Ah canımın neşesi...
tabiiki de Aşık olunacak en güzel şey sensin. Mutlu olunacak tek kişi sensin. Sevilip öpülecek tek huzur kaynağı sensin. Sen benim yanında huzur bulduğumsun. Kalbimin içine hapsettiğim Adam sensin. Ve öle ki Adam sen benim İllegal yanımsın. Bazen kaçak bir çay, bazen yasak bir dil ve bazen de öylesine özgürlük dolusun.. Öylesine, ölesiye aşkın huzur bulmuş halisin. Ah, canımın neşesi hep mi bir taraf aşkı için ölür iken diğer taraf o ölüme bir bardak çay ile seyirci kalır ? Her köşe başına bir gece vakti baktığımız da aşkın yarasını almış insanlar görebiliriz. Kalbi kararmış bir gram bile aşkı hak etmeyen insanları mutluluktan havalara uçar iken de görebiliriz. Olsun ...
Biz bize yar olanı da yara olanı da acı da verse mutlu da etse seviyoruz. Mesela Canımın Neşesi,
Ben senin gözlerine baktığım da içimde uçuşan bir dünya kelebek var...
Gözlerinin içinde gökyüzü var. Bütün derdimi acımı unutturacak tarifi belirsiz bir büyü var. Sen beni aşkın ile yaktın ben ise sana bir gece kül oldum ve başkasına tekrar yanmadım. bir miktar uçtum, belki biraz kayboldum ama yolumu şaşırıp bir başkası için yanıp ısınan olmadım hiç.. Alıp canıma katmak istediğim tek neşem sen varsın. Bu neşeyi benden esirgeme ayıp olur. Beni sensiz bırakma sonum evvela ölüm olur. Sevme beni kabulümdür. Güzel sözlerin ile kulaklarımı süsleme, o sözleri duymasam da olur. Tamam o buğday tenli ellerin ile elimi de tutma ama ne olursun mavileşmiş gülüşünü benden eksik etme yüreğim harap olur. Ara sıra çık gel, serin rüzgarlar kokunu çarpsın yüzüme, gözlerin değsin gözlerime konuşmasak da olur. Sadece beş dakikanı ayır bana, bağımlısı olduğum gözlerin yeter aşkıma. Çok değil beş dakika yaklaş az, yatayım yüreğinin köşesine biraz...