Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
Guldane Dal
Guldane Dal

ZEKATLIK İŞÇİLER !

Yorum

ZEKATLIK İŞÇİLER !

46

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

954

Okunma

Okuduğunuz yazı 6.9.2008 tarihinde günün yazısı olarak seçilmiştir.
ZEKATLIK İŞÇİLER !

ZEKATLIK İŞÇİLER !


Gazetelerde haberleri okurken bir haberin satır aralarındaki söze takıldım , şöyle diyor Ankara Müftüsü Özer ’ Yani 80 gram altını veya bu oranda parası ya da malı varsa bu kişi zengin sayılır. Aynı zamanda bu mal varlığının üzerinden bir yıl geçmesi de gerekir.’ Yani bir yıl geçmeden o parayı ya da altını satıp başka bir şeye çevirdiğinde zengin sayılmıyorsun demektir .. Dolayısıyla fakir bir kişi oluyorsun zengin olduğun halde... Gerçekten de çok ilginç ve bir o kadar da düşündürücü ..Ama haberin asıl konusu bu değil tabiki. Şimdi habere konu olan şeye biraz daha yakından bakalım..



Aslında haber olan konunun kendisi de çok ilginç . Haberin aslında Ankara Müftüsü Özer’in, ramazan ayında verilen zekatın ve fitrenin memur ve işçiye de verilebileceğini söylüyor olması..Ve Özer şöyle devam ediyor "İslam’ın koymuş olduğu zenginlik ölçütüne mali durumu uymuyorsa, yani o zenginlik ölçütüne girmemişse, zengin değilse İslam’a göre memura da işçiye de zekat verilebilir." Yoksulluk sınırının kişi başına 730 YTL olduğu düşünülürse gerçekten de çalışan insanlarımız oldukça yoksullar hatta aç da denebilir.. Yani kısaca işçi ve memurumuz şu durumda zekata muhtaç oluyorlar .... Ben bir zamanlar sendikayla uğraşmış birisi olarak sayın Özer’i kutluyorum gerçekleri bir kez daha dile getirdiği için... Bu aklın, vicdanın ve bilimin gerçekliğidir ve oldukça hazin bir durumdur.. Ama çözüm bumudur, elbette değildir yani sorun zekat vermeyle çözülecek bir sorun değildir.. Ve terkedilen ( hatta bana göre bir türlü uygulanamamış olan ) Sosyal Devlet politikasının yürürlüğe girmesi gerekir bir an önce diye düşününüyorum .


Peki Sosyal Devlet ne demektir isterseniz ona bir göz atalım. Burda sözü geçen ’sosyal’, ’ sosyal sorun’ ya da ’ sosyal politika’ ne olduğuna bakalım;


Netten okuduğum bir yazıda İnsanın sosyal sorunlarını iki grupta topluyor ve şöyle diyor :

1--İnsanların bedensel ve zihinsel gelişmesi, maddi refahı, tüm yeteneklerini geliştirmesi, tüm olanaklarını kullanması ile ilgili sorunlar. Bu açıdan sosyal sorunlar kişinin sağlığı ile, bedensel gelişmesi ile, yaşama olanakları yani iş hayatı ve bunlarla ilgili hastalık, yaşlılık, sakatlık, işsizlik, vb. tüm sorunları, bunun yanında insanın bedensel, ruhsal gelişmesi, kişiliğinin, yetenek ve olanaklarının geliştirilmesi ile ilgili eğitim, öğrenim, toplumsal hayatta ilerlemesi gibi sorunları kapsar.

2--İnsan doğduğu andan itibaren çeşitli kuruluşlar içinde yer alır, bunlara bağlı olarak yaşar, gelişmesini bu kuruluşlar içinde tamamlar -aile, mesleki kuruluşlar gibi. Bu da sosyal yapı sorunlarını ortaya çıkarır.


İnsan tek başına yaşayabilen bir yaratık olmadığına ve doğduğu andan başlayarak çeşitli ve değişik kuruluşlar arasında yaşamak zorunluluğunu duyduğuna göre, bireyin "sosyal" sorunlarının çözümü, onun içinde yaşamak zorunda kaldığı sosyal yapı sorunlarının çözümüne bağlıdır. Bu bakımdan ailenin sorunları çözümlenmeden bireyin sorunları çözümlenmiş sayılamaz. Diğer yandan sosyal yapı sorunlarının çözümü de bireyin sosyal sorunlarının çözümüne bağlıdır.



Bundan hareketle ’ Sosyal Politika ’ sosyal sorunları inceleyen ve bunlara çözümler öneren bir araştırma alanı oluyor. Ve bu ’Sosyal Politika’ uygulanmadığı takdirde ne acıdırki demokrasi açığı ortaya çıkmakta ve vatandaşlık ise sadece bir piyasa vatandaşlığından ileri gidememektedir.



Umarım devlet yetkilileri vatandaşların iyiliği ve refahı için bu düzenlemeleri bir an önce yapar. Bu köklü bir çözüm olmasa da başlangıç olarak yine de olması gerekenlerdendir diye düşünüyorum.



Sevgilerimle .......


Güldane Dal ( 20080906 )

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Zekatlık işçiler ! Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Zekatlık işçiler ! yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ZEKATLIK İŞÇİLER ! yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
kemter
kemter, @kemter
13.11.2008 17:32:05
yazıyı ana sayfada görünce tıkladım. mesele fayet mühim aslında. dünyada ekonomik sistemler var. dünya savaşlarının çıkış noktalarıda zaten ekonomi değil mi. dünya iki düşünce almış başını gidiyor. birincisi güçlü güçsüzü yer. ikinci ben tok isem aç olandan bana ne. islamın ise arkadaşımızın demiş olduğu sosyal adalet ve dayanışma için koyduğu iki kanun yani islami tabirle söyler isek farz vardır. biri zekat, diğeri faizi yasaklamak. zekatta şu var, zekat veren kişi lütfedipte birşey vermiyor. vermek zorunda olduğunu veriyor. çünkü o malında ihtiyaç sahiplerininde hakkı vardır. hani derler ya mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi. müslüman için malın sahibi Allah tır onun için emanetçiye düşen malın sahibinin emirlerine uymaktır. faize gelince. faizde haksız kazancı ortadan kaldırır ve sosyal adaleti sağlar. Efendimiz s.a.s hadis-i şerifinde komşusu aç iken tok yatan bizden değildir buyurmuş. acaba komşusunun açlığını düşünüpte gözüne uyku girmeyen kaç kişi vardır. bu değerleri unuttuğumuz için mi acaba sosyal adalet ve denge bozuldu. buda başka bir konu. yazınız bence faydalı oldu güldane hanım en azından bir kaç kişiye bu konuda düşünme fırsatı doğdu. saygılar efendim.
Guldane Dal
Guldane Dal, @guldanedal
5.11.2008 00:10:28

Sevgili Bibi eğer geliriniz 730 ytl'nin altında ise tesettürlü olup olmamız bir şey değiştirmiyor ve sayın müftünün dediğine göre de zekatlık sayılıyorsunuz ama asıl konu bu değil tabiki . Burda anlatılmak istenilen şey halkın giyim, kuşam ve inançlarına bakılmaksızın emeklerinin sömürülüyor olması ve bu emeklerinde hak sahibi olmaları için işte tama da bu
noktada SOSYAL DEVLET gereklidir diyorum kısaca, yoksa hakkınızı nasıl alacaksınız ?

AKlamıyoruz HAKlıyoruz !

Sevgilerimle ....


Bibi
Bibi, @bibi
4.11.2008 23:56:23
Bunca yazıyı okumak gözümü korkuttu, eğer tekrar yapmış olursam kusura bakmayın ama konu zekattan sosyal devlete atlayınca ben de belki içinde yer alabilirim dedim. Madem bu konuşmayı Güldane Dal Hanım başlattı o halde benim sosyal hayatın neresinde yer alabileceğim konusunda da bir fikri vardır, açıklarsa sevinirim; İlk okul öğretmeniyim, tesettürlüyüm, bu nedenle görev yapabilmem imkansız gözüküyor. O halde ben ne yapacağım? Bu durumda ancak zekat alabilirim ve onunla yaşamaya çalışırım. Başka bir çözüm üretebilirse Güldane Hanım'a teşekkür de edebilirim. Bekleyeceğim...
Rom@ntik
Rom@ntik, @romntik6
18.9.2008 04:11:58
"Sadaka ekonomisi, kömür, nohutçuluk, vs. türü yazdıklarınız da ayrıca heryerde duruyor zaten"

Bu yazım neredeyse linkinide burada yayınlayın.
Aksi taktirde müfteri olursunuz.

Onca satır yazmaktansa... hayır yanlış söylüyorsun... çadırların yanında bahsettiğiniz kişinin resmi yok deseydiniz ya... sizce yok mu ?
Ankara'da güvendiğiniz biri varsa ona sorun... ona inanın...
Çünkü ben gördüm... Herkes gibi !

Partililerinize sorun hatta... onlar asmış olsa gerek !

