Paranın öldürdüğü ruh, kılıcın öldürdüğü bedenden fazladır. walter scott
RENGİN ALACAATLI
RENGİN ALACAATLI

ÖLÜME BEŞ KALA / BİR İSTANBUL DÜŞÜ

Yorum

ÖLÜME BEŞ KALA / BİR İSTANBUL DÜŞÜ

3

Yorum

0

Beğeni

0,0

Puan

1027

Okunma

ÖLÜME BEŞ KALA / BİR İSTANBUL DÜŞÜ






Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Ölüme beş kala / bir istanbul düşü Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Ölüme beş kala / bir istanbul düşü yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ÖLÜME BEŞ KALA / BİR İSTANBUL DÜŞÜ yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
pastoral_rapsodi
pastoral_rapsodi, @pastoral-rapsodi
31.8.2008 17:09:12
ve aşk...
ve onun başkenti Istanbul...
Orada aşık olmalı insan
vapura binmeli bir kıyıdan ötekine
sevgilin saçlarının rüzgar yüzüne savururken...
yaşamlaı ve yazmalı bunu...
bir gün dünya bu aşkı okumalı...
aşkla....
Selahattin YETGİN
Selahattin YETGİN, @selahattin-yetgin
31.8.2008 12:13:15
" Acılarımı dindirecek bu yolculuğu son kez yapıyorum. Bu son gidiş, artık dönmek yok. Aşk, en çok İstanbul’a yakışır derler ya orada buluşmalıyız seninle, İstanbul’da aşka yakışmalıyız. Ağrılarımızı azgın sularına, kırgınlıklarımızı sert rüzgârına, sevdamızı heybetli siluetine asmalı, Hisar’da arzumuzu yakmalıyız. Yaz poyrazlarına tutulmuş ağaçlar gibi bedenim, sıla gibi tütüyor özlemin ruhumda. Dün ayrılmışız gibi öpüşlerin tenimde, bakışların benliğimde, yüreğin ruhumda, bilmiyorsun. Uçuk dudaklarına her gün ellerinle dokunduğunda, gölgesi çatıya düşmüş boş evlerin yansıması sokulur yüreğine. