Hiç bir anlamı yok!

Kimin kimi hükmettiğini, kim kimi hükmettiğini zannettiğini ve hükmetmek zihniyetinin nasıl doğduğunu bilemeyiz. Bastırılmak bir başkaldırı dürtüsü değil midir? Bir tohumun bahar geldiğinde toprağı kaldırıp patlayıp yeşermesi yüzünü ışığa dönüp yükselmesi ve bir ağacın kökünü sulara doğru toprağın derinliklerinde suyla buluşması özgürlük değil midir? Değilmidir ki; her canlının yaşamak için ekmeğe, suya, havaya muhtaç olduğu. Öyleyse kaldır başını dön ve bak yaşamak dört mevsim, yaşamak sevda, yaşamak hava yaşamak bir ateş!

Yaşamak cemreleri düşen bir düşünce yaşamak bir kuraldır. Yaşamak hak her canlının ve insanoğlu hükmetmeği meğilli.. Aç gözlülüğü, korkarım bu aç gözlülük , hükmetme arzusundan çabasından ötürü doğuyor olmalı ki; Merhametsizlik, sevgisizlikten insanoğlu kendi bindiği dalı kesiyor. Doğayı katlediyor. Birbirlerinin hak ve hukuklarını göz kırpmadan katlediyor. Acımasızlık, diz boyu kimse birbirine güvenle bakamıyor. Ve insanoğlu kendini korumak için bir zırh örmekte etrafını, birlik ve beraberlik sözü ve düşüncesi anlamını yitiriyor mu? Ve insanoğlu , günden güne bir yalnızlık duygusu içine gömülüyor. Sahte gülüşler, arkadaşlıklarda samimiyetsizlik kol geziyor... Nereye gidiyoruz..?

Bu gidişin hiç bir anlamı yok!!

Nurten Ak Aygen
10.03.2017