"Çocuklarımın küllerini istiyorum!!!"

Okuduğum sözcükler, sanki avuç dolusu acı biber değmiş gibi acıtıyor, yakıyor gözlerimle sol yanımı!
Haberler kötü :(((
Tunceli’de kim açlık grevinde? Neden başladı? Niçin yetkililer bugün 89. gününde ölüme bir soluk kalmış K.Gün ile ilgilenmiyorlar?
Başka habere geçiyor bakışlarım;
Sinop, can çekişiyor!
Neden acaba? Hani, soruyorum;pek bilen de yok... " ...ama 350 bin ağaç HES kurbanı olmuş..." diyorum.
Yanıt verenler sanki her biri saray hokkabazı...

" Bana ne Sinop’tan...Ben yoluma bakarım!" Diyorlar...

Ne çok bilgiçler!
Hangi yola sapmışlar ki?
Aklıma Mevlana Türbesine, hemde kazdıkça insan kemikleri çıkan yere, 100 adet WC 🚽 yapmakta olan firma düşüyor. Belli ki ihalede siyasi torpilli...
Haykırıyorum!

" Koş Konya’da diren o halde! Bak dedenin kabirlerine o çok sevdikleriniz tuvalet taşları döşüyorlar."

İnanası gelmiyor anlaşılan.

Susmuyorum yine:

" Benim atamın kemikleri Çanakkale’de, Anıtkabir’de sızlarken, seninki de Konya’da sızlıyor!"

Yine anlamıyor gafil...
Ne desem boş almıyor aklı.
Ona o an tokat atasım, geliyor, şöyle bir -Osmanlı Tokadı - gibi...
Derken aynadaki aksim yansıyor gözlerime...
Kendime gülüyorum, dil sürçmesi yüzünden.
Meclis geliyor aklıma...Sanki Abdülhamidler hortlamış, çoğalmışlar gibi...
Ortalık Osmanlı Zombileriyle dolu.
Kıyım kıyım kıyılıyor içim :(
Dünya iyiyle kötüyle savaş halini izlerken, ölümü özleyenlerin gözlerinde çocuklarının külleri savruluyor...
İşte o anda gün soluyor gönlümde ...
Görüyorum ki, dudaklarımızdan da kesilmiş özgürlüğün o asi direnişleri...
Anladım ki hayırlar infazda, evetler alkışlarda...
Vatanımda umuda kurşun sıkılmış bile...
Bizlerse hala ve hala karavana atışlardaymışız!..
Ak saçlı, kınalı saçlı analarımız ağlarken, yerlerde sürünürlerken hele...

Lütfen, birileri anlatsın bu durumu bize:

Hangi evlat, hangi vicdan buna dayanır?



Emine Pişiren-Kocaeli-2017.25. Mayıs