Bu güzelim kainatı yaratan, bize herşeyi bahşeden insanın emrine veren Allah’a Şükürler olsun.

Bize verilen her nimetin, alınan her nefesin, ödenemez bedeli için hamt ve şükür ediyor muyuz? Bu can’ı vücutta var eden Ruhumuzda Rab imizden bir armağan olarak verilmiştir. Bu taşıdığımız bu can ı görülür bir vücutu surette ruhun dünyada bir süreliğine misafirliğidir . Ruhun ve nefsin iki zıt unsurun İlahi emrle bir bedende var edilişidir. Canını taşıyan bu suret ezelde topraktan var edilmiştir. Varlığını sürdürmesi için de topraktan yetişen gıdalarla günlük beslenmeye ihtiyacı var. Bu gıdayı Allah cc li nasıl yaratıp var edip bize nerelerden gönderdiğini bir düşündün mü. Her bir yiyecek hangi diyarda yetişim sofrana geldiğimi. Her lokmanın unsurlarının hangi aşamalardan, nelerden oluşup sizin için var edildiğini
Biz şu soluduğunuz havanın bile nelerden oluşup nasıl bir araya geldiği ve bize lütfedildiğini. Düşünsene bir, hangi ağaç o oksijeni bizim için Rab binin emriyle nerede var ediyor. Hidrojen, oksijen ve azot bir araya gelip sadece bizim olanı cigerlerimize soluyup oradan tüm bedenimize hücrelere dağıtıldığını. Var olan yaşamımızı yüce Rabbimizin izniyle devam ettiğini. Bu havayı soluyamasak, tükense üretilmese bize ait olan hava o an sonumuz olur. O günü gelecek mutlaka ama ne zaman gününü bilmiyoruz. O günü dünyada son nefesimiz olacağı günü Allah bilir.

Bedenimizin gıdaya ihtiyacı olduğu gibi ruhunuzunda beslenmeye ihtiyacı olduğunu. Kalpler ancak Allahı zikretmekle huzur bulur.” (er-Ra’d, 28 ayet)
Her şey yaratıcısının eseri. Onun kudretine büyüklüğüne kelimelerin kifayetsiz kaldığı "HU VALLAHULLEZİ LA İLAHE İLLA HU" Allahu tealanın yarattığı ve yaratacağına verdiklerine ve vereceklerine her zerresine milyarlarca hamdi senalar ve şükürler olsun. Allah cümle bizleri razı olacagı kullardan eylesin. AMİN