Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
sehran
sehran

tal

Yorum

tal

3

Yorum

2

Beğeni

0,0

Puan

1064

Okunma

tal



ihsan oktay anar’ın rebaz’ı chateau margaux için satranç masalarına oturuyordu. bu şarapçı derviş eskisi tal’ın figürsel bir izdüşümü gibiydi. 8x8 masanın başında yaptığı fedaları sarhoş kafayla nasıl anımsadığını düşünürüm hep. sezgisel feda kavramınının içini en iyi dolduran, henri bergsonvari, akılla oynanamayacak oyunlar olduğunu da iddia eden bir adam olduğu için severim tal’ı. şarabı sevdiği için severim. satranç tahtası bir labirentse tal, o labirentten balmumu kanatlar ile kaçan ikarus’tu, benim için. güneşte erimesi gereken kanatları umrunda değildi. uçmak ve kaçmaktı işin özü. karmaşık kombinezonları, onun hayatının karmaşasını yansıtır bana göre: aceleci ve tutkulu bir ayak. rakiplerinin o karmaşada yeterli savunma analizini yapma becerisinden yoksun olduğunu söylerler. kimse o karmaşayı kimin düzenlediğini sormaz. tal’ın sırrı burda işte: karmaşa.

bach bestelerine benzeyen bir oyun düzeni var. vurucu ve öldürücü bir bulanıklık. düzen, o karmaşanın içinde. fritzi ilk defa yendiğimde, tal yanımdaydı. sezgisel iradenin davranışlarını hesaplayacak salt bir bellek yoktu dünyada. istendiği kadar varyasyon hesaplansa da oyunun kendi rotasında giden bir seyri vardı. maymun yüklü uydular kadar başarılı ve hayat doluydu sezgi. önemli olan o fedayı yapacak konumu oluşturmaktı. hesaplanması gereken buydu işte. zaman ve mekan kombinasyonunu kalbinden kurşunlamak.

tal’ı severim. aradığım adamdı o. kafası iyi, sessiz bir şekilde koyunlarını güden morfin bağımlısı peygamber. mihail botvinnik bir düzen adamıydı. disiplinli, çalışmaya ve sonuca inanan bir satranç yolcusuydu. vahdet anlayışı vardı onda. botvinnik, platon’du. zaten kurduğu satranç akademiası onun kimliğiydi. tal ise herakleitos’du. her oyunda değişiyordu. ikisinin karşılaşmaları, iki başlı bir ejderin karşılıklı ısırıklarıydı. tal’ın tekilliğini severim. yalnızlığını severim. bu adam, morfin bağımlısıydı. ayyaştı. saldırarak hayatı satranç tahtalarında yakalamaya çalışan, hüzünlü bir çocuktu. ne zaman sıkılsam oyunlarını açarım. ismet özel’in dediği gibi; kuyuya düşen çocuk niçin ölmesin? o zaman feda etmek lazım bazen demiş tal. morfin, alkol ve sigara, böbreğini feda etmiş. riga’nın karlı gecelerinde yalnız başına taşlarla dolu bir masada içtiğini düşünüyorum. yalnız ve hırslı.

italyan açılışının en gülümsetici örneklerinden biri: pictures at an exhibition. onunla kafamızın iyi olduğu bir modda uzun bir gecenin içinde karşılıklı masaya oturup, sezgisel bir oyun oynamak isterdim.

Paylaş:
2 Beğeni
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Tal Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Tal yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
tal yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Den(iz)
Den(iz), @den-iz
3.4.2017 15:47:27
Akılla oynanmayacak oyunlardan akılla okunmayacak yazılara... ve eşlik eden müziğe bakar mısınız ? Şölen gibisin...

Sevgilerimle...
lacivertiğnedenlik
lacivertiğnedenlik, @lacivertignedenlik
1.4.2017 22:15:02
Algısal normların zihin uçuşları..
mavitükenmez
mavitükenmez, @mavitukenmez
1.4.2017 15:02:38
10 puan verdi
Satranc gercekten bir oyun degil bir beyin sporudur. Satranc oynamak karsisakinin dusuncesini okuma sanatidir.

Tebrikler guzel ve anlamli bir yaziydi. kaleminiz daim olsun
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL