Şu an 90’ı geçen yaşıyla Halit Kıvanç,bizim kuşakta derin ve tabi ki olumlu izler bırakan bir "dil ustasıdır".
Türkçeye hakimiyeti,hakkaniyeti,radyo skeçleri ve özellikle de anlattığı maçlar.
Ne kadar da hoştu.
Ayrıca uyaranların son derece sınırlı olduğu yıllara denk geldiği için etkileme gücü daha da fazlaydı tabi ki.
Hiç unutmam.
Yıl 1965 ve ortaokuldayız.
Türkiye,Portekiz maçı için Lizbon’a gitmişti.
Halit Kıvanç da maçı anlatacak spiker olarak...
Bir Portekizli arkadaşını aramak ister.Oteldeki resepsiyona,iki kelimeyi yan yana getirip,bir isim sorar.
Görevli,"Efendim bizim burada yüzde doksanı bu isme sahiptir" deyince,bir kelime daha ekler Halit Kıvanç.
Ortaya üç kelimelik bir ad çıkar ama en az yüzde yetmişi böyledir ülkemizin cevabını alır.
Bir kelime,bir kelime daha ekleyerek isim aranır.
Ortaya 8-9 kelimelik oldukça uzun bir ad çıkar.
Ve kayda gelmiştir sıra.
Halit Kıvanç dese,uzun isimliler ülkesine haksızlık olacak diye başlar konuşmaya ve kendini tanıtmaya tabi ki.
(Oldukça uzun yıllar geçti ama satırlar aklıma kadarıyla şöyledir.)
Türkos,radyos,sportos,
Evde akmaz Terkos.
Vergi,taksit,bono bırakmaz kazanç,
İşte karşınızda Halit Kıvanç.
Oh be diyerek de rahatlar,kendine uzun bir ad bulmuş,içinde bulunduğu ülkenin geleneğine de uymuştur böylelikle!
Saygıyla anarken,sağlıklı uzun ömürler de dilerim kendisine.
Ha maç ne mi oldu?
Sanırım 5-1 de kaybettik !