10
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1048
Okunma
Günümüzde bazı söylemlere bakıldığında “şiir ve kadın şairin” bir arada anılmasından rahatsızlık duyanlar olduğu görülür. Onlar kendilerini “zaten kadın şiirdir, onun şiir yazmasına ne gerek” var diye savundukları görülür.
Ama bu sorun sadece günümüzün değil çok eski dönemlerin bir sorunudur. Tarihe baktığımızda hemen hemen bütün alanlara erkeklerin hakim olduğu görülür. Kaldı ki bir kadın şairden ya da filozoftan bahsetmek neredeyse çok zordur.
Kadın ev ve çocuk arasında sıkıştırılmış bir yaşam benimsemiştir. Bunu isteyerek mi benimsedi yoksa zoraki bir benimsetme midir, bunun üzerinde ayrıca tartışmak gerektir.
İnancımız gereği “ilim Çin’de dahi olsa alınması” gerekirdi ki ilim öğrenmek hem kadın hem de erkek için farz hükmündeydi.
Ne oldu da kadın bu farz olan ibadetten uzaklaştırıldı ve Allah’ın “ikra bismirabbikellezi hâlak” yani “Oku , seni yaratan Rabbinin adıyla oku” hitabından uzaklaşmış yada uzaklaştırılmıştır.
Elbette bunlar, başka bir zaman tartışılması gereken konulardır.
Bu sorun kendini şiirde de göstermektedir. Bu zamana kadar oluşturulan antolojilerin içerisinde “kadın şair” namıyla anılan kişilerin sayısı bir elin beş parmağını geçmez.
Bu kadının eksikliğinden mi kaynaklanmaktadır? Elbette ki “hayır.”
Kadın hep şiire ilham kaynağı olmuştur.
Şiiri bu denli “erkek” yapan şey nedir? “Kadın yazmaz, yazdırır” düşüncesi midir?
Şiirde yüzyıllardır hakim olan erkek duygusunu kırmaya çalışıyor kadın.
Günümüzde özellikle de son dönemde yapılan bazı çalışmalar sonucunda kadının neden şiir yazamadığı ya da şiirden yola çıkarak neden sosyal hayatta kendini gösteremediği ortaya çıkmaktadır.
"Kadın şairlerimizin bir kısmı çeşitli çirkinliklere maruz kalmıştır. İsimleri çerçevesinde hayli çirkin rivayetler üretilmiş kadın şairlerimiz olduğu gibi, kocalarının kıskançlıkları ile kirpikleri zorla kestirilen kadın şairler de olmuştur. Kimi şairlerimiz de ebeveynlerin onları şairlik yönünde çeşitli engellemeleriyle karşılaşmışlardır."(1)
Sadece bir örneğini aldığım bu konuda kadının neden kendini ortaya koyamadığı –en basitinden neden şair olamadığı- ortadadır.
1)Serkan Alkan İspirli: "Kadın Divan Şairleri