Tekrar link eklediniz mi diye bakmaya döneceğim bu sayfaya.
Onun için cevap vermeye çalışmayın... Size fazlaca vakit ayırdım.
Gerçeği görmek isteyen göz olsaydınız, vaktimi feda ederdim ama siz...
Rahmetli Aşık Veysel yaşasaydı ve sizi tanısaydı haline daha da fazla şükrederdi...
Allahım beni bu bakar da görmez körlerden eylemediğin için sana şükürler olsun derdi...
eminim...





Rom@ntik tarafından 9/18/2008 4:14:26 AM zamanında düzenlenmiştir.
erolbasci
erolbasci, @erolbasci
13.9.2008 09:01:16
Uyanıklık ha, vay canına.)
Bakın bakalım önceki yorumda iftar çadırlarının masum, halis niyetle yapılanlarını ayırmış mısınız?
BUnu ayırtetmemek, üstelik hayasızca bu iyiniyetli müslümanlara, bağışçılara saldırmak kabinizdekilerin tamamı değil demek?
Demek ki, kalbinizde aslında iyi niyetli bağışçılara karşı bir kin yok da, diliniz sürçtü hepsini kattınız ankaradaki çadırda gördüklerinizden dolayı?
ne tuhaf, normalde tersi olurdu:)
Tanımadan, bilmeden insanlar hakkında görüş bildirmekten sayılmaz değil mi bu durumda. Kendinizi ilk yorumda,her türlü fesadı tüm inanan insanlara bağlayarak tanıtmışsınız zaten.
Sahi tüm bağışçıları ve bu bağışların halka ulaşmasını sağlayan herkesi ,kalplerini tanıyor muydunuz?:)
Sizin tanımadığınız insanlar hakkındaki görüş bildirme özgürlüğünüz oluyor da, sizin hakkında görüş bildirenlere niye alınıyorsunuz?
Olmaz ki canım, riya olmaz mı bu yaklaşım?
:)
Ha bu arada, isim zikretmek konusunda da öncü sizsiniz, az yukarı bakarsanız.Üstelik Büyük Harf ile yazma konusunda dahi öncüsünüz.)
Benim rumuzum zaten adım.:)
Size kadirlik olmasın diye Berkan Koloğlu diye belirtmek rahatsız ettiyse bir daha bahsetmem:)
Benim ölçüm şu aslında.
yardımlaşma, sosyal dayanışma, fitre, zekat, sadaka gibi islami kavram ve kurumlara, o kavramları suistimal edip, kötü niyetli olarak kendilerine çıkar sağlayanlar üzerinden saldıranlar için söyleyeceğm tek şey İslam ve din düşmanlığıdır.
Suçu işleyeni değil de yani, zekati sadaka, fitre, yardımlaşma, bağış müesseselerini hedef alanlar için aksini düşünmek mümkün değil.
"Sadaka ekonomisi, kömür, nohutçuluk, vs. türü yazdıklarınız da ayrıca heryerde duruyor zaten"
Bu bağlamda, size niye haksızlık etmiş olayım ki?
Sürekliliği olan bir tarz sizinki:)



erolbasci tarafından 9/13/2008 9:06:41 AM zamanında düzenlenmiştir.
Rom@ntik
Rom@ntik, @romntik6
12.9.2008 06:10:44

Şüphesiz Allah gören ve bilendir...
Ben gerçek hayır sahiplerine söz etmedim...
İlahi... tesadüfen bakmasam yazıya gerçek iftirayı görmeyecektim...

O kadar uzun uzadıya yazıyorsunuz da...
Sorulan soru neden cevapsız ?
Şimdi Ankarada Kolej diye anılan yerdeki iftar çadırında dev posteri olanların resmini çekip buraya mı yapıştırmam gerekiyor inanmanız için...

Vatandaşı o çadırlara mecbur edenlerden de zerre bahis yok...
Ama... yadırgamam... EROL BAŞÇI Başrolü kapmak isteyecektir...

Sn.Erol Başçı
Her ne kadar büyük harflerle adımı yazıp da sizin zihniyetinizdekilere hedef gösterme niyetiniz olsa da fark etmez...
Korkum olsa : Adımı sitede gizli tutardım.
Siz bunu daha evvel başka bir sitede açtığım forumda da denemeye kalktınız ama...
adı sanı ne idüğü belli olmayan naylon ve günübirlik üyeliklerden gelen "tehdit" mesajlarına aldırmadım bile

Haa... unutmadan...

İnsanları tanımadan, bilmeden, imanını yok sayacak ya da bunu üstü kapalı da olsa imâ etmek isteyen zihniyet açık ve net şirktedir

İmanımı sorgulayacak adam daha doğmadı !

Şurada edilen iki kelamı bu şekle döndürmeyin derim !

Yinede sizden bir ricada bulunayım...
Gerçekleri görmek için aydınlığa bakın...
Bilirsiniz muhakkak... en güçlü ışık "DENİZ FENERİDİR" :)
Deniz fenerinin aydınlattığı ışıktan bakın derim olaylara

kardanadam
kardanadam, @kardanadam
9.9.2008 17:34:04
Sevgili gül

Amacı ve gayesi halkı meydana getiren
fertlerin mutluluğu olmayan siyasetçiler
kendi mutlulukları için siyaset yaparsa
bu ilginç fotoğraflar hep var olacaktır
ve umarım hızla yoksullaşan ülkemizin yoksul ferdinden dolayı
yetkililer mutludur yeterince

dil bugün ne söz söylese yaralar
ben de örselenmiş bir bireyim ve dilim kılıç gibi
bugün söz söylemek zarar verebilir

sevgimle
harikasın
erolbasci
erolbasci, @erolbasci
8.9.2008 11:57:13
Değerli Romantik beni anmadan rahat etmez.:) Yine iftirayla yadetmiş..
Sevgili Romantik, hayatı İslama ve onun değerlerine çakmak olanlar, bu uğurda gözleri kararmış ve dönmüşcesine her masum samimi islami sosyal hadiseye karşı nefretlerini kusmaya andiçenlerin sözcülüğünü yapanlar varken, benim tersini savunmamdan gocunmuş:)Ona da AKP sözcülüğü demiş, tek müslüman AKP lilerdir kabulü de kendine ait herhalde.Kendisiyle İslama çakanların temsilcisi olarak tartışacağız herhalde bu durumda:)
Varsın olsun. Berkan Koloğlu gibileri de lazım bu ülkeye, benim gibileri de:)
Hele de gerçekten samimi hayır sahiplerini bu denli aşağılamak için insanın herhalde azılı islam düşmanı olması gerekli.ya da beyni zulüme, küfre ipotekli olmalı.
CHPli belediye çadırları da mı ihale için iftar veriyor.
Bütün hayır sahiplerini suçlayan ne türden bir hayasızlıktır bu?İçlerinden bir tane bile samimi inanç sahibi varsa bu günahın, vebalin altından nasıl kalkacaksın sevgili İslami dayanışma hasletlerimize çakma meraklısı Berkan Koloğlu kardeşim?
Hayatında hayır için elini cebine atmamışların, atanlara böyle insafsızca saldırmaları, salyalarını kusmaları başka nasıl izah edilebilir ki.Zira , hayatında bir kere dahi elini, hayır için cebine atan inanan bir insan, onca hayır sahiplerinin günahlarını almaktan korkar, Allah korkusuyla ürperir.Herkesi kendi gibi bilenler için ise, bütün insanları potansiyel hırsız görmek kaçınılmazdır.Ancak unutulmamalı ki Allah kalplerimizi de bilir.
dellysedat
dellysedat, @dellysedat
7.9.2008 23:28:33


Geçte olsa tebrik etmek istedim


Saygımla.
Rom@ntik
Rom@ntik, @romntik6
7.9.2008 23:22:07

Şahsım adına gereken herşeyi yapmaya hazırım...

Çanakkale ve Kurtuluş savaşlarının bitmesinden bu yana neredeyse bir asır geçmesine rağmen bölünmemesi için hâlâ Şehit kanı vererek (!) içinde hepimizin yaşadığı bu Vatanı çocuklarımıza daha yaşanabilir halde bırakabilmek için varım diyorum.

Tehlike sadece Vatanın satılması değildir...
Satmak ve ceplerini doldurmak uğruna "herşeyi" göze alan ve ülke istikbalini düşünmeyenler de en büyük tehlikedir...

munır
munır, @munir
7.9.2008 21:09:05
10 puan verdi
Sayın arkadaşlar,22 yüzyıllara girmişiz ve nelerle uğraşıyoruz.Ülkemiz asla fakir bir ülke değildir ki içten dıştan yolunmasına rağmen kazın tüyleri bitmiyor.Şimdi fakirliği öyle binlerce yılın evvelindeki şartlar için söylenmiş sözler ve eylemlerle halledemeyiz.Herkes biliyor ki ülke zengin halk fakir.Hadi gelin hep beraber bir kampanya başlatalım.Tüm zengin ülkelerde bulunan bir kaç kanunun çıkarılması için;

1.NEREDEN BULDUN
2.MİLLET VEKİLİ DOKUNMAZLIKLAR KALKSIN
3.SİYASİ PARTİLER KANUNU DEĞİŞSİN

BUNLARI ÇIKARMAYA ZORLAYAMAZSAK İKTİDARLARI BURADA BİR BİRİMİZLE ATIŞIR DURURUZ VE BAZILARIDA BİZİM ÜRETTİĞİMİZ EMEK VE NEMALARIMIZI ATIŞTIRIRLAR.

HADİ GELİN
DİYELİM
3 K
VARMISINIZ.?
SAYGILARIMLA.

munır tarafından 9/7/2008 10:44:45 PM zamanında düzenlenmiştir.

munır tarafından 9/7/2008 10:46:49 PM zamanında düzenlenmiştir.

munır tarafından 9/7/2008 10:49:11 PM zamanında düzenlenmiştir.
fesih
fesih, @fesih
7.9.2008 19:50:32
sevgili arkadaş
harika bir şey yaratmişsin
bir şeyler yazmak neye lüzüm,her şey ortada
yüreğinin derinliklerine selamlar,sevgiler
Guldane Dal
Guldane Dal, @guldanedal
7.9.2008 19:03:07

Ben de tahmin etmiştim sevgili Rom@ntik hatta geç gelince sağlığından bile endişe etmeye başladım ama neyseki bir şeyciği yokmuş :))..
Şaka bir tarafa ben asla sevgili erolbasci'nın sayfamı ziyaret ediyor olmasından bir rahatsızlık duymadığım gibi yazdıklarınıda okuyorum gerçi çoğu yerinde saldırılara maruz kalıyor olsam da ama ben şuna inanıyorum ki kaşılıklı düşünceler açık açık ifade edilirse ve en önemliside birbirimizi anlayabilirsek şayet çözemiyeceğimiz hiç bir şey yok demektir konu ne olursa olsun .....

Sevgilerimle ...

Rom@ntik
Rom@ntik, @romntik6
7.9.2008 18:48:58

Sn. Güldane Dal.
Az önce unuttum... diye başladığım bölüm var ya... :)
İşte tam orada ekleme yapacaktım.
Diyecektim ki; sabah Erol Başçı gelir ve burada yazılan tüm acı gerçekleri ilüzyon yapar gibi kelimelerle çarpıtarak konuyu başka mecralara çeker, vatandaşın gözünü gerçeklerden uzaklaştırmaya çalışır... :)
ve sonra düşündüm... dedim ki... bugün pazar sabahı... hükümet sözcüleri işbaşında olmaz... en azından bugün dinlenirler !
Ama maalesef durdurak bilmeden bir savunma politikası !...

O bahsedilen iftar çadırları hayır sahipleri tarafından kurduruluyormuş :))))

Biz de yuttuk ! (iftar çadınıda değil)
Belediyelerden iş almaya çalışan ya da Devlet ihalelerine girenlerden şartlı olarak bu yardımların yaptırıldığını artık ilkokula başlayan çocuklar bile biliyor...

Siz yurtdışında olduğunuz için görmüyorsunuz buradaki durumu, onun için kandırmaya çalışabilirler !

O çadırların yanında en az 4 - 5 insan boyu yüksekliğinde R.T.E nin resimlei var !...

Sahi... bu iftar çadırlarının masraflarını kim karşılıyor ?
Boy boy poster sahipleri mi ?

Yoksa sefalet içine atılmış ve o çadırlara muhtaç edilmiş vatandaş mı ?

Ne demiş Erol bey ?
Çalıştığı halde geçimini sağlayamayanlar da var...

İyi ya... çalıştığı halde geçinemeyenler yılın onbir ayı geçinip sadece bir ay'ında sıkıntı çekmiyorlar...
ki, hani... yaa bu bir ayda da biz yardımcı olalım denebilsin
Guldane Dal
Guldane Dal, @guldanedal
7.9.2008 18:18:02

Ben onu Müftü söylüyor demiyorum ki zaten sayın erolbasci ... Ve neden öyle dediğimide sanırım üstteki yorumumda açıkladım. Ve burda görüyorum ki asıl benim anlatmak istediğim konudan siz iyice çıktınız ve başka konulara daldınız yine .. Yazımı dikkatli okursanız sayın Müftüye karşı olmadığımı tam tersi hak verdiğimi göreceksiniz bazı konularda . İnsanlar farklı düşüncelerde bile olsalar eğer ortada önemli bir sorun varsa bir araya gelebilir ve gelmelidirde yoksa hiç bir sorunun altından kalkamayız tek başına ...Ortadaki asıl sorun MEMUR VE İŞÇİLERİN yani halkın büyük bir bölümünün yoksulluk sınırı altında yaşıyor olmasıdır. Benim yazımda sayın Müftüye en ufak bir hakaret yoktur , olsa olsa benim kendime ait düşüncelerim olabilir ...


Ve ben diyorum ki asıl önemli olan konuya geliniz ve onu konuşunuz ....

Sevgilerimle ...

erolbasci
erolbasci, @erolbasci
7.9.2008 17:43:13
Sayın Güldane Dal
Eklemenize gerek yoktu, ilk yazınız yeterliydi..
Şu cümle Müftünün açıklamasında geçmiyor, sizin cümleniz:

"Yani bir yıl geçmeden o parayı ya da altını satıp başka bir şeye çevirdiğinde zengin sayılmıyorsun demektir .. Dolayısıyla fakir bir kişi oluyorsun zengin olduğun halde... Gerçekten de çok ilginç ve bir o kadar da düşündürücü .."

Ben de bir kaç yorumdur bu cümlenize istinaden diyorum ki, Müftü bir yılı geçmeden parayı başka bir şeye çevirince zengin sayılmama gibi bir durumdan bahsetmiyor.Fakir olmuyorsun paranı ya da altınını mala çevrdiğinde. Yine zekat verme borcun oluyor. İlginç ve düşündürücü bulduğunuz sadece kendi yorumunuz. Müftü sizin çarpıttığınız gibi söylemiyor.
Parayı, altını satıp başka mala çevirirsen fakir sayılırsın demiyor.80 gram altın bir değer.İlla altın olması şart değil, 80 gram altın tutarı kadar herhangi bir para ve mal da olabilir diyor.Dolayısıyla sizin dediğiniz gibi altını satıp mala çevirsenizde durum değişmiyor.

Altını satıp başka bir şeye çevirdiğinizde zengin sayılmıyorsunuz sonucuna nasıl vardınız siz?
Hala zekat mükellefi sayılıyorsunuz Müftüye göre ki doğrusu da bu zaten.
Haberin kaynağını vermeden önce kendi cümlenizi tekrar okuma imkanınız olursa ilave izaha kalmayacak zaten.
haber ve Müftünün dedikleri doğru, sizin "Altını ya da parayı satıp başka bir şeye çevirdiğinizde artık zengin olmuyorsunuz" çıkarmanız yanlış ve saptırma bir çıkarım.Üstelik ilginç ve düşündürücü bulmuşsunuz bu kendi yanlış çıkarımınızı.

Bütün bunları zaten ilk yorumumda da yazmıştım.
Vakit buldukça yine de yazarım tabii ki.
Selam saygılar..

Guldane Dal
Guldane Dal, @guldanedal
7.9.2008 17:24:08

Ben hiç bir şeyi saptırmıyorum sayın erolbasci, madem istediniz , buyrun okuyun haberi :

"MEMURADA FİTRE VE ZEKAT VERİLEBİLİR"
05.09.2008 Cuma 09:20

Ankara Müftüsü Mustafa Hakkı Özer, zenginlik ölçütüne uymayan memur ya da işçiye de fitre ve zekat verilebileceğini söyledi.

Ankara Müftüsü Mustafa Hakkı Özer, ANKA'ya yaptığı açıklamada, ramazan ayında verilen zekatın ve fitrenin memur ve işçiye de verilebileceğini söyledi. Özer, �İslam'ın koymuş olduğu zenginlik ölçütüne mali durumu uymuyorsa, yani o zenginlik ölçütüne girmemişse, zengin değilse İslam'a göre memura da işçiye de zekat verilebilir� dedi. İslam'ın koymuş olduğu zenginlik ölçütünün ise, borcundan sonra, asli ihtiyaçlarından sonra mala sahip olmak anlamına geldiğini ifade eden Ankara Müftüsü Özer şunları söyledi:

�Zekatın farz olmasının şartları vardır. İslam'ın zenginlik ölçüsüne sahip olmak gerekiyor. Bu ölçüde asıl ihtiyaçlarından sonra nisap miktarı mala sahip olmaktır. Yani 80 gram altını veya bu oranda parası ya da malı varsa bu kişi zengin sayılır. Aynı zamanda bu mal varlığının üzerinden bir yıl geçmesi de gerekir. Eğer bu şartları taşıyorsa bu kişi zekat vermekle mükelleftir. Zekat alamaz.� Asli ihtiyaçların neler olduğunu da söyleyen Ankara Müftüsü Özer, �Asli harcamalar içinde ev, araba, dükkan, giyim harcamaları, çocukların okul harcamaları gibi giderler sayılabilir� dedi.

www.haberbu.com adresinden de girip sağlamasını yapabilirsiniz ve ayrıca google'dan girip Ankara müftüsü Özen diye yazdığınızda başka haber sitelerinden de bakabilirsiniz aynı habere ...


