Neydi aşk? Bir ruhu kemiren bir rahatsızlık mıydı? Ya da inim inim inleten yokluğu bir insanı? Neydi aşk? Sevip te kavuşmamak mıydı? İhtiraslar arasında. Yanındayken kavuşamamak mıydı yoksa duyulan saygı mıydı yılların getirdiği. Yahut ta vazgeçememek miydi o kadar kötü olduğunu, seni üzdüğünü bile bile.
Bir parçanın başka birinde olduğunda tabutun dahi rahat edemeyip te toprak yüzüne çıkması mıydı? Yahut bir resimdeki gülümsemesi miydi kalbi ısıtan ya da başkasını sevdiğini bile bile ümit bağlamak mıydı yılları aşarcasına. Gözünün ferinin söndüğünü bile bile beklemek miydi belki geri döner diye. Sözcükleri söylemeden önce düşünmek miydi, ya kırarsam diye.
Yıllar geçse de aşk kendini tekrar etmekten vazgeçmiyor. Yeri geliyor kırıyor, yeri geliyor fetih ilan ediyor bayrağı surlara dikiyor.
Peki ya korku; ya kaybedersem benden giderse. Bedeni yanında olsa, sana güler yüz gösterse, kalbi seninle değilse ne yazar.