Hangi konuda olursa olsun bir yoldakiler vardır, birde izleyenler vardır. Yoldakiler, kimi yavaş kimi hızlı,kimi düşe kalka da olsa yollarına devam ededursunlar. İzleyenlerin hayatı yoldakileri eleştirmekle geçer. Abartmıyorum maalesef öyle
bir toplum olduk ki, kim ki bir şeyler üretiyor hemen bardağın boş tarafına saldırılıyor. Bu o kadar yaygınlaştı ki, her şeye muhalif olarak güya kişiliğini yükselttiğini sanan insanlar. Yani başkasının hatasından, kendini, kendi bilmişliğini ispat etme gayreti… iyi de kardeşim kendini ispat etmek istiyorsan bir şey üret. Bu siyasette de böyle sosyal hayatımızda da.
… maalesef dini hayatımzda da aynını yaşıyoruz. Filanca hoca şöyle dedi, diğeri böyle. Ve birbirlerini çok ağır şekilde suçlamalar. Onların konuşmaları bir yana sosyal medyada kıyametler kopuyor. Kategorize edilmiş insanlar, tembeller, çalışmadan bilgi sahibi olan hazırcı bilmişler oturdukları yerden ahkam kesiyorlar. Oysa davetin önkoşulu ‘güzel söz’ dür. Ama güzel sözle nefsi tatmin olmuyor ki adamın…
Bugün akşam mahallemizdeki bakkaldan sigara alırken bakkal yazık bu paralara dedikten sonra; bir iki müşterisinin mahalledeki fakirler için düzenli olarak ekmek parası bıraktığını söyledi. Böyle güzel insanlarda var neyse ki toplumumuzda.
Herkes kendince bir şeyler yapıyor. Ama yapanlar kesinlikle yoldaki insanlar. Gerisi laf kalabalığı.

Selahattin Cansız