Sormak Gerek!

Bugün yolda ilerlerken tanımadığım birkaç kişi bana selam verip geçti.
Ramazan Orucunun güzelliği galiba!
Her zaman oruç mu olsa acaba?

Yolda durmuş, ayaküstü sohbet ediyorlar.
Orucun, zorluğundan, sitem ve şikâyet edip ediyorlar.
Biri diğerine, “ Eee kardeşim, sen de inanarak tutmadıktan sonra, niye oruç tutuyorsun ki?” diyor.
Hani haksız da değil yani.
İnanarak tutmadıktan sonra, niye aç, susuz kalıyorsun ki?

İftardan sahura kadar orada burada gez, sonra sahuru ye, yat.
İftara 10 dakika kalaya kadar yat, sonra kalk, iftar yap ve oruç tuttum diyeceksin.
Nerede kaldı, aç, susuz, garip, guraba, fakir, fukaranın halinden anlamak?..
Yok, öyle bir şey!
Var mı?..

Oruçluyum diyorsun, ama her türlü naneyi yemekten, her türlü haltı işlemekten geri kalmıyorsun?
Olmadı azizim olmadı!
Oruç tuttun mu, çok şeyden nefsini soyutlayacaksın!

Eskiden davulcular bizi, biz de komşuları uyandırırdık.
Şimdi, yıldırım misali transit geçen davulcuların davul sesine ciyak ciyak, çeşitli müzikler çalan araçların alarmlarıyla uyanıyoruz artık.

Sahur vakti taksiyle yıldırım misali davul çal ve geç git…
Sonra para zamanı yayan gel topla.
Olur mu öyle!!
Taksiyle çalınan davulun, parası da yayan olur!
Değil mi ama!
Öyle diyor, küçük oğlum!

Teravihten hemen önce, 1.2.3.4 derken, sigara üstüne sigara yakıyor.
Allah bilir, iftardan sonra da kaç tane içmiştir.
“Yeter kardeşim, az iç, bu kadar çok içmek zorunda mısın? ”deyince; “gündüz Oruçtan dolayı içemedim ya, ondan çok içiyorum!” diyor.
“Bari Oruç vesilesiyle sigarayı bıraksan, daha iyi olmaz mı?” deyince; aval aval yüzüme bakıyor.
*
Her Ramazan ayı geldiğinde, Oruç tutanlara, “şöyle beslenin, şöyle yiyip, için, şunu yapın, bunu yapın…” diyen o beslenme uzmanlarına, acaba kendileri de “Oruç tutuyorlar mı?” diye sormak gerekir.




Kerim BAYDAK
[email protected]