NOT: İkinci ''Yani '' ile başlayan cümle bana ait ...Yazımdaki ilk iki paragraftaki tırnak içerisindeki yazılar sayın Müftüye aittir ...





Guldane Dal tarafından 9/7/2008 5:44:35 PM zamanında düzenlenmiştir.
erolbasci
erolbasci, @erolbasci
7.9.2008 17:16:51
Kim nerede kullanıyor Osmanlı da herhangi bir dönem için Asr-ı Saadet terimini?
Bir yanlışı başka yanlışla örtmeyiniz..
Hiç bir kaynakta Osmanlının herhangi bir dönemi için ya da tarihin Hz. Peygamber dönemi dışındaki herhangi bir dönemi için bu tabirin kullanıldığına rastlamadım bugüne kadar. Sizin kaynağınız nedir merak ettim gerçekten.
Albayraklım
Albayraklım, @albayraklim
7.9.2008 16:57:26
Asrı saadet sadece peygamber efendimizin yaşadığı döneme denilmez
osmanlılarda duraklama devrine kadar geçen dönemi asrı saadet olarak nitelemektedir....
burda o manada kullanılmıştır.....
Yoksa asrı saadetin peygamber efendimizin dönemi olduğu bilincindeyiz......
"saptırma" ağır bir ifade...
Ama söz sahibinindir diyorum.......
erolbasci
erolbasci, @erolbasci
7.9.2008 16:39:28
Sayın Dal ,Sayın Özer hassasiyet göstermiş ama, siz hala onun sözlerini çarpıttığınızın farkında değilsiniz.Onun söylemek istemediğini ,ifadesinden çıkmayacak bir anlamı çıkarmanıza müdahale ettim sadece.
"Yani" ile başlayan cümleniz Müftünün verdiği bilgiden çıkmıyor, sizin saptırmanız demek istiyorum yani.
Benim de hassasiyetim bu yönde demek ki, kimisi çarpıtmalara sessiz kalır, kimisi okuyacaklar ile paylaşır...
Netice itibariyle düşüncelere saldırı değil, çarpıtmayı düzeltme olarak görmenizi dilerdim..

Değerli Albayraklım kardeşim de benzeri bir saptırma ve bilgi eksikliği içinde gördüğüm kadarıyla.
Öncelikle Asr-ı Saadet nedir, hangi zamana asr-ı saadet denmiştir bilinmesinde fayda var.Dolayısıyla ne Osmanlı ile Ne Şeyhülislamlıkla alakası olmayan bir dönem olduğu, ne yemen çölleri ne sancak beyleri ne azınlıklara yarayan bir sistem olduğu vs. gibi son derece bilgisizce bir yanılgı içerisinde olunması, dayatılan eğitim sistemi ve bireylerin kendi kültürlerine, milletine has değerlerine yabancılaştırılmasına çok açık bir örnek maalesef.
Hiç bir şey bilmiyoruz, Türk milletine has dil din kültürel özellikler, tarihi geçmiş vs. resetlendiği için bilmediğimizi de bilmiyoruz maalesef.
Asrı Saadet en kestirme anlamıyla Hz. Peygamber zamanı demek herkesin bildiği gibi.Osmanlı, sancak beyi ağır vergi vs. yakıştırmaları tabiiki salt bilgi yetersizliği.
Önemli olan elimizdeki imkanlar ile yanlışlarımızı dü
zeltebilmemiz, doğrusunu öğrenebilmemiz.Bunun için de özgür bireysel düşünebilme yeteneği ve gerçekten öğrenme araştırma arzusu gerekiyor. Sloganların ötesine geçebilmek için tabii ki..
YusufZiyaKarahasanoğlu
YusufZiyaKarahasanoğlu, @yusufziyakarahasanoglu
7.9.2008 16:25:58
İslâm Dini'nin çok önemli bir konusunun (Zekât) işin ehli olmayanlarca sulandırılmasını hoş karşılamadığımı ifade etmeliyim. Merak nedenler magazin basınından değil de bu konuyu aydınlatabilme özelliğine sahip ilmi kaynaklardan incelemesini tavsiye ve rica ederim.

Eğer amaç gerçekten anlamaksa..
Guldane Dal
Guldane Dal, @guldanedal
7.9.2008 15:00:06

Sayın erolbasci siz farklı düşüncelerinize rağmen neden sayın Özerİn göstermiş olduğu hassasiyeti gösteremiyorsunuz anlamış değilim... Bakınız o bile ülkesinde yaşanan gerçekliğin farkında ve düşüncelerini ister beğenelim istersek beğenmiyelim insanlarımızın sosyal sorunlarını kendi çapında nasıl halledilebilire bakıyor ve düşünce üretiyor ama siz düşünden çok üretilen düşüncelere saldırıyorsunuz hani diyorum şu saldırganlığınızı bir tarafa bıraksanız belki sizinlede oturup ülkemizin sorunlarını tartışıyor ve çözümler üretiyor olabileceğiz ...

Dediğiniz konuyu bir önceki yorumumda ve yukarılarda ve yazdığım yazıda sanırım yeterince açıkladım ...


Albayraklım
Albayraklım, @albayraklim
7.9.2008 14:59:10
Bu millet için iş bulmada eğitimde fırst eşitliği yaratacaksın hala fakir varsa sosyal yardım dernekleri oluşturacaksın. Sosyal devletin sosyal yapısının altını oyup suçu laikliğe ve cumhuriyete atarak (ki bunu yetmiş yıldır yapıyorlar), şeriat devlet yapısını yada emperyalist devlet yapısını bu devletin alternatifi haline getirmek ve yetmiş yıldır açlıkla terbiye edilen bu milleti denize düşen yılana sarılır misali kendilerine sarılmalarını, demokrasi böyle istiyor diyerek bu millete şırınga edilmesini hiç kimse unutmaz ve unutmayacaktır.

Asrı saadet sistemine gelince ;bundan sadece osmanlının en büyük azınlığı olan rum, ermeni ve yahudilerin yararlandığı ve Anadolunun evlatlarının onların keselerinin dolması için Yemen çöllerinde öldüğünü ve Anadolu halkının sancak beylerinin ağır vergilerinin altında inim inim inlediği dönem olduğunu bugün herkes biliyor... Bir onlar bilmiyor


Çünkü onlarda tarikat sistemi ile o asrı saadetin şeyhüslamın koruyuculuğunda ucundan kıyısından istifade etmişlerdi.

Atatürk bunları gördüğü için osmanlıyı bir daha dirilmemek üzere bütün kurum ve kuruluşlarıyla toprağa gömmüştür.

Onun için ona deccal ingiliz kemal lakabını takarak hakaret etmişlerdir

Bu tarihi gerçekler ortada dururken zekat için devletin memurunun el açması bu devletin en büyük utancı olur....

O memur nasıl devletin tarafsızlığını gösterebilir. Kendine zekat verenle vermeyeni nasıl bir tutabilir.

Rüşvetin adını zekatla hülle yaparak kapatmaktan başka bir şey değildir bu ve çok vahimdir.

Takdir okuyucunudur..Kamuoyunun takdiridir.

Katkıda buluna arkadaşları ve yorum yapan arkadaşları saygıyla kutluyorum ve "arsızlık" vs gibi kelimelerin hoş durmadığını ifade etmek istiyorum
erolbasci
erolbasci, @erolbasci
7.9.2008 14:12:15
Müftüye neresi uygun görüşünüzün sayın Dal?
Müftü diyor ki;
80 gram altın ya da o değerde para veya malı varsa zengin sayılır..
Siz ise hemen altında
"Yani bir yıl geçmeden altını yada parayı satıp(parayı satmak kısmı da çok ilginç:)) ) başka bir şeye çevirirsen zengin sayılmıyorsun demektir."
diyorsunuz..
Yani Müftü öyle mi söylüyor sizin de yazınıza tırnak içinde aldığınız görüşünde?
80 gram altın ya da değeri kadar para yada MAL diyor yazdığınıza göre.
Öyleyse nasıl olup da altın yada parayı mala çevirdiğinde fakirleşmiş oluyor?Mala da çevirse yine o değerde malı olmuş oluyor.
Başka bir deyişle nasıl oluyor da MÜftünün açıklamasına ters bir durum olmuyor sizin eklediğinizin?
Yani altını ya da parasını mala da çevirse, gümüşe de çevirse, peynire de, zeytine de çevirse zengin sayılır.Altın sadece ölçü birimidir orada.
Kavramları anlamlandıramazsak yorum ve yazılarımızı da yanlışlar üzerine bina ederiz.
Kavramlandırdım, anlamlandırdım sananların da gördükleri nesnel değil,ilkel olur ancak, anlamadan yorum yapılması gibi:)
Sosyal Devlet konusunda ise size ve Müftüye katılıyorum zaten belirtmiştim.
Katılmadığım husus şu, madem devlet şu anda sosyal devlet olamıyor, öyleyse halkın kendi arasında bu dayanışmayı sergilemesi niye bazı insanlara batmakta?
Sosyal devlet olamadık öyleyse zekata fitreye sadakaya falan da gerek yok sosyal devlet olana kadar mı diyeceğiz?
İçinden gelen vicdanlı, iyi ahlaklı, inanan bir zengin malının bir kısmını diğer fakir insanlarla paylaşıyorlarsa, SOSYAL DEVLET yapsın bu işi sen boşver demek bağnazlık değil de nedir?
Devlet Sosyal Devlet olsun da Anayasasında yaptığı gibi yapsın o zaman. Kim engelliyor?
Anayasanın değiştirilemez ilkelerinden oysa Sosyal Devlet ilkesi.
Demokratiklik, Laiklik ilkesiyle birlikte..
Sorarım sizlere peki buradan, Laikliğe karşı hassas olan kurumlarımız ne yapmışlardır sosyal devlet için?
Sosyal devlet için muhtıra verildiği darbe yapıldığı görülmüş müdür?
Anayasanın değişmez ilkelerini korumakla mükellef olanlar için niçin öncelikli olamamaktadır bu ilke, niçin Laiklik kadar önemli olamamaktadır?
Cevabını verebildiğimizde ulaşacağımız noktalar,yapacağımız çıkarımlar eminim hepimizi ürpertecektir.
Öyle olmasını umuyorum en azından.




