türbanlı, 25 yaşlarında, esmer, mavi gözlü, güzel tebessümlü.. gördüğüm rüya buydu.. insan bir rüyanın peşine düşer mi; düştüm.. belki sigaranın verdiği o bir nefes mutluluğu hayatında bulamama şansızlığı, yada henüz anlamayadığım başka bir şey.. ama ümit mumum hala anıyordu ve tüm sönen mumları yakmaya da yeterdi o bir damlacık ateş.. gerçeği bırakıp belki de başkaları için gerçek olan o hayale daldım düşünmeden, zamanın ve mekanın çok ötesinde.. elinde şemsiye, ağırbaşlı duruşuyla, sert kışın içinde sanki cehennem ateşi gibi sarmıştı beni.. ve işte yürümeye başladı.. aramızdaki mesafe 50 metre, 40-25-15 ve 10 metre.. heyecan değil de bir dakika sonra onu görememe ihtimaliyle zamanın beni yendiğini hissettim ki birden duruverdi sanki hayat.. güzel bir rüyadan uyanmak gibi hırçın ve bir o kadar da gerçek.. belediğim sözler bunlar olmasa da varlığıyla bile beni mest etmeye yeten o güzelliğe cevap verdim.. ’az ilerde aradığınız yer’..