Bir kara sevdaya tutulur gibi yazma sevdasına tutuldu gönlüm ..ne kalemim ne de dilim dur durak bilmiyor ..esen yel gibi hatrımı soruyor aralık duran penceremden . İstiyor ki aynı kendi gibi bir o yana bir bu yana savrulayım. Yüzüme vuran esintinin şiddeti tokat gibi tâ yüreğimden hissediliyor. Deniz deryasına katre katre yuvasına kavuşuyor kirpiklerimden...hiç böyle duraksız akmamış gibi coştukça coşuyor...Halini hatrını sormak istiyorum bir ara; ne mümkün yetişmek, ecele gider gibi koşturuyor; beni peşisıra..
Bir kara sevdaya tutulur gibi tutuldum yazmanın o buğulu; akışına..Ben razı o razı. yalnızlık bu aşkın yakan alazı; ..bir insan zevk alır mı bu kadar yalnızlıktan? Susuz kalsam suyum o, aç kalsam aşım o...sırdaşım, yoldaşım o. Dostluğuna paha biçemen hastaysam ilacım o. Beni bana yaklaştıran bir o kadar da uzaklaştıran o. Tutunacak dalımken kolumu kanadımı kıran gene o..bir pinpon topu havasında uzağına atıp atıp tekrar beni kendine çeken o..
Bir kara sevdaya tutulur gibi tutuldum sana..gönlümdeki güneşlerin yakıcı ışığı da sensin, iliklerime kadar üşüdüğümde kemiklerime kadar ısıtan da sensin...geldin yine baş belası, gönlümün hoş sedası, hesapsız tutî halim hoş geldin....ülkü ( kızıma notlar)