Her yazılan mektup son mektup özelliği taşısa da, ne bendeki sevgin biter, ne de yazacaklarım. Bu mektubumu yazdıktan sonra, bende kalmasın istedim. Ama bende kalmalı sevgin. Keşke kanat takıp da yanına gelebilseydim. Keşkelerin hükmü yok, derhal gerçeklere dönmeliyim.Bu kez adrese teslim iadeli taahhütlü vereceğim postaya. Şayet değişmediyse adresin, varırsa sağ salim, unutmayıp, hatırlarsan beni, o narin, gül kokulu pamuk ellerinle imzalarsın.En son elime bulaştırmıştın, bu kez kağıda bulaşsın nefesin. Postanede mi satılırdı, nerede bulunurdu, en son ne vakit kim için ve niçin kullanmıştım, adına ne derlerdi? Unuttum bir an. Tamam şimdi hatırladım, pul da almak lazım. Dilekçelere eskisi gibi yapıştırılmıyor, hiç duymadım ama, pulsuz mektup gider mi ki?

Pul dedim de, evde pul biber de kalmamış. Bitmiyor ki evin eksiği gediği. Unuttum kendimi ve ne yazacağımı da unuttum. Ne vakit aklıma gelsen, o vakit her bir şeyi unuturum. Bir tek seni unutmam ve yok ki bir başkası senden başka. Neyse, konu dağılmasın, şu an kaç parçaya bölünmüşüm ve nerelere, hangi diyarlara dağılmışım ben de bilmiyorum.Yok bir şey. Hem o tren sizin oralardan geçmiyor, çoktan müzelik olmuştur. Olsun varsın, bir sen değişmedin, değişmez ki sevilen. Bendeki sevgin yeni demlenen tomurcuk kokulu çay gibi taptaze ve her gök gürlemesinde ansızın bir yağmur yağar da, kim bilir bir yerlere de yıldırım düşer. Ben orada da değilim, yağmur yağdığında nasıl ki mis gibi kokar toprak, işte öyle bendeki sevgin. Sahi, hatırladım şimdi, yıldırım nikâhıyla evlenmiştin de o an dünyada ne kadar yıldırım varsa, alayı da üzerime düşmüştü, o da başka mesele.

Beni soracak olursan canım seninle, vücudum meçhullerdedir. Halen kendimi kandırmaya devam ediyorum, lütfen ricam olur, sen de devam et tebessümlerine. Ola ki bir aksilik olur da, ulaşmazsa mektubum eline, -ki hiç de umudum yok- ruhlar daima birbirlerini hisseder, bu sebepten zat-i aline mahsus selam eder, gözlerinden hasretle öper, tez havadislerini beklerim. İyi bak kendine, ben bende kalan sararmış fotoğraflarına bakmakla meşgulüm.Hatırlamaz da, kim ki bu Mecnun dersen, canın sağ olsun, her daim sağ olsun, dualarım seninledir benim biricik tatlı gülüşlüm...


Vecdi Murat SOYDAN
(Yaşanmamış Aşkların Şairi)
17/12/2016, Isparta