Önceki yazımda,40 X 33 ‘ün 1320 yıl edeceğini yazmıştım ve kazın ayağının maalesef öyle olmadığını da eklemiştim.
Şimdi sadede gelmeliyim.
Kamuda 33 yıl çalıştım ve on yıl kadar önce de emekli olmuştum.
24.600 TL’si emekli sandığı,diğeri de İLKSAN birikimlerim olmak üzere 30 bini biraz geçen “ikramiye” almıştım.
Birkaç gündür basında ve sosyal medyada,bir milletvekilinin 2016 yılında 1 milyon 200 bin TL telefon/haberleşme harcaması yaptığını okumaktayım.(Paranın eski haliyle 1 trilyon,200 milyar TL.)
Aklıma “muzırca “bir hesap geldi ama verilir doğru tabi ki.
Aldığım ikramiyeyi bu paranın içinde aradım.Yani ikramiyem olan 30 binden ,1 milyon 200 binin içinde kaç tane var ?
Tam 40 tane.
Benim açımdan 40 kere 33 yıl ediyor.
Yani benim 1320 yıllık çalışmama bedel bir miktar.
Dondum kaldım.
Burada önemli olan bir zihniyet,bir anlayış ya da adına ne dersek diyelim bir “sorun “olduğu kesin.
Şimdilerde hararetle hatta bazen de “çatışarak” “başkanlık sistemine” evet ya da hayır demeyi konuşmaktayız.
Bu “hoyratlık” oldukça ve bir sistem bunu düzeltmiyorsa,bence “evet” ya da” hayırların” bir anlamı yok.
5 Haziran “Çevre Gününün” çok güzel bir sloganı var: Kirleten öder!
Telefonu kullanan da parasını öder/ödemeli de.
Ancak mevzuatta bir “ayrımcılık” var.Milletvekillerine yılda 2 maaş tutarında, o da 31 bin TL “bedava” hizmet avantajı sağlanırken,TBMM’si Başkanlık Divanı üyelerine sınır yokmuş…
Yani “limitsiz” kullanım hakkı olunca sonucun da böyle olması kaçınılmaz.Esas olan “sınırları” iyi çizmek ve herkesin de buna uymasını sağlamak.Yani bu kadarcık(!) para “mevzuata” uyuyor;ya vicdana/insanlığa sığıyor mu hiç?
TBMM Başkanlık Divanı üyelerinin harcamalarına da sınır getirilmeli.3 maaşı aşarsa cebinden öder gibi.Yani yüzde 50 avantaj yeter bence!(Sadece milletvekilliği yapanlara göre bu avantaj tabi ki.)
Zaten hukuk devletinin temel özelliği,kanun karşısında eşitlik değil mi?
Gel de şimdi Şair Şeyhi’nin “Harname “adlı şiirini okuma.Hem de çok gerilerde kalan bir sitemle “haykırışına” kulak verme!
Hele hele şu iki satırını /satırına.
Bunların başlarına taç neden
Bizde bu fakr ü ihtiyaç neden
Topladım,böldüm ve çarptım.
İlginç bir durum ortaya çıktı.
Benim 1320 yılda alacağım para,bir “mebusun” bir yıllık tel ve haberleşme parası kadar!
O zaman 40 X 33 yıl= 1320 yıl demiyorum.
40 x 33 yıl = Bir telefon yılı demekteyim.
(Uzay biliminde “ışık yılı” olur da,neden bir telefon yılı olmasın!)
Üzülerek,kahrederek ve gerçekten de “zihniyet “değişikliğini savunarak.
Ama önce adalet,
Vicdan ve insaf diyerek!
Bütün bu “değerlendirmeler” benim anlam dünyamdakiler.Çünkü psikolojide var olan şu “mottoyu” çok beğenirim de ondan:
-İç güdüler genlerle,değerler geleneklerle,anlamlar ise kişisel keşif ya da yaşantılar yoluyla elde edilirler.