Bir Müslümanın: "günahları terk ettikten sonra namaza başlarım" demesi, bir hastanın: "iyileştikten sonra doktora giderim" demesi gibi..

O hasta ki, doktora gitmeyince hastalığı azar, sonra doktora gider.

Doktor ona: "kendi kendini tedavi edeceğini sandığın için, hastalığın azdı, en sonunda yine bana döndün, senin doktora gitmene mani olanı gördün mü? Sana ne büyük zarar verdi.

Yoksa! Doktor tedavi etmeyi bilmez mi? Sandın.

Şöyle gel yaklaşta sana "Bakayım" seni tedavi edeyim." der.

Biz Müslümanlarda, günahları kendi başımıza terk etmeye, hatalardan kendi kendimize temizlenmeye çalışarak, yalnızca azgınlığın çoğalmasına neden oluyoruz.

Rabbimiz de, bize bunun uyarısını yapıyor:

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla.

Gerçek şu ki, insan azar.

Kendini kendine yeterli gördüğü için.

Kuşkusuz dönüş Rabbinedir.

Gördün mü şu men edeni,

Namaz kılarken bir kulu..

..Secde et ve Rabbine yaklaş.
ALAK Suresi:6...10,19.

Gözler O’nu algılayamaz ama O, gözleri algılar. O’nun ilmi her şeyin bütün inceliklerine nüfuz eder. (O Latîf’tir) O her şeyden haberdardır.
EN’AM Suresi:103.

Sözünüzü ister gizleyin, ister açığa vurun; bilin ki O, kalplerin içindekini bilmektedir.
Hiç yaratan bilmez mi? "O Latif’tir," O, en ince işleri görüp bilmektedir ve her şeyden haberdardır.
MULK Suresi :13. 14.

(Ey Muhammed!) Kitaptan sana vahyolunanı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, insanı hayâsızlıktan ve kötülükten alıkor. Allah’ı anmak (olan namaz) elbette en büyük ibadettir. Allah, yaptıklarınızı biliyor.

ANKEBUT Suresi:45.

Senden önce hiçbir resûl göndermedik ki ona: «Benden başka İlâh yoktur; şu halde bana kulluk edin» diye vahyetmiş olmayalım.
ENBİYA Suresi 25.

Allahümme salli ala Muhammedin ve Ademe ve Nuhin ve İbrahime ve Musa ve İsa ve ma beynehüm minen nebiyyine vel mürseliyn
Salavatüllahi ve selamühü aleyhim ecmaiyn.*