Kalem, kağıt, defter, hokka, boya artık hangisini alırsan al hepsi bu devirde strese tabi olmuşlar. Bir cambaz ipte dengesini sağlar niteliğinde kalem, kağıt, defter bir türlü birleşemiyorlar gibi.. Aslında içimde büyük bir deniz var. Yazmak istiyorum. Durmadan deli gibi yazmak istiyorum. Öyle bir yazmak istiyorum ki kalem dur durak bilmesin. Kapı arasında yada eşiklerde yazmayayım diyorum. Huzurlu sessiz sakin bir ortamda yazayım artık vakti geldi de geçiyor bile diyorum ama olmuyor. Bir türlü mani oluyor bir başka el ansızın, birdenbire.. Çekil git diyorum gitmiyor. Öyle mihlanmış suratıma bakıyor.. Aslında tüm mesele kendimi bütünleştirememiş olmamdandır. Ağır bir bunalımın eşiğinden adım adım geçipde kurtulduğuma inanmışım aslına bakarsak kurtulmamışım. Nasıl bir tezat bu görüyor musunuz? Hem kurtuluş var hemde yok. İşte tam bir kaç saniye evvel yazım bölündü. İlk kelime `Kalem´den son kelime `yok.´a kadar durmadan tuhafça yazabildim. Ama `İşte´den itibaren durumlar değişti. Bir kaç saniye durakladım boşlukla cebelleştim. Görüyorum ki yazarın huzura ihtiyacı var. Ortamın ve çevresinin sakin olmasına o kadar muhtaç ki.. Mobilyalar bile ciyak renkli olmamalı.. Giydiğim kazak bu soğuk havada beni üşütmemeli kıyıdan köşeden şurdan burdan vesaire ve benzeri soguk intikal etmemeli.. Yazı duraklamadan yazılması icap eder diyorum. Siz ne diyorsunuz? Yazmak nedir? Yazmak sanat midir? Herkes yazar (olabilir) mi? Biz gönül verdik yazmaya bir gün yazar olur muyuz dersiniz? Ne dersiniz? Çok mu sordum diyorum şimdi de. Olsun sizine amansız yazıyorum. Kendimi kontrol etmeden manipülasyon yapmadan yazıyorum. Ve bunun adı bir tür `freewriting´dir. Serbest yazı yazma eylemidir. İnsanın kendisini kontrol etmeden yazı yazmasıdır. O anda aklına ne geliyorsa saçma da olsa dur durak bilmeden yazmasıdır. Ah ya keşke hep böyle yazsam. Yazınca gol olsa! Sağlık olsun şimdilik burada noktalayayım daha fazla saçmalarsam beterin beteri olur birde Koncuy kırık derler aman neme gerek. Ne derse desinler! Hep ne derler acaba hastaligi ile cebellesmedik mi bu yaşamda. Panzehirine merhaba diyorum: NE DERLERSE DESINLER!

Herkese iyi akşamlar dilerken yazı yazmaya dair şevkinizin kırılmamasını temenni ederim. Her daim yazın. Yazmaktan benim gibi kendi ruhunuzu kısıtlamayın.

Nice bol yazmalara!

Esen kalın!

Konçuy (Alaz Serdengeçti) - 15.02.2017

Not: Yukarda gördüğünüz yazı düzensiz bir yazı stilidir. Bir tür freewriting metodu adını taşımaktadır. Julia Cameron, adlı yazar bir kitabında her sanatkarın bihassa senaristlerin bu metodu her sabah uyguladıklarını ifade etmiştir. Şöyleki bir not defteri tutuluyor adı misal olarak Morgenseiten yani sabah sayfalarım olabilir. Defterimizin bir adı olmalı. Bu deftere her sabah uyanır uyanmaz ilk iş 3 sayfa durmadan o anda aklınıza ne gelirse gelsin kalemi kaldırmadan yazmanızdan ibarettir. Kendinizi asla kontrol etmeyin ve 3 sayfayı yazma esnasında aklınıza birşey gelmediyse ’aklıma birşey gelmiyor’ u gerekirse tekerrür edercesine yazmanızı tavsiye ediyor yazar - tabi bu metodun etkisi sanatsal fikirlerin cereyan etmesidir. Biz günlük yaşamda kendimizi çok sıkıyoruz. Bu metodu 8 hafta yapmamızı öneriyor Julia Cameron. Her gün yazdıklarımızı okumamızı tavsiye etmiyor. 8 hafta sonra yazdıklarımıza bakabiliriz. Umarım sizde uygularsınız. Uzun süre evvel denemiştim bana çok iyi geldi hem özel hemde mesleki yaşamımda harikalara sebebiyet verdi. Sanatsal ruhunuz bayram etsin!