Muhteşem bir imtihanın gölgesinde yaşıyor insanoğlu... Kaybetmenin kolay kazanmanın zor olduğu... Bir bebeğin acemi adımları tutuşumuz... Yarımı tam eyleme telaşında geçen ömürler... Her sabah kuşatıyor şehrin sokaklarını vefat ilanları... Bir gün verilecek selada adın geçer... Hangi yarımı tamamladınsa o seninle...

"Maviye çalar gözlerin" diyor Ahmet Arif... Genç olanı yaşlı olana, ama hangi maviye... Karıştırma evlat, hangi maviyi gördünse ona...

Acaba hangi düşünde mavinin binlerce tonunu gösterene bir yer var.

Bir düşünsene... Senin olduğun sandığın neler var hayatında... Ya senin olması için çabaladıkların...

Dostum, dedi... Bankta oturan iki gençten biri diğerine denizin gökle birleştiği noktaya bakarak, hem sandal hem kürek hem yürek lazım... Yol var azadlık, yol var azablık...

Sahip oldukların ya da sahip olduğunu sandıkların senin değil aslında... Verene talip olanlar, verenin "Sahip" olduğunu anlar.

Verilenlere ait olanların çokluğu... verene ait olanların yokluğu... Azad ya da azab...

Hayatımızı kaplayan ve bize sus payı olarak verilen aidiyetlerimizin bedelini ödemeye ne kadar hazırız?

Leyla’dan başkası yok mu diyenlere... Var da benim Leyla’ da gördüklerimi siz göremiyorsunuz, der Mecnun.(Mesnevi)


Ne zaman görmeyi öğrendin o zaman... Kurtuldun.

Bülbülün lalezardan neden kovulduğunu
Bu hayal zindanını yıktığım gün hatırla
Balığın susuz kalıp suda boğulduğunu
Acılar evreninden çıktığım gün hatırla
(Nurullah Genç)

Yarımı tam eyleme telaşında geçen ömürler... Her sabah kuşatıyor şehrin sokaklarını vefat ilanları... Bir gün verilecek selada adın geçer... Hangi yarımı tamamladınsa o seninle...Ve herkes imtihanının gölgesinde...


MURAT GÜLER

Suya Düşen Yazılar
(01/07/2017)