Anayasamızı kim hazırlıyor sorusu artık sağır sultanın malumu iken muhalefetin muhalefet ediyor görüntüsü içler acısıdır... Özgürlüklerin referandum konusu edilemeyeceği en temel insan hakkı olarak taraf olduğumuz bütün uluslar arası sözleşmelerde ve hukuk sistemimizde mevcutken halk dalkavukluğu ile iş kotarmanın adına siyaset deniyor... Kandırılmanın kârhane çalışanı kadar edebinin olmadığı bir siyasal sistemin temsilcileri namusları ve şerefleri üzerine yemin ettiklerini bu yüzden çok çabuk unutmuş olabilirler... Dolayısıyla bir önceki referandumun sonuçlarının doğurduğu darbe girişiminin bedelini namusları ve şerefleri ve kutsal saydıkları herşeyin üzerine yemin etmiş olmalarına rağmen halka ödettiler...
"Şok doktrini" nden "sırlar evreni" ne bir çok açık istihbarat kitabının milletlerin kaderleriyle nasıl oynadıklarını yazarken, Uğur Mumcu, Necip Haplemitlioğlu gibi aydınların bu açık istibarat faliyetlerini Türkiye’nin başına nasıl bela olduğunu onyıllar önce yazmış olmaları şehid edilmelerini engelleyemedi... Namusları ve şerefleri ve kutsal saydıkları herşey üzerine yemin edenler hala bu cinayetleri aydınlatamadı.
Anayasayı kim hazırlıyor? Tabii ki de namussuz, şerefsiz ve hiç bir kutsal değeri olmayan aşağılık bir dünyanın insanları hazırlıyor... Bu aşağılık şerefsiz ve hiç bir kutsal değeri olmayan aşağılık insanlar Uğur Mumcu ve Necip Hablemitoğlu gibi kendisine nimet verilmiş insanları milletinin yeraltı zenginliklerini madenlerini çalmasınlar diye iktidarı uyarmasın diye şehit ettiler... Anayasa değişikliğinden sonra çıkacak olan maden yasaları ile ilgili kanunları ve bundan nemalananları gördüğümüzde bunu daha iyi anlayacağız...