Ülkem çok garip bir ülke, bir yandan bizim derneğimize bağış yaparsan cennetten tapun hazır diyerek halkın dini duygularını sömürüp bu sömürü düzeninden bitleri kanlanan parazitler ve bu inanılmaz duygu sömürüsüne kanan bir millet. Bir millet nasıl bu kadar zır cahil olabilir, böyle bir palavraya nasıl inanabilir insanın aklı sırrı ermiyor... Aslında eriyor insanlar dinle yatıp dinle kalkıyor ve gerçek yaşamda körleştiriliyorlar...Bir de bunun üzerine sahte günah olgusu devreye sokularak bu insanların doğru hareket yapmalarını engelliyorlar ve şükür edebiyatı ile sömürü düzeni için tüm olgular hazırlanıyor ve soygunlarını uygulamaya koyuyorlar...Ne zamana kadar bir gün bir yerde tökezleyip cahil olmayanların ellerine bu soygun belgelerinin geçmesi ile ve bir bakıyoruz ki bu soygun düzeninin içinde dolaylı olarak bizleri yönetenler de var...Almanya da patlak veren (Deniz Feneri ) skandalı orada daha büyük bir etki yaparken, asıl etki yapması gereken ülkemde bu olayı veren gerçek vatansever gazeteler tehditler yolu ile susturulmaya çalışılmıştır ve iktidardan korkan gazeteler bu olayları yazamaz hale gelmiş yazanlar ise tehdit edilmişlerdir ve şu anda ülkemde tam bir yandaş medya ortaya çıkmış ve halkı kandırmak için yalan haberleri ülkenin yarısına yutturmaktadırlar...

Bir ülke düşünün ki kayıp trilyon davasından mahkumiyet almış bir zatı mahkeme suçlu ilan ettiği ve ev hapsi ile hapis yatması gerektiği halde Cumhurbaşkanı tarafından af ediliyor...Bu kayıp trilyon davasından üstelik kendisi de yargılanıyor bir ölçüde kendisini de af ediyor, böyle bir ülke var mıdır sayın okurlar yer yüzünde var işte Türkiye...

Bir başbakan çıkıyor diyor ki en az 3 çocuk yapın, (sonra bu sayıyı 5 e çıkardı ) ve iddialı konuşuyor Allah rızkını verir
olur ey halkım siz başbakanınızı dinleyin, 3 çocuk yapın ve yirmi yıl sonra onun görüşünden biri olarak gidin onun düşüncesinden olan bir partiye oy verin...Başbakanın ve onun görüşlerinden olanların asıl maksadı da budur zaten, bu insanlar okuyamamış, aç kalmış, işsiz kalmış umurlarında değildir , onların umurunda olan şey kendisine oy gelmesi ve kurdukları sömürü düzenlerini korumaktır... Nüfus artınca sorunlarımız artmaz korkmayın, işsizlik çoğalmaz, barajlarda sularımız eksilmez, elektrik tüketimi artmaz, siz başbakanınızı dinleyin çocuklarınızı başbakanınız okutur,
adam eder ,her şeyden önemlisi de Allah rızıklarını verir (Allah bu söyleme aldanıpta çocuk yapan şahıslara da akıl ve fikir ihsan eylesin amin...)

Sonra Cemaat denen varlıklar ortaya çıkıp bunların çıkar kavgalarından nemalanamadığı için iktidarın kirli çamaşırlarını ortaya seriyor, rüşvet pazarlıklarının konuşmaları, video görüntüleri ve evlere yapılan baskınlarda bakan çocuklarının hırsızlıkları ve bir banka müdürünün ayakkabı kutularında gizli paraları çıkıyor ve bir başbakanın oğlunun başında olduğu Vakıf vasıtası ile alınan rüşvetler bu vakıflarda toplanıyor ve imara açılamayan yerler villa rüşvetleri ile başbakanın çevresine ve bu vakfa geçiyor...Ve yapılan anketlere bakıyoruz halen bu hırsızlıklara halkın % 41 i evet diyor ve bu hırsızları destekliyor, savunmaları da özrü kabahatinden büyük dedirtircesine e hepsi yemiyor mu bunlar güzel işler yaptılar yesinler helal olsun diyebiliyorlar...
Ne diyelim;

Türkiye İmkansız denilen şeylerin olduğu, akla zarar olguların uygulandığı bir ülke ,
Böyle ortamlardan büyük paralar götürmüş bir zat şunu söylemişti...
"Bu dünyada aptallar olmasa, biz zengin olamaz aç kalırdık"...Evet aç kalmadıklarına hatta sülalelerini garanti altına aldıklarına göre biz aptal bir milletiz var mı başka bir izah tarzı...

Kazım Doğan