4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
746
Okunma
Bin yıl sürmedi…
Ellerinden geleni yaptılar… coplarla yürüdüler üzerimize, biber gazıyla..tanklarla… Sokağa inelim ve karşılık verelerim yıkılsın bu ülke istediler… razı olmadık!
Olamazdık da zaten…
Miğferi kubbe süngüsü minare mefkûresi sadece İslam olanlar anarşiye ortak olamaz destek veremezdik…
Bin yıl sürecek dediler.
Karanlığında boğulacağız zannettiler yaktıkları zulüm ateşinin.
Başımızdaki bez parçasıyla kaçırdık oysa uykularını…
Geri kafalıydık, o yüzden ikna odaları kurdu nuru kaçmış zihniyetler utanmadan…ve fikir, ifade, inanç hürriyeti diye en çok bağıranlar bize en çok vuranlar oldu.
Bir soğuk esti o gün.
Aylardan şubat, takvim 28 i gösteriyor yıl 97. Bin yıl sürsün istediler. Ama unuttular ki bin yıl evvel gelen haçlılar yıkarken her yeri, ellerinden alan ve adaletle buluşturan biz olduk yine.
Moğollar geldiğinde, yakıp yıkarak silemedikleri islamı; avrupanın göbeğine kadar taşıyan yine biz olduk.
Unuttular onlar, bin yıl sürecek dedikleri bizim şahlanışımızdı aslında.
Ömrünü bu davaya adayan ADAM ları kötü göstererek bizi bölecek bozacaklardı… bilemediler Allah hesaplar üstü hesap kurar ve göklerden gelir karar!
Dört ağaç için memleketi yaşanmaz edenler yoktu biz tekmelenirken sokakta. Ve bize elini uzatacak mecali kalmamıştı kimsenin…
Başına örtü almanın ve diplomasında imam hatip yazılı olmasının bedelini ödeyecektik yıllarca…
Yanacaktı canımız ve kimse acımayacaktı bize.
Yok edilecektik biz!
Yaşamamalıydık!
Fezaya gönderilen füzelere mani oluyorduk(!)
Ülkeyi büyütmüyorduk.
Bölüyor ötekileştiriyorduk…
Yaşamamalıydık…
Nefes almamalıydık…
Mesela bir çocuk kuran kursuna gittiyse hata olarak, orta okula yazıldığında saklamalıydı kuran kursunda okuduğunu çünkü okuldan atılabilirdi!
İmam hatipli olamazdık. Sevemezdik de imam hatibi. Öğretmen dahi olamazdık. Başarılı öğrencilerimiz olamazdı bizim, örnek alacağımız ağabeylerimiz ablalarımız olamazdı.
Kubbeyi miğfer bilenler yalnız kalmaya mahkumdu ve yalnızdık. Rabbimiz davamız ve biz. Bilemediler ki daha başkasına ihtiyacımız hiç olmadı. Üniversite önlerine yığılan sessiz kalabalıkların, sınava girenlerin giydiği ateşten gömlekti.
Ancak… biliyorduk ki karanlıkları yırtarcasına bu okulları kuranlar! Mahmut celaleddin öktemler mahir izler ve daha niceleri bir okul ve diploma sahibi olmamız için değil bir duruşun ve mefkurenin sahibi olalım diye ödediler bedeli. Afrikada sesi çıkamaz olmuşlara umut, Afgan dağlarındakilere heyecan, grozniye can, bağdata kıyam ve kudüse yürüsün diye nesiller…bu okulları kuranlar ne imam olalım diye çektiler çileyi ne mühendis olalım diye. Dünya yaşanmaz bir hal almaktaydı ısrarla ve yeni nesil bir Enderun a ihtiyacı vardı tüm beldelerin ve yüreklerin.
O yüzden imam hatipler kuruldu.
O yüzden biz varız.
O yüzden kıyamımız hiç bitmeyecek!
Zafer insanlığın olana ve insan huzur bulana dek!