Bir gün gelecek insanların çoğu yapılan haksızlık karşısın da, dilsiz şeytana dönecek,
ve görünen o ki o günlerdeyiz...!

İhanet şebekesinin söz de (cemaat) yapılanmasının tarihi muaalâk olan günden beri sinsice faaliyetlerinin tezahür ettiği sürece,
Devlet makamlarını işgal eden zevat tarafından görmemezlikten gelişle başlayan süreç hepimizin malumu 15-Temmuz-2016 günü hangi amaca hizmet ettiği henüz kesinleşmemiş kalkışmayla bu millete ağır bir bedel ödetmiştir..

Kalkışmanın olduğu gece Milleti tesadüf eseri bağlandığı canlı telefonla meydanlara davet eden Devletin Başı konumunda bulunan "cumhur başkanı" Tarihin kara sayfasında yer alacak kalkışmaya, kadar ki süreçte zuhur eden haksızlıklara göz yummuş olmanın bedelini 40 günü aşkın ciddi bir tedirginlikle ödedi...

Millet ise 247 evladını şehit verdi, Devlet çok ağır bir hasar görerek süreci atlattı.
Devleti temsil eden zevatın bir çoğunun hain olduğu ortaya net bir biçimde çıktı,

Lakin bu hainliklere göz yuman (gerek siyasi menfaati için gerekse kişisel çıkarı için) Siyasiler ki asıl "HAİNLER" hala mevkilerin de hala makamlarında oturmaktalar ve utanmazlıkla aymazlıkla izzet-i nefisten yoksunlukla hiç bir şey olmamış gibi saltanatlarına devam etmekteler...

Toplum içinde büyük bir kesim yapılan haksızlıklara elde ettiği menfaat den ötürü sessiz kalmakta, bir kesim de menfaat elde eden kesimin kırıntılarından istifade ettiği için sessiz kalmakta,
öte yan da bir kesim de başına gelecek olumsuzluklardan ötürü sessiz kalmakta,

(ve bu cereyan eden hadiseler bana devri zamanın da hüküm sürmüş Büyük Roma İmparatorluğunun son dönemlerini hatırlatmakta)...