Siyonist Rejim işgali altındaki Kudüs’ün işgalci belediyesi, Kudüs’ü yahudileştirme çalışmalarına devam ediyor.

Örneğin yaşadığınız şehri ele alalım. Düşman veya topraklarınızda gözü olan ülke, şehrinize geliyor ve şehrinizi bir duvar ile ikiye bölüyor. Ve bu duvar acımasızca bazen evinizin içinden geçiyor, evinizin yarısı işgal devletinin tarafında kalıyor veyahut bahçeniz, tarlanız duvarın diğer tarafında işgal devletinin malı oluyor. Duvar şehrinizi ikiye bölüyor gibi görünsede aslınızda hayatınızı, sevdiklerinizi sizden ayırıyor. Okulunuz, akrabanız, iş yeriniz, bakkalınıza ulaşabilmek artık çok daha zor. Normal şartlarda iki dakikanızı almazken şimdi karşı tarafa geçebilmek için saatlerinizi duvarı aşmak kullanmaya mecbursunuz. Sorun bununla bitmiyor duvarın diğer tarafına geçebilmek için sıkı bir güvenlikten ve aramada geçiriliyorsunuz. Sahip olduğunuz kimlik hiç bir işe yaramıyor ve duvarın diğer tarafında yani kendi şehrinizde özgürce dolaşabilmek için işgal devletinin kimliğini almak zorunda bırakılıyorsunuz.


Trump’ın Amerika başkanlığına resmen başlamasıyla birlikte işgal konutları projelerine ağırlık veren Siyonistler, son olarak Kudüs’e 143 konutun inşa edeceklerini açıkladı. Trump’ın kabinesinde yahudiler ağırlıkta ve Trump Rockefeller gibi yahudi ailelerinin desteği ile o koltuğa oturmuştur.

Siyonist işgalcilere ait internet haber siteleri, işgal belediyesinin onayladığı 143 konutun ilk aşamada yapılacağını belirterek, bunun yerleşkede inşa edilecek 900 konutluk projenin bir parçası olduğunu ifade ettiler.

ABD’nin yeni başkanı Trump’ın iktidara gelmesini dört gözle bekleyen işgal rejimi, onun gelişiyle konut inşaatını hızlandırdı. Bir hafta önce Batı Yaka ve Kudüs’te 2500 konutun inşasını onaylayan işgal rejimi bugün de Kudüs’te 900 konutluk projenin 143’nü onayladı. Birleşmiş Milletler Yahudi yerleşkelerini yasa dışı ilan ettiği halde, işgal rejimi var olan yerleşkeleri genişletiyor ve yeni konutlar inşa ediyor. İsrail Birleşmiş Milletleri dinlemiyor ciddiye almıyor. Ve başkent yapmak istediği Kudüs şehrini adım adım işgal ediyor.

Bugün ülkemizde siyonizmin işgali altındadır ve siyonizmin dayatmasıyla ülkemiz Başkanlık gibi kirli bir bataklığa sürüklenmektedir. Siyonizmin hortlattığı Osmanlıcılık adı altında Türklük benliğimiz zayıflatılmış ve yine siyonizmin planı olan din, ırk ve mezhep bazlı bir siyaset üretilmiş ve halkımız kutuplaştırılarak yok edilebilir kıvamına getirilmiştir. Başkanlık sisteminin getireceği sorunlar Türkiye’yi dah ciddi bir yol ayrımında bırakacaktır. Sanıldığının aksine siyonizmin dayatması olan Başkanlık sisteminde amaç, Türk ulusunun ve ulusal birliğini ortadan kaldırmaya yönelik sinsi bir plandır. Bu sistem kabul edilmesi durumunda ülke eyalet sistemine dönüştürülecek ve bir müddet sonra bölünecektir. Bu sistem siyonizmin Nil’den Fırat’a kadar büyük İsrail devletinin kurulabilmesinin bir aşamasıdır. Ayrışmadan, birbirimizi değişik ırk, mezhep veya siyasi gruplara dahil etmeden tehlikenin doğru görüp, doğru analiz etmeye ve doğru kararlar veremeye mecburuz. Siyonizme engel olmak elimizde.

27 Ocak 2017 Heidelberg