Yarın yani 31 Mayıs Dünya Sigarasızlık/Tütünsüzlük Günü imiş.
9 Şubat da sigarayı bırakma günüydü.
Ama bütün bunlara rağmen dünyada sigara içenlerin "arttığı" ve sigaraya başlama yaşının da düştüğü raporlarda yer almakta.
Ben işin tıbbi kısmına girmek istemem.Bu bilim insanlarının ve saha çalışması yapanların işi...
Biraz işin felsefi ve hukuki kısmına bakıp,bir zihin jimnastiği yapmak istiyorum.
Sigara,içki,kadın ya da kumar "zaaflarıdır" insanın.Ve zaaflar da insanların en zayıf halkalarıdır.
Tıpkı bir Çin atasözünde denildiği gibi:
-Bir zincirin gücü,en zayıf halkası kadardır!
Tam elli yıllık bir tiryaki olarak,bu halkaya birazcık kafa da yordum.
En azından farkındayım bunun.
Dolayısıyla bu "zayıf halkamdan "dolayı kendime laf söyletmem,çünkü oradan kopmamak gibi bir niyetim var.Hep de oldu...
Yıllar önce,okullara sigara yasağı gelmeden önce,bir okulda toplantı yapmaktaydım.Gencecik ve ağırlıklı bayan öğretmenler "çat sigara" deyip,üst üste yakmakta idiler.Ben sessizce seyretmekteydim.
En sonunda,sanırım rahatsız oldular ve bana "Siz herhalde sigara içmiyorsunuz" dediler.
Ben de "hayır,içiyorum ama tam sigarasızlığı konuşurken içmenin şık olmayacağını bildiğim için de içmiyorum" dedim.
Hepsi birden sigaralarını söndürüverdiler!
Dolayısıyla "tiryaki" olmama rağmen,çocuk yanında ve hasta odasında hiç sigara içmedim,içmem de...
Kendime hak gördüğüm şeyler,başkalarını rahatsız etmeye başlarsa,bu "özgürlük olmaktan çıkar" ve diğerlerine haksızlık ederiz.Çünkü basit örneğinde olduğu gibi "benim yumruk sallama özgürlüğüm,sizin burnunuzu başladığı yerde biter"anlayışını çok değerli bulmaktayım!
Hatta bu konuda İspanya’daki Batasuna partisi,şiddeti övdüğü için kapatılma kararına muhatap olmuş,(2003’te)AİHM de bu kararı "diğerlerini korumak için doğru bulmuştu "2009’da.
Yarın hem de oruç olmasına rağmen,bir gün de olsa "sigarasızlığa" bir katkı koyar,zaaflarımızın esiri olmayız demek isterim.
Davetim özellikle tiryakileredir !
Kendimizi "korumadığımız" tıbben de kabul görmekte ama ya başkalarını/diğerlerini ?