erolbasci tarafından 9/7/2008 2:16:20 PM zamanında düzenlenmiştir.
Guldane Dal
Guldane Dal, @guldanedal
7.9.2008 13:46:18

Dalgınlık da değildir, önyargı da değildir sayın erolbasci .. Orda anlatmak istediğim gayet açıktır ve sayın Özer'in şasına ya da düşüncesine ters bir durum da yoktur, o tamamen benim yorumumdur ve doğrudur çünkü bu metodu bütün mal sahipleri yapmakta .. Ben şöyle bir soru sorayım size, o zaman neden zenginler daha az ve fakirler daha çok vergi öderler ???? İşte o sizin tırnak işareti içerisine aldığınız cümlemin içinde bunlar vardır sayın erolbasci ve bunun açılımını yapacak olsak bu defter yetmez ... Ben kısaca özetlemiştim . Ayrıca yazımda sayın Özer'in düşüncelerine karşı düşüncelerim yok sadece ben kendi düşüncelerimi de ekledim hepsi bu ...
İnsanlara yardım konusuna gelince elbette çok değişik yöntemleri var ve yapılıyorda hem de sizin şu karşı olduğunuz Laik Düşünce Derneklerinde ya da o düşünceye sahip olan her türlü kurum ve kuruluşlarda eğer onların özel sayfalarına girerseniz ya da çalışmalarını yakınen takip ederseniz görürsünüz sanırım ..
Yardımlar sadece zekat olarak yapılmıyor bir çok yollardan da yapılıyor , bunları yazacak olsam sanırım buralar yetmez ama asıl sorun yardımdan da öte bir şey ve ben o yüzden ısrarla SOSYAL DEVLET olgusundan bahsediyorum çünkü bu sorunlar ne zekatlarla ne de gurupların ya da derneklerin ya da siyasi örgütlerin yardımları ile çözülecek bir sorun değildir ama ben buna rağmen yazımı sanırım dikkatli okumamışsın ki burda ben sayın Müftü'yü tebrik ediyorum çünkü o da ülkesinde yaşanan acı gerçekliğin farkında ve kendi adına ve sahip olduğu düşüncesi adına elinden gelen neyse onu kullanmak ve kullandırtmak istiyor çünkü o da görüyor ki 730 YTL'nin altında yaşayan bir kişi AÇ sayın erolbasci....

Yorumuzdan dolayı teşekkürler ..

Sevgilerimle ...





Guldane Dal tarafından 9/7/2008 2:09:27 PM zamanında düzenlenmiştir.
Göktürkmen
Göktürkmen, @gokturkmen
7.9.2008 13:02:49
10 puan verdi
KATKI ve KUTLAMA:

Sınıfsal olarak ve ülke bağımsızlığı ile bütünsel okunduğunda, bazı şeyleri net görmeyi, bir de dinsel gerekçelerle; gerçekten anlatmış yazınız. Ama sadece dinseller ( tek açıdan bakanlar demek istiyorum) anla(ya)maz!

Her ne kadar ve bir kaç yerde daha yazdığım gibi; tuzu kuru olan zevat-ı muhterem ve bir de, sadaka-ül, fitre ül zekat yaşamını normal görüp içselleştirebilmişleri hariç tutuyoruz tabi :)

Bakınız, hemen itirazi karşı duruşlarını yazakalmışlar !..

Sorunu, konum/ durum tespiti olarak sadeleştireceğim:

Bir dinci/politik ve de rantiye zengin hacıyatmaz'dan yardım görmekle, insanların oluş(tur)umuyla organize üst örgüt/aygıtı olan "devlet" ve yönetim erki bağlamında "yasa"larla belirlenmiş hak/sorumluluk farkını, sosyal güvence (veya hayırsever(!) rantiyeden yardım görmek) bakımından algılaya(bile)n bu ikisinin farkını algılar!..

Algılamışsa zaten , kavramlandırır, anlamlandırır ve sorunu bulunduğu durum/konumdan daha nesnel görür..

Kutlu/yorum..


Göktürkmen tarafından 9/7/2008 7:25:04 PM zamanında düzenlenmiştir.
erolbasci
erolbasci, @erolbasci
7.9.2008 12:52:11
Tipik bir okuduğunu çarpıtma yazısı diyebilirim:)
Onca yoruma rağmen farkına varılmamış olması da çok daha ilginç bu tezatın:)
İlk paragrafta ne diyor yazar Müftüye atıf ile;
"Yani 80 gram altını veya bu oranda parası ya da malı varsa bu kişi zengin sayılır. Aynı zamanda bu mal varlığının üzerinden bir yıl geçmesi de gerekir"
Yani altın veya 80 gramn altına değer para ya da herhangi bir varlık diyor..
Yazarın buradan çıkarımı ise şu;
"Yani bir yıl geçmeden o parayı ya da altını satıp başka bir şeye çevirdiğinde zengin sayılmıyorsun demektir .. Dolayısıyla fakir bir kişi oluyorsun zengin olduğun halde... Gerçekten de çok ilginç ve bir o kadar da düşündürücü "

Müftünün beyanından 80 gr altın ya da değeri kadar herhangi bir varlık denildiği halde, altını satıp paraya ya da mala çevirdiğinde mesela zenginken fakir olunabileceği sonucuna varabilmek!!!
Hani gerçekten de çok düşündürücü:)

İşin önyargı kısmını bir kenara bırakalım biz yine de, belki sadece dalgınlıktır.
Ancak zekat ve fitrenin sadece çalışmayan kişilere verileceği şeklinde bir bilgi mi var benim bilemediğim?
Çalışıp da geliri kendisine yetmeyen, dolayısıyla fakir olmak imkansız bir olgu mudur?
Niçin çalışıp para kazanan ama ihtiyaçlarına yetiremeyen kişiye zekat verilmesin?
Öyle bir kısıtlama yok hiç bir yerde.
Memur da işçi de zekat alabilir tabii ki kazandığı yetmiyorsa kendisine. 2500 ytl maaş alan iett şöförü de çalışan, asgari 500 ytl ücretle çalışan işçi de çalışan..
Zekat müessesinde kişilerin vicdanı esasdır.
İnanan insanlar mallarından zekatlarını hakeden kişilere verdiklerinde çoğu sosyal sorun zaten çözülecek kendiliğinden.
Sosyal devlet bu hizmeti vergi alarak yapabilir. Toplum ise zekat türü , yardım türü organizasyonlar ile bu görevi üstlenir.
Vicdan, ahlak sahibi inanan insanların gelirlerinden bir kısmını ayırıp fakir insanlar için bir araya getirmeleri ve bu maksatla Ramazan da iftar çadırlarında ihtiyaç sahiplerine(Fakir,yolcu vb) iftar yemeği vermeleri, aşevlerinden yemek dağıttırmaları, ihtiyaç sahiplerinin adreslerine kadar ulaşarak erzaklar, yardım malzemeleri ulaştırmaları gurur duyulacak bir hizmettir.
Hayatında bir kuruşluk yardım için elini uzatmayanların, bu samimi yardımlaşma dayanışma olgusunu küçümsemeleri, sadaka ekonomisi türü zırvalarla, yapılan yardımları -kendileri fakir insanlar için kıllarını kıpırdatmadıkları halde- beğenmemeleri, bir nevi "bu zekat islami bir terim, öyleyse vurun beline " yaklaşımı sergilemeleri gerçekten düşündürücü.
Önerim, kendileri benzeri bir dayanışma sergilemeleri, adına da dilediği ismi vermeleri.Zekat ya da sadaka ya da fitre olması şart değil.Örneğin Laik dayanışma olabilir adı.
Yeter ki kendi vicdanları ile kendi ceplerinden ayırabildikleri bir miktar parayı fakir insanlara ulaştırmaları. Malum zevatın ortalarda gözükmeyeceğinden eminim nedense??
Son söz, sosyal devlet olması gereken elbette.
Asr-ı saadette zekat müessesesiyle bu sosyal devlet gösterilmiş zaten.
Şimdi ise Laik bir yönetim düzeni içinde, sosyal devlet olamamanın suçunu, Zekat sadaka fitre gibi İslami sosyal dayanışma müesselerine yüklemek olsa olsa arsızlık olabilir ancak.Yapan vatandaş yapıyor, payını ayırıyor, havuza koyuyor iftar çadırı, erzak gıda yardımı, para yardımı vs.olarak fakire dönüyor. Laftan fazla şey üretebilmek lazım, hiç bir şey yapmıyor, yapamıyorsak!!



