Daha çocukluğumuzda başlar hayallerimiz,
Rengarenk süsler tılsımlar bütün beynimizi
Ne çok mutlu eder bizi değişik duygular içindeyken
Büyüdükçe değişir hayallerimiz,
Umutlar başlar ardından sırasıyla
Beklersin rolüne ayak uydurup,
Zamanını kendin belirleyemezken,
Sadece sabrınla sükunettir izini sürüdüğün
Onca meşguliyetin işe yaramadığı süreçte
Hani gözlerin dalar ya uzun uzun derinliğe haberin olmazken
İşte böyle bir şeydir hayaller,
Film şeridi gibi aniden geçerken gözün önünden
Buğulu bakışlarıyla birlikte dalar gider esrarın tam ortasına,
Kelebekler uçuşur etrafında pervane olup



Aklın kenarında nasırlanmış gibiyken arzular,
Gerçekleşmesi istersin de günbegün
Kabul olmayacak duayı okursun
Taki boğazın kuruyuncaya kadar
İçinden çıkamayacağını bile bile ağırlığını taşıtırsın reva görüp,
Hiç mi değer verilmez imgelerde saklı olan düşlere
Oysa çok güçsüzdür, elinden bir şey gelmezken
Nedenlerin ardına saklanırken düşünceler keşkelere mahkum edilir
Hala konaklıyor dur hiç bir yere gitmeden arsız hüzünlerin
Emeline ulaşamamış bunca huzur, kapısında beklerken



Oysa ne hayaller vardır hep yarım kalan
Peşinden giderken tökezleyip düştüğün
Yara bere içindeyken, merhem siz avuttuğum düşlerin
Gizli köşelerimde iç çekerek ağlatan çocuksu duyguların
Gözyaşların içime akarken, belli etmekten sakındığın
Nereden bilecekler hislerine, dokunamazken çığlıkların



Vicdansızlığın sırası mıydı ey acımasız iç güdüler
Hesabınızı vermeden sessizce sivişir siniz korkak gibi
Kimden hesap sorayım söyleyin de bileyim
Mağdurluğu mu vurmayın yüzüme ey kalp deki sızım
Gördüğünüz gibi hayal kırıklığı bu benim kisi sadece
Boynum eğik oluşuna bakmayın alışırım buna da
Neye alışmıyor ki insan bu yalancı dünyada
Elbet çare bulunur azim başta durdukça
Kapanır tüm delikler düş kırığı olsa da




Nesrin Önem
08 06 2017
Tekirdağ