Başlıktaki iki kişi de alanlarında uzman bilim insanlarıydı.
Lakin "kaderleri" de benzeşince dikkatimi çekti de paylaşmak istedim.
Hamdi Suat Aknar.
Ülkemizin ilk onkoloğu.
1930’larda "Kanserle Mücadele Cemiyeti"ni kurup,alanında başarılı çalışmalara imza atmak ister.
Fakat 1933’teki "üniversite reformu" adı altında yapılan "tasfiyeler" sırasında üniversiteden atılır,hem de 91 arkadaşıyla birlikte.
Ve yaşı da 60 olmuştur.
Aradan uzun yıllar geçer/geçti.
7 Şubat 2017 günlü 686 sayılı kararname ile de Öget Öktem Tanör hanımefendi üniversiteden uzaklaştırılır.
Hem de 80’i geçen yaşına rağmen.
İlginçtir bu hocamız da Türkiye’nin ilk "noröpsikoloğu" imiş.
Terörü destekleyen ve onun savunuculuğunu yapanın,devletle bağının kesilmesi anlaşılır bir haldir.
Ama ya "at izi it izine" karıştıysa veya "kurunun yanında yaş da yanıyorsa" bu insana acı verebilir.Yani içini acıtır "haksızlık varsa" insanın.
Aradan geçen 84 yıl gibi uzun zamana rağmen,iki bilim insanının başına böyle bir "ilişik kesilmesi "olayının gelmiş olmasına üzüldüm.
Üstelik ikisi de alanında ilkler!
Varsa haksızlık düzeltilmesini görmek isterim lakin "rüzgarı affetse de dal kırılmıştır bir kere" sözü de çok önemlidir diye düşünmekteyim.