erolbasci tarafından 9/7/2008 12:57:34 PM zamanında düzenlenmiştir.
sokak şairi
sokak şairi, @sokaksairi34
7.9.2008 12:52:10
BU YÜREK BİR BAŞKA DUYARLI ZATEN

GÜZELDİ BAKIŞ AÇISI GERÇEGİN KENDİSİ OLAN BU ZATEN

SAYGILARIMLA
Guldane Dal
Guldane Dal, @guldanedal
7.9.2008 12:20:59

Avrupa'da refah ülkesi sayılabilecek yani Sosyal Devletin en gelişmişi olan ülkelerinde bizim atalarımızın bir lafında olduğu gibi '' KAZ GELECEK YERDEN TAVUK ESİRGENMEZ '' politikası uygulanmakta .. Halkın gerçek refahı için aslında Sosyal Devlet de köklü bir çözüm değildir ama bu olması gereken bir aşamadır sadece.. Bizim gibi az gelişmiş ülkelerde ilk etapta bu mümkün gibi görünmemekte ama eğer istenirse yani baştakiler ve o baştakilerin arkasındaki '' esas aktörler '' isterlerse ve bunu da büyük abileri onaylarlarsa ancak olabilir .. Burda elbette halkın sesi ve sivil toplum örgütlerinin ve o ülkenin aydınlarının çok büyük önemi var ama belirleyici olan neticede o tepedekilerdir . Onlar elbette '' madem bu kadar çok istiyorsunuz , buyrunuz alınız '' demiyeceklerdir rahat rahat ama bizler bence yazmaktan çekimemeliyiz, kimbilir belki bir gün .......
Yosulluk, açlık bir HAK değildir, onları yoksul ve aç bırakmak en büyük HAKSIZLIKTIR !

Sevgilerimle ....


Albayraklım
Albayraklım, @albayraklim
7.9.2008 11:38:24
Hadiseye başka bir boyuttan bakacağım.
1. Ankara Müftüsünün bahsettiği zekat kriterleri Osmanlı'nın dünyaya hükmettiği, zenginin çok fakirin az olduğu döneme ait bir zekat sistemini esaslarıdır.
2.Bu durum şu andaki Batının zekat sistemi ile örtüşüyor gözükmektedir. Cazip gelebilir.
3. Oysa biz şu anda fakiri çok, zengini az olan bir ülkeyiz. Zengin bir ülkenin sosyal devlet politikasını aynen alıp uygulayacak bir ekonomik sistemimiz yok
4. Çözüm nedir. Çözüm develetin istihdam yaratacak bir ekonomik sistemi süratle harekete geçirmesi ondan sonra hala fakir varsa sivil toplum örgütlerinin zekat dağıtmasıdır.
5.Daha tehlikelisi ekonomik gelişmesini tamamlamamış bir ülkede bu zekat sistemini uygularsanız zaten iş bulamayan insanlar daha pasif duruma gelir iş bulma konusunda isteksiz dilenciliğe meyilli bir toplum yaratırsınız.
6.Feodal ve tarikat sisteminin yapılanmak için istediği bulunmaz fırsat bu fırsattır. Teokratik ve etnik milliyetçiliğe dayalı devlet kurmak isteyenler için bu zekat modeli yada başka yardım modellerinin gündeme gelmesinin, iftar çadırlarının her sene çığ gibi büyümesinin nedeni bu değilmidir?
Yazının teması bu açıdan güzeldi...
Yazarını sorumlu vatandaşlık anlayışında dolayı tebrik ediyorum
Cömert Yılmaz
Cömert Yılmaz, @comert-yilmaz
7.9.2008 04:33:24
Şuan çalıştığım iş yerinde
genç bir edebiyat öğretmenin işçilik yaptığına şahit olduktan sonra.

Söyleyecek çok fazla sözün olmadığına inanıyorum.

insan, olayların içinde yaşadıkça bütün gerçekleri daha net görüyor.


Herhangi bir çözüm politakısı beklentisi içinde de değilim açıkcası

Zira şuan yaptığımız en önemli uğraş birbirimizi ye(r)mek.

selam ve saygıyla



Guldane Dal
Guldane Dal, @guldanedal
7.9.2008 04:00:41

Beni de uyku tutmuyor ama rahatsızlığımdan dolayı olsa gerek sevgili Rom@ntik :)))

şu an gerçekten de yap devret
paraları cebe doldur
ülkeyide terket
halkı da
açlıktan heder et !

politikası hakim ama ben yinede umut etmek isiyorum..

sevgilerimle ...


Rom@ntik
Rom@ntik, @romntik6
7.9.2008 03:54:26

Az önce unuttum...

Sosyal devlet dediniz değil mi...

Şimdilerde moda oldu !

Kelime içindeki harfler değiştiriliyor maalesef

Devlet ( devret )

Hem de İstiklâl Marşına rağmen !

___Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:___
___Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.___

Yurdum insanına iyi uykular !
Bakın uyku tutmuyor... saat 03.50



Guldane Dal
Guldane Dal, @guldanedal
7.9.2008 03:36:17

Sevgili arkadaşlarım bu güzel ve içten yorumlarınız için hepinizede ayrı ayrı teşekkür ediyorum . Ben Ülkemden kilometrelerce uzakta olmama rağmen kalbimdedir benim hep memleketim ve sorunları .. Hel şu sorunları okudukça, gördükçe, tanık oldukça yine o kalbim sızlamakta ve bazı güzelliklerin hatta bütün güzelliklerin neden ülkemde ve hatta bütün dünyada olmadığıdır ve ben bir birey olarak buna çok üzülüyorum , gönül isterki hiç bir sansür konulmadan ve saldırmadan insanlar düşüncelerini gönül rahatlığı ile söylesin . Ben inanıyorum ki eğer insanlarımız karşılıklı sakin, anlayışlı ve bilinçli konuşup tartışırlarsa yazımda söylemiş olduğum şu Sosyal Devlet olgusu hiç de uzak değildir ama ben şunu da iyi biliyorum ki içerisinde yaşadığımız gerçeklikler malesef buna el vermemektedir ve bu çooook uzak bir ihtimaldir hatta olanaksız gibi görünmektedir ama ben yine de diyorum umutlarımızı ve insanlığımızı kaybetmeden yazalım yazalım ve yine yazalım ....

Aslında hepinize teker teker cevap vermek isterdim ama iki gündür gribal enfeksiyonla uğraştığım için yazamadım hatta bir arkadaşın şiirinde bile ilk defa şiiri okuduktan sonra yorumları okumadan yorum yazmışım :))

Hepinize tekrar teşekkürler, sevgilerimle ...



Guldane Dal tarafından 9/7/2008 4:04:47 AM zamanında düzenlenmiştir.
Rom@ntik
Rom@ntik, @romntik6
7.9.2008 03:08:18

Yanlış bilmiyorsam yurtdışındasınız...
Hayır, sizi tanımıyorum sadece sitedeki izlenimlerimden bu fikre sahip oldum.
Şayet doğru ise... Lütfen gelmeyin... Hele çoluk çocuğunuz varsa hiç gelmeyin...
Ne zaman gittiğinizi bilemem ama ne zaman gelmemenizi söyleyebilirim :)
Cevap hiçbir zaman... Yaa.. maalesef...

demek 80 gr. altın...
hımmm... aklıma takıldı
demek yüzlerce kilo altını olanlar .ok çok çok zengin oluyor :)
ve bu kilolarca altını olanlar birileri tarafından affediliyor !
Kim tarafından ?
Aynı suçu işlediği iddia edilen kişi tarafından...
Sadece o mu ?
Hayır... Mantar biter gibi yerden değil... biryerlerden zenginler türüyor !...

Tür tür (örttür) zenginler...
Sonra bir bakıyorsun bir af daha geliyor !...
Kimlere... işte buraya dikkat !
İşleri bozulduğu ya da iflas ettiği için vergisini ödeyememiş insanlara değil !
Bile bile sahte (naylon) fatura kesmiş, vergi kaçırdığı tüm evraklarında kanıtlanmış, ya da devleti illegal yollardan dolandırdığı belgelenenler...
Yani bir başka deyişle suçu sabit olanlar...
Vatanım vatanım diye yansa da yüreğiniz, bunca adaletsiz bir ülkede çocuklarınızı yetiştirmek istermiydiniz ?

Çünkü gelirlerse ve çalışma hayatına atılırlarsa ve onlara NAMUSUN, ŞEREFİN ONURUN ve DÜRÜSTLÜĞÜN erdem olduğunu öğretip öyle bir hayat yaşamasını isterseniz bu ülkede çocuklarınız bu erdemlerle bahsettiğiniz zekât alanlar arasında kayıt yaptırmak zorunda kalacaktır !

Dediğim gibi... Lütfen dönmeyin...
Hiç olmazsa uzaklardan kaval sesini duyamazsınız...
Hala Ülkece uyuyoruz da !

Bana şimdilik müsade...
İzninizle... gidip, şuradan ULUSA SESLENİŞ ninnisini dinleyeyim !

SAYGILARLA

HÜLYALVER
HÜLYALVER, @hulyalver
7.9.2008 00:17:49
Yorumumu gönderdim ve gördüm ki güne gelmiş tebrik ve teşekkür dedim güldane.Sevgimle...
HÜLYALVER
HÜLYALVER, @hulyalver
7.9.2008 00:15:40
Başka işin yok galiba senin Güldane bacım,ne şimdi bu?Yazsana kıytırıktan aşk şiirleri birileri gibi ki ben bile bu acemiliğimle gülüyorum zorlama şairlerin (şair dediğime takılma çok uzağındalar şairliğin)vıcık vıcık aşk şiirlerine ki aşkında çok uzağındalar yakının da olsalar günü birlik haz alıp haz vermelerine aşk demeye sıkılıp utanırlardı neyse konumuz bu değil belki bu konu ile ilgili bir yazı yazarsın o zaman gelirim tespitlerimi dile getirmeye.

ZEKATLIK İŞÇİLER durumuna düşürenler utansın diyeceğim basit bir söylem olacak,ben de senin gibi sendika çalışmalarında yer almıştım 80'li yıllarda işçi temsilcisi sıfatıyla.İş yeri çalışma güvenliği,mesai saatleri, sağlık hizmetleri,doğum-ölüm-evlenme-kömür-çocuk eğitim parası vs.kısaca tüm sosyal haklar toplu iş sözleşmelerinde işveren temsilcileri ile masaya yatırılır ve haklar emekten gelen güç ile söke söke alınırdı,öyle kolay değildi işçinin çalışma akdini feshetmek,siğortalar 30 gün üzerinden ve alınan gerçek maaş üzerinden ödenirdi,işten atılma durumunda ise tazminat(ihbarda)dahil kuruşu kuruşuna ödenirdi,yoktu öyle siğortadan giriş çıkış yapmak,yarım ay ödemek ya da düşük ücretten ödemek.Çünkü işverenin karşısında,bilinçli,dirençli,emeğinden gücünü alan örgütlü iş kitlesi vardı.Grev hakkını kullanan(gerektiğinde aylarca sürmesini göze alacak kadar) emeğine inanan işçi sınıfı vardı.Tek tük grev kırıcıları o zamanda da vardı ama geniş kitleler birlik beraberlik içindeydi.Greve giden işçilerin yanında yer alan kitleninde sayısı oldukça yüksekti birlikten kuvvet doğar der gibi haklar alınırdı.Kaldı mı böyle bilinçli örgütlü işçi ve emekçiler?Özelleştirme adında taşeronlara peşkeş çekildi her şey,en bildiğim bir örnek vereyim,belediye temizlik görevlileri yani çöpçü diye nitelendirilen emekçiler,hayli zamandır dikkatimi çekerdi en ufak bir çöp toplamama eylemi yok ki eskiden yaşadığım kentte çok sık yaşanılan bir durumdu ,yukarıda açıkladığım bilinçli emekçilerin grev ve eylem hakkını ki yasalardan aldıkları bu hakları gerek gördüğü anda kullananlardandı temizlik işçileri merakım bir hayliydi niye eylem yoktu yaşam standartları çok yükselmiştide haberim mi yoktu maaşlar refah bir yaşam sunuyor muydu?Sorular sorular sorular ve merakımı giderme fırsatını bir sabah işe giderken yakaladım.Yolları süpürmekte olan bir temizlik emekçisine "günaydın arkadaş kolay gelsin" deyip selam verdim ve hemen ekledim "kafamı kurcalayan bir konu var rahatsız etmezsem sormak isterim"deyince "buyur abla"dedi " "ya hayli zamandır çöp toplamama eylemi yapmıyorsunuz ne güzel kötü kokulardan ve sağlıksız ortamdan kurtuldum lakin merakım şu maaşınız rahat geçinmenize yetiyor ve çalışma şartlarınız iyileştirildi galiba" dedim emekçimin yarasını deştim başladı anlatmaya "yok be abla nerdeeee verdiler taşeronlara maaş yetmez mesai saatleri uzun ölümüz olsa hastamız olsa gidemez olduk anında iş akdimiz feshediliyor sözleşmeli eleman olduğumuz için sigortalarımız yarım ve düşük maaş üzerinden ödeniyor işten atıldığımızda da tazminat yok(ki ihbar tazminatı bile kaldırıldı)o kadar çok işsiz var ki hemen yenisini istedikleri şartlarda işe alıp çalıştırıyorlar yani mecburuz ailemiz çoluk çocuğumuz ev kirası yeme içme ki ölmemek için sağlıklı beslenme bize çok uzak" dedi ve neler neler anlattı.

Demem o ki bu duruma getirenler mi?Bu durumu kabullenenler mi?Hangisinin suçu?Ve hangisi diğerinden az suçlu?

Bak güldane pazartesi okullar açılıyor ve ben ana sınıfına bir öğrenci kayıt ettim kayıt parası yok ya hani içimden geldi de 120 lira bağış yaptım!...Kayıt parası yok diyenlerin kulakları çınlasın,tartışmadan öte kavga hem de öyle böyle değil ve altını çize çize haraç alıyorsunuz kimbilir hanginiz arabasını değiştirecek ya da ev alacak?Genele değil bu sözüm,eğitim camiasında doğru düzgün çalışan bir dolu insan var bunu biliyorum,benim sözüm eğitimide döner sermayeye çevirip rant sağlayanlara.

Aşağıda alınması gereken listeyi yazacağım hangi işçi ailesinin çocuğu bu listeyi almak için gıdasında giyiminden gerekli ihtiyaçlarında ödün vermeden sağlayabilir ki ve bu liste eğitim yılı boyunca alıncak bittikçe dediler okulda kalınan süre 5 saat,5 saatte 5 yaşındaki çocuk nasıl tüketecek merakında ve bu işin takibinde olacağım.Aklım bana bu malzemelerden de rant sağlayacakların olduğunu söylemekte çok çetin bir veli bulacaklar karşılarında ne sallabaş ne de koyun bozulacak en azından benim olduğum yerde oyun!...

ANA SINIFI İHTİYAÇ LİSTESİ

1...OYUN HAMURU (MARKA ADI/YAZMIYORUM REKLAMA GİRMESİN:)4'LÜ
2...KURU BOYA(MARKA ADI 12'Lİ)
3...PASTEL BOYA(MARKA ADI/12'Lİ)
4...SULU BOYA(MARKA ADI/12'Lİ)
5...BOYAMA KİTABI(ORTA BOY KALİTELİ)2 ADET
6...MAKAS (KÜT UÇLU KALİTELİ)
7...PİRİT(MARKA ADI ORTA BOY 4 ADET)
8...KEÇELİ KALEM (MARKA ADI 12'Lİ)
9...KURŞUN KALEM /AÇACAK/SİLGİ 1'ER ADET
10...EL İŞİ KAĞIDI (HER RENKTEN 3 ADET)
11...RENKLİ KARTON (HER RENKTEN 2 ADET)
12...KLASÖR (1 ADET)
13...PARMAK BOYASI (MARKA ADI 1 PAKET)
14...RESİM KLASÖRÜ (1 ADET9
15...TAHTA KALEMİ (1 ADET)
16...GALOŞ (1 PAKET)

TEMİZLİK MALZEMELERİ

1...SIVI SABUN (2 ADET KALİTELİ)
2...PEÇETE (4 PAKET KALİTELİ)
3...KAĞIT HAVLU (12'Lİ KALİTELİ)
4...DİŞ MACUNU VE DİŞ FIRÇASI
5...KOLONYA (1 LİTRE)
6...PATİ AYAKKABISI
7...TUVALET KAĞIDI (12'Lİ KALİTELİ)
8...ISLAK MENDİL (2 PAKET BÜYÜK BOY)
9...YEDEK KIYAFET

LİSTENİN TUTARI 140 LİRA ALINAN YERE GÖRE FİYATTA OYNAMA OLABİLİYOR.

İşte böyle güldaneciğim işçi kardeşlerimiz neylesin diyeceğimde yukarıda değindiğim gibi kim daha suçlu?Daha neler neler yazarımda şimdilik bu kadar ben yorumumu yazarken günün yazısı seçilmiştir 12'ye 20 kala yazmaya başladım ve 12'yi çeyrek geçmekte ve güne gelsin dedim gelmezse de benim günümde gerçeğe değmiş bacımın kalemi.kutlarım sevgimle.




