TARİH ve ANAYASA
Türk Milleti tarihte çok büyük felaketlerle
karşılaşmıştır.Çin istilası,Moğol baskını,Birinci Viyana bozgunu,Balkan savaşları,Doksan üç harbi,Çanakkale savaşları nihayet Kurtuluş savaşı.Türk Milleti tarihinin en büyük zulmüne uğramıştır.Atalarımız yirmi milyon kilometre kare topraklara hükmederken Birinci Viyana bozgunundan sonra vere vere Sevr paçavrasıyla birlikte üç yüz seksen kiometre kareye inmiştir.Yüce Atatürk sıfırdan bir ordu kurarak ve Sakarya da altı yüz yıl sonra hucuma geçerek dört yüz kilometre kare daha toprak ekleyerek Lozan Antlaşmasıyla sınırlarımızı bütün dünyaya kabul ettirdi. Hatay’ı savaşmadan topraklarımıza kattı.Musul, Kerkük Bölgesi katılmak üzere iken Kürt İsyanları yüzünden ertelendi. Ömrü vefa etmedi. Yeni bir, Atatürk yolunda olan lider gelinceye kadar ertelendi.
Cumhuriyetten sonraki en büyük zaferimiz Kıbrıs Barış Hareketidir.Sınırları kanla çizilmiştir.Taviz verilemez.
Gelelim Anayasa tartışmalarına:
Cumhuriyetimizin tapusudur.On binlerce şehidin kanıyla yazılmıştır ilk dört maddesi.Bu maddeleri çatı kabul edersek,hürriyetler,hukukun üstünlüğü,serbest seçimler,T.B.M.M.,yasama,yürütme,yargı bu maddelerin temel direkleridir.Kaynağını milleten alır. Fakat TÜRK Ordusu olmadan bunların hiç birinin yaşama şansı yoktur.
Bu günlerde Anayasa yapıyoruz.Yasama ,yürütme yargıyı tek elde toplarsak hürriyetlerimizi riske sokarız."EN KÖTÜ DEMOKRASİ EN İYİ MONARŞİLERDEN DAHA İYİDİR" İdarelerini tek elde toplayan toplumlar ülkelerinin monarşiye dönüşmesini önleyememişlerdir.
Son pişmanlık fayda vermez.Milletvekillerimizi bir defa daha düşünmeye ve sağduyuya davet ediyorum.




Yusuf Yılmaz