Mezardakilerin pişman oldukları şeyler için, dünyadakiler birbirini kırıp geçiriyorlar. imam gazali
yusuf  yılmaz
yusuf yılmaz

İKİ GÖNÜLÜN BİRLEŞTİĞİ NOKTA BEŞİKTAŞ

Yorum

İKİ GÖNÜLÜN BİRLEŞTİĞİ NOKTA BEŞİKTAŞ

0

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1452

Okunma

İKİ GÖNÜLÜN BİRLEŞTİĞİ NOKTA BEŞİKTAŞ

İKİ GÖNÜLÜN KESİŞTİĞİ NOKTA BEŞİKTAŞ
Yusuf Yılmaz
Öğretmenimiz Sait Faiz:
-Çocuklar haftaya bir albayımız okulumuzu ziyarete gelecek. Onun için hazırlık yapmalıyız.
Çok heyecanlanmıştık. Albay nasıl bir asker, nasıl yürür, nasıl selam verir, acaba Atatürk’ü bize nasıl anlatır? Bu soruları bir birimize sorarken bir yandan da o geldiğinde nasıl karşılayacağız, bize soracağı soruları nasıl cevaplayacağız? Nasıl davranacağız şeklinde hazırlık yapıyorduk.
Hiç unutmuyorum bu günkü gibi gözlerimin önünde!
Yol yoktu. Bir grup öğrenci ,öğretmen, köy heyetinden bir kişi beyaz bir atla albayın yoluna gittiler.
Bütün öğrenciler, okul müdürü Ali İpek, öğretmenler, köylüler albayın yolunu gözlüyorduk.
Bir Çarşamba günüydü sabah güneşin ışıkları İbikli mahallesin de bembeyaz bir atın sırtında albayın şapkasındaki yıldızlara vurunca gözlerimiz kamaştırmıştı. Heyecanımız bir kat daha arttı.
Çarlaklı ilkokulunun arkasında ki yolun her iki yanına dizilmiş, siyah önlüklü beyaz yakalı öğrencilerin önüne gelince, albay, atından indi selam verdi:
-Nasılsınız çocuklar?
Hep bir ağızdan tek bir sesle gök gürlercesine!
-Sağ ol!
-Sizde sağ olun.
Hepimizin tek tek gözlerinden öptü. Dersimize girdi. İstiklal Savaşını ve Atatürk’ü anlattı. Arif Nihat Asya’nın “Bayrak” şiirini okudu.
Hayatımızın en mutlu günlerinde birini yaşamıştık. Milli ve manevi duygularımız kabarmıştı.
Bu durumda gel de okuma. Gel de bu vatan için canını verme!
Aradan tam elli yıl geçti. Baktım Hayrettin Kalay Ağabey Beşikdüzü’nde Sessiz Çığlık yapıyor; hiç bir şey sormadan elime bayrağı aldım ve o eylemlere katıldım. İlk konuşmama ,değerli komutanım Mustafa Önsel’in Hasdal’dan yazdığı mektubu okuyarak başlamıştım. Komutanlarımıza çok büyük bir kumpas kurulmuştu. Diyebilirim ki Türk Tarihinde Türk Ordusu böyle alçak bir ihanetle karşılaşmamıştı. Bedeli ve yaptığı tahribatı, açtığı yaraları kapatmak uzun yıllar sürebilir. Bugün toplum olarak bunun sancılarını çekiyoruz.
Biz öteden beri komutanlarımızın çok büyük haksızlığa uğradığını biliyorduk ve korkusuzca Sessiz Çığlık meydanlarında haykırıyorduk; hem Trabzon da hem Beşikdüzü’nde.
Sonra ben İstanbul’a gittim. Prof. Zeki Kalaycı ağabeyimle birlikte Beşiktaş’ta Sessiz çığlığa katıldık ve defalarca şiirler okuduk, konuşmalar yaptık.
Bir defasında baştaki konudan bahsettim. İlkokulda bizi ziyarete gelen ve bayrak şiirini okuyan albayın da ilerlemiş yaşına rağmen o meydanda olduğunu ve ben konuşmayı yapıp ayılınca beni yanına çağırdığını, gözlerimden öptüğünü benim de onun elinden öptüğüm o anı asla unutamıyorum.
Bu anlar benim hayatımı değiştiren ve beni bugün şiir yazmaya çalışmaya, yazı yazmaya yönlendiren ve benim hayatıma bir duygu bir değer kazandıran olaylar olarak görüyorum. Bu değeri bana ve benim gibi sessiz çığlık meydanlarındaki arkadaşlarıma kazandıran Ağabeylerime sonsuz teşekkürlerimi ve şükranlarımı içtenlikle sunuyorum.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
İki gönülün birleştiği nokta beşiktaş Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz İki gönülün birleştiği nokta beşiktaş yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
İKİ GÖNÜLÜN BİRLEŞTİĞİ NOKTA BEŞİKTAŞ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Bu şiire henüz yorum yazılmamış.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL