En küçük zaman birimini an olarak tanımlarsak; spontane gelişen ya da düşünerek kurguladığımız anların toplamına da birikim diyebiliriz. Birikimle oluşan kavramlar ise kendi arasında kollara ayrılabilir. Farklı bakış açılarına göre; tecrübe, bilgi, empati, fikir, hayaller, dostluk, aşk, sosyo-kültürel yapı, kişilik ve algı birikimle oluşur.

Psikolojide açıklık, sorumluluk, dışa dönüklük ve duygusal denge (İngilizce’de Openness, Conscientiousness, Extraversion, Agreeableness, Neuroticism olarak bilinir ve kısaca OCEAN olarak geçmektedir) etmenlerine “Beş Etmen Modeli” (BEM) adı verilir. Bu model, kişiliğin açıklayıcı bir modelidir. Bahsi geçen etmenlerin kümülatif toplamları sonucunda kişilik şekillenir. Sosyo-kültürel yapının etkisiyle gelişen kişilik ise bireyin algı mekanizmasını oluşturur. Algı, psikoloji ve bilişsel bilimlerde duyusal bilginin alınması, yorumlanması, seçilmesi ve düzenlenmesi anlamına gelir. İnsan ilişkilerinde algının önemine değinmek gerekirse bireyin, diğer bireylere karşı takındığı tavır, sergilediği üslup; o bireyin algı kapasitesi çerçevesinde şekillenir.

Bu bilgiler ışığında birey, doğumundan ergenlik dönemine kadar ki süreçte ebeveynlerinden, ilerleyen süreçte ise bünyesinde bulunduğu sosyal çevreden beslenir.

“ Fikir anlamında sağlıklı düşünebilen bireylerin yetişmesi için, bahsi geçen kavramların aynı potada eritilmesi gerekmektedir. Aksi takdirde nitelikten yoksun, amacı olmayan güruhların temeli atılmış olur. ”