Eş:)Hülya tarafından 9/7/2008 1:04:29 AM zamanında düzenlenmiştir.
müjdat eraslan
müjdat eraslan, @mujdateraslan
6.9.2008 23:53:13
10 puan verdi
Konu çok alanlı bir sarmal; sığ söylemlerle minik değinilerde bulunabilirim, bu da ne seni, ne beni, ne de okuyan Dostlarımızı tatmin etmez!
Güldane Dostum, böylesi duyarlı yüreğinle toplumsal gündemi sıcak tutma hassasiyetini sonuna kadar koruyorsun; bu, toplumsal sorumluluğu gereği yazarın en önde gelen görevidir , çağına ışık tutmak ve de ille de okuru aydınlatmak yanlı olaylara seyirci kalmamak; bu, süreç içersinde bir aydının da onulmaz görevidir. Payına düşeni alır, seyirci kalamaz!
Senin Aydınlık Yüreğinden öptüm can Dostum!
Ben, zaten yıl boyunca gazetedeki köşemde sayısız kere bu sorunlara kalem oynatıyorum, haftaya tatilim bitiyor ve köşeme geri dönüyorum, seni haberdar ederim, hiç meraklanma!!!
Geniş bir değinimi sana göndereceğim Dostum.
Dostçakal.
Müjdat Eraslan.
munır
munır, @munir
6.9.2008 22:26:16
10 puan verdi
sevgili dostum.Yazının en son cümlesi umut dilesende sende biliyorsun ki iktidarı elde tutanlar (şimdiye kadar tümü-buna osmanlı da dahil) asla bu hakları veremezler vatandaşa.meğer ki vatandaş bir hamleyle nasıl örgütlenir se bilemem çıkar bir güç olarak sistemin karşısına zorlar ve çok şeyini feda ederek ancak oda çok zor bu sö yllediğin sosyal devleti kuracak kişileri baş ederler.Yoksa tüm temennilerimiz su ustünde yazılan yazıdır.
"sen yanmazsan...ben yanmassam... nasıl çıkar ... karanlıklar aydınlığa"
sevgilerimle böyle önemli konuları takip ve bu nedenlede acı duyan bir yüreğiniz var. bende umarım bu yüreğininizin sesini duyar gereçek sahipleri.umarım.
saygı ve sevgilerimle.

munır tarafından 9/6/2008 10:28:19 PM zamanında düzenlenmiştir.
Toynak
Toynak, @toynak
6.9.2008 21:59:13
gariban devlet memuruyum...sen zekatini bana yollayabilirsin))))

sosyal bir devletin vatandaşlarının böyle sadakalara ihtiyacı olmaz...
ama bizler kömür odun ve erzak çantalarına alıştırılmış bir toplum olarak biraz ruhumuzu satmışızdır...
oy vermişiz...

sen zekati yolla ,seçim meçim olursa ben oyumu sana veririm)))))
güzeldi ...
Ahmet Bektaş
Ahmet Bektaş, @ahmetbektas
6.9.2008 18:21:10
Zekat ve sadaka aslında iyi değerlendirildiğinde faydalı olabirir. Yani acizlere ve hasta olanlara fayda sağlar.
Fakat günümüzde sağlıklı ve de çalışan kişilere de zekat ve sadaka verilecek bir durum ortaya çıkmış ise burada yanlışlık vardır ve görülmelidir. Yani sosyal refah için sosyal devlet anlayışı hakim olmalıdır.
Yoksa sadaka kültürü ile gelinen nokta ortada...
----
Tebrikler Güldane.
laledevri
laledevri, @laledevri
6.9.2008 16:57:27
10 puan verdi
müftü bey haklı ve gülesim geldi nedendir bilmem. sayfana girince ille bişey beni gıdıklıyor...bu gidişle zekat değil sadaka verilecek duruma da gelecektir işçi ve memur...iş çıkışı çalıştıkları daire önünde mendil açarlar ne yapsın garibanlar
sosyal devlet anlayısı ve şu başımızdaki yöneticilerin yanyana koyulması bile komik.
ve bir bakanın önce zam haberini verip daha sonra ....inanın ben bile çok üzüldüm bu zama...demesi de ayrı bir düşündürücü ve traji komik olay.
yani bu ayın kutsiyetiyle hiç olmazsa biraz işçi memurun cebi rahatlar nede olsa çok müslümanız bu konuda ve özellikle bu ayda.
neyse devlettir herşey elindedir yukardan gelen her emre amenna.
ve ne derler efendim
şeriatın kestiği parmak acımaz.yönetim buysa önce döver keser sonra üç kuruş luk maaş zammı
ve ardından mübarek ayların yiyecek ve yakacak yardımı
boş ver ....mıza dayadıkları kazıklardan kimene

yazın için kutluyorum dane dane sevgilerimi bırakıyorum güldane.
hüzünlüşarkım
hüzünlüşarkım, @huzunlusarkim
6.9.2008 16:17:03
10 puan verdi
Kutlarım kaleminizi ve sizi yazı harika gerçekten..
Yıllardır kanayan yara..
Tuz basanlar bir yana
Sarmayanlar bir yana.
Kaldık insafsızlara
Onlara kim acıya...
İki el yakasında ..
Hesabı görülecek mutlaka....
ASMEROZ-62(Gülşen Polat)
ASMEROZ-62(Gülşen Polat), @asmeroz-62-gulsenpolat-
6.9.2008 14:43:01
Yüreğine sağlık, doğru yazan kaleminiz daim olsun, bizim sosyal devlet anlayışımız insan kayırmak, çalmak çırpmak..Sosyal devlet dediğiniz zaman vatandaşına sahip çıkması yoksulun yanında olması demektir, önce adam kayırmadan ve gerçekten yoksul insanlara el uzatması gerekir, insanlarım çok zor koşullarda yaşıyor, hala çöpten ekmek topluyor, onlar köşklerde çalıp çırparken insanlarımız aç yatıyor evine ekmek alacak parası yok..
Artık yeter birilerin bu duruma dur demesi gerekiyor..Bir ülkenin çalışanı ve memuru zekat alacak durumdaysa gerisini anlatmaya gerek yok, herşeyi kendileri itiraf ediyorlar kutlarım canım kalemin hiç susmasın...

UMUT ve DOSTCA
necva kıyak
necva kıyak, @necvakiyak
6.9.2008 14:28:29
10 puan verdi
sevgili Güldane ,
Kanayan bir yaraya parmak bastın hezamanki gibi.
Halk belli bir kültür ve refah düzeyine gelmeden kalkıpta ondan sosyal hakklarını istemesi savunması ve bu konuda mücadele etmesi beklenemez biliyorsun. Herzamanki gibi politikacıların tek yaptığı şey insanları kaderciliğe inandırıp dini inançları sömürerek sürü pskolojisiiyle sust ve usrp böylece yaptıkları veya daha doğrusu dediğin gibi yapmadıkları sosyalleşmeyi daha iyi kabul ettirebiliyorlar
Bu bozuk düzen de halk aydınlanmadıkça hiç bir yere varamayız. Demokrasi halkın seçimi hepsi palavra ve kesinlikle düzenlemeyi yapmazlar. Bilakis kazanılmış haklarını bile kırpmaya çalışıyorlar. Seçimden seçime kömür un şeker dağıtarakinsanları dilenciliğe alıştırıp; her alanda ayrım yapıp bireysel menfaatlar için kayırmalar yaparak hiç bir yere varılmıyacağını hepimiz biliyoruz.
Memurların ay sonunu borçlarla getirdiklerini , ödiyemediklerini bir işyeri sahibi olarak biliyorum. Üst düzey memurlar bile borçlarını ödemekte zorlanıyorlar. Artık diğerlerinin allah yardımcıları olsun.
"Haberin aslında Ankara Müftüsü Özer’in, ramazan ayında verilen zekatın ve fitrenin memur ve işçiye de verilebileceğini söylüyor olması" içler acısı ki memurda düzenli bir maaşı olduğu için kendini şanslı gören ve şükreden bir kesim. Artık diğer çoğunluğu sen düşün.
ellerine sağlık tam puanlık bir yazıydı acı gerçekleri die getiren...

necva kıyak tarafından 9/6/2008 2:45:01 PM zamanında düzenlenmiştir.
kehya
kehya, @kehya
6.9.2008 14:26:30
Ne çok öğretici eğitici yanlarınız var. Bütün yorumlarınızda da insan değerleriyle incelikleri bulur çıkarırsınız. Bu yazınızda ders niteliğinde onlardan birtanesi. Hani! (Burası Türkiye) der bütün sorumluluktan kurtulur yada kurtarırlar sorumlularıya... 80 gramı olan zengin sayılacak. Ama 80 kilo altınlı adamlar yatları katlırının borçları yüzünden Fakir mi sayılacak yani? Ve üstelik bankaları batıracak kadar borçlanır bu beyler. Ve onlar ekran ekran insandırlar, kirasını ödeyemeyen Özerin sözüne uyar zekatını öder. Ben kısa keseyim bari çok önemli ve derin bir konu.
Çok güzeldi... Beğeniyle okudum.
Tebrik eder, selamlar, saygılar sunarım.

kehya tarafından 9/6/2008 2:27:26 PM zamanında düzenlenmiştir.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL