Ülkemizin Avrupa Konseyindeki durumu 25 Nisan günü oylandı.
"Yeniden denetime" tabi tutulması ve mercek altına alınması 113 oyla kabul edildi.45 de hayır diyen oldu.Neredeyse yüzde kırk.
12 üye de "çekimser "kalınca eder 57.
Bu da tamı tamına yüzde 50’ye denk gelmekte.
Kısaca karşımızda "yekvücut" bir Avrupa yok!Ama sonuçta oylama bu,bir oy farkla da olsa "denetime alınma" görüşü ortaya çıktı.
Bu iç açıcı bir durum değil tabi ki.Avrupa Konseyi üyeleri son yıllarda pek dürüst de değiller,bunların hepsi kabul...
Meşru Mursi’ye karşı,darbeci Sisi’nin "desteklenmesi" ise bir fazahat.Bakınız "facia" değil,"fazahat".
Biri acıklı haldir,biri de utanılacak haldir.Ben gerek AKPM’sinin,gerekse de AB’nin son yıllardaki "ikircikli" kararlarından utanmaktayım.
Ama şimdi biraz da proaktif olma zamanıdır.
Yazar Stephen R.Covey’i okunuz mu hiç,bilemem.
Yazarın iki önemli kitabı var.
Biri "Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı",diğeri de "8’inci Alışkanlık".
Ki proaktif olma kavramını ilk kez orada görmüş ve duymuştum.Şöyle diyordu yazar:
-Proaktif olmanın inisiyatif almaktan öte bir anlamı vardır.Kendi seçimlerimizden sorumlu olduğumuzu ve ruh hali ya da koşullardan çok ilke ve değerleri temel alan seçimler yapma özgürlüğüne sahip olduğumuzun farkına varma zamandır.Proaktif insanlar değişim aracıdırlar.Kurban olmamayı ya da suçu başkalarına atmamayı seçerler.
Şimdi biraz da aynayı kendimize tutmak gerek.
Aynı AKPM ’i ülkemize ait denetim kararını 2004 yılından kaldırmış,2010 yılında da Mevlut Çavuşoğlu’nu AKPM "Başkanlığı"na da seçmişti.
Dolayısıyla burada durmak ve bu "değişmeyi" anlamak için de önce sorgulamak,sonra da eleştirmek gerekir.Ama kendimiz de dahil olmak üzre!
Yani tam proaktif olmanın zamanıdır yazarın dediğince.
Kurban olmamak kadar,suçu-sorumluluğu başkalarına da atmamak gerek.
Türkiye’nin tarihsel kaderi bir Avrupa devleti/Avrupalı devlet olmaya bizi mecbur kılar.Unutmayalım ki bazı tarihçiler,Balkan Savaşlarının en yıkıcı sonuçlarından birinin de Osmanlı’nın bir "Avrupa Devleti" olma özelliğini kaybetmesine sık sık vurgu yapmaktalar.
M.Kemal Atatürk’ün de,1928 yılında ülkemize ilk ziyarette bulunan Afgan Kralı Emanullah Han’a şöyle dediği yazılı kaynaklarda yer almaktadır:
Gazi,Türk-Afgan kardeşliğini vurgulamıştır ama Afganistan’ın Asyai,Türkiye’nin ise Avrupai milletler olduğunu söylemiştir.-
(Taha Akyol,Ama Hangi Atatürk, S/497)
Sanırım İbni Haldun’un "Coğrafya kaderdir."sözünü yeniden yeniden düşünme vaktidir!