçüncü sayfa malzemesi Suriyelilere!

Paylaş:
1 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İnsanlığın son adasından utanç gününe! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İnsanlığın son adasından utanç gününe! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İNSANLIĞIN SON ADASINDAN UTANÇ GÜNÜNE! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL