Okuduğunuz
yazı
16.5.2017 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
VURUN ELEŞTİRMEN(LER)E!
---
Paylaş:
3 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Eleştirinin insanı geliştirdiğine inananlardanım ama bazı eleştirmenler var ki eleştirmeyi sadece negatif anlayışları doğrultusunda gerçekleştiriyor. Ya da onlar için eser "ya iyi - ya kötü" oluyor, ortasını bulmak zor. İnsanız, mutluluğumuzun temelinde kendini sevme, sevilme ve başarma duygusu var. önce olumlu birkaç sözle başlanıp sonrasında eksikler sergilendiğinde inanıyorum ki eleştirmenler daha iyi anlaşılacaktır. Olayı her iki tarafın gözünden görerek incelemek daha realist bir yaklaşım olur düşüncesindeyim. Çok güzel bir yazı umarım ulaşmak istenilenlere ulaşılır. Tebrik ederim.
Songül Yılmaz tarafından 5/17/2017 8:33:45 PM zamanında düzenlenmiştir.
Yine okuduğumda bana bir şeyler öğreten fikir yazısı. Ben roman öykü ve okuduğumda da o olayın içine dalmalı etkilenmeliyim ..Bunun yanında bilgi ışığı dolu eser severim..Kaleme sağlık ..Saygılar
İnsanın ne olup, ne olmadığını hatta ne olamayacağını bilmesi gerekiyor sanırım önce ki eleştiri karşısında avanakça "buyur,sen daha iyisini yap" demesin.İyi bir eleştirmen,eleştirdiği pek çok şeyi yapamıyor olabilir ama ona verilen yeti zaten bunlar değil iyi bir gözlemdir ve gözlemini zengin bir dille sunmasıdır.Çünkü biri kalkıp da salt "bu olmamış" diyerek eleştiri yaparsa ciddiye alınmaz.Ha illa ikna etmesi de gerekmez.Ne yaparsak yapalım kendi kendini alkışlayan,egosu yüksek,birikimi alçak insanlara bir şeyler öğretemeyiz ve şahsım adına öyleleri için eleştiri yaparken harcayacağım zamanı,köpeğimin başını okşayarak geçirmeyi daha akıllıca bulurum. Harika bir yazıydı.Kutlarım...
Dediklerinize ben bir başka açıdan yaklaşayım müsaadenizle: Sizin "egosu yüksek, birikimi alçak" dedikleriniz var ya; bana kalırsa onların en katlanılmazları, aylık (ya da iki aylık) sanat-edebiyat dergilerini yönetenler ve o dergilerdeki yazarlar/şairler arasında bulunuyor. Latince söyleyişiyle "argumentum ad hominem" olmasın diye, genelden gidiyorum. Yazık ki, bu karşılıklı paslaşmalar, al gülüm-ver gülüm gülünçlükleri, sanat-edebiyat piyasasında/pazarında (piyasa ve pazar kavramlarını bilhassa kullanıyorum), en geçerli kural hâline getirilmiş. Özgüven patlaması yaşayanları mı, dergilerine/çiziktirdiklerine yönelik en ufak bir eleştirellik karşısında,kırmızı bez görmüş boğa gibi kükreyenleri mi istersiniz? Ne yöne baksanız, onlarla kuşatılmışız. Bundan da acı(klı) başka bir-iki cümle daha kurayım: Üstelik, lâfa gelince, demokratlığı, cumhuriyetçiliği, ilericiliği, çağdaşlığı kimselere bırakmazlar. Yeter ki, en büyük yazar-şair sensin, en seçkin dergi senin dergin deyin kendilerine. Bir de tersini deneyin. Vicdanınızın sesini dinleyin. Şöyle bir hafiften dokundurun, şu yazının, şu şiirin şurası şöyle olsaydı deyin de görün hanyayı-konyayı! Sizden kötüsü yoktur o vakit. Sansürcülükte Adolf Hitler'i, Benito Mussolini'yi, Josef Stalin'i aratmazlarsa, ben de başka bir şey demeyeceğim.
merhaba, gune gelen yazinizdan dolayi tebrikler. Cok farkli ama gerekli bir yazi icin tesekkurler. samimi, iyi niyetle yapilmis ve yapici elestri herkesin kendini gelistirmesine katki saglar ve mutlaka kabullenilmelidir.
elestirmen-yazar/sair iliskisine ilginc bir misal vermissiniz. Tavuk ve tavukcu.... tavukcu istesede yumurtlayamaz ama elestirmen icin bu gecerli degil diye dusunuyorum. Elestirmenler de elbette bir seyler yazabilirler. Eger gercekten yazmaktan aciz iseler, baskalarinin ortaya koymus olduklari eseri yerden yere vurmalarini dogru bulmuyorum.
Çok güzel bir yazı. Bence bu yazı bir ay boyunca ana sayfada durmalı. Egosunu tatmin edememiş kişiler gelip gidip okumalılar. Şiir ve yazı yazanlar sanırsın dünya çapında ünlü birer yazar şair vs... Yapılan eleştiriyi dikkate alıp hatasını düzelteceği yerde, saldırı mekanizmasını devreye sokuyor hemen. Yetmiyor, avukatlığa soyunan yandaş kişilerde taarruza geçiyor!!! Kendilerini dev aynasında görenler, iki kıytırık şiir ve yazı yazarak bir halt olduklarını sananlar (tüm sanat dalları için gecerli bu cümle) yazınızı defalarca ve dikkatlice okumalıdırlar. Ama belli ki bir çok kişinin işine gelmemiş olacak ki yazı yalnız bırakılmış. E eleştirilmeyi kimse istemez kabullenmez ne de olsa!!! Yüreğiniz dert görmesin.
ez cümle tarafından 5/17/2017 8:04:26 AM zamanında düzenlenmiştir.
Madem söz konusu eleştiri ya siz ezcümle bey dün güne gelen şiirde ne kadar adil bir eleştiri yaptınız acaba?İmgeler ne zamandan beri ilk kullanan kişiye ait olmuş ki? Cümle ya da dize kopyalamak neyse de her imge kullanıldığı yerde farklı anlam taşımaz mı?
Sevgideğer ez cümle, yorumunuzda atlanmaması gereken çok önemli bir nokta var, ona değinmek şart.
"... bir çok kişinin işine gelmemiş olacak ki yazı yalnız bırakılmış." demişsiniz.
Ben alışığım böyle şeylere. Dert değil. Yaşını-başını almış, 30-40 kitaplı şairlerin, yazarların; bilmem kaç on yılın dergicilerinin sergilediği olumsuzlukların yanında, bir sanal edebiyat sitesinin çoğu gencecik üyelerinin suskun kalması nedir ki?
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.