"Araf" yani arada kalmak, bir de "Arif" yani bilen kavramlarını düşündüm biraz. Acaba aralarında bir ilişki var mıdır diye. Derler ya "arife tarif gerekmez" diye. Boşuna değil muhakkak. "araf" kelimesinin bir diğer anlamı da "o bildi" demektir.
Bilmekle arada kalmak arasında nasıl bir ilişki olabilir ki? Bence bilen kişi bilmediğini de bilir. Boşuna dememiş ünlü filozof: " bildiğim birşey varsa, o da birşey bilmediğimdir. " Eğer arif olan bunun farkındaysa bilir ki asıl " Arif olana tarif gerekir. " çünkü arif olan naksını gidermek için sürekli arar, talep eder. Bu kendi varoluşunun borcunu ödemektir bir bakıma.
Kamil insan kendisinin ne olduğunu bilir ve ne olmadığını da bilir kendisinin. Arasında kalır kendisi ile kendisi olmayanın. Asıl arada kalış bu olmalı ki insanın hem cenneti hem de cehennemi bu olsa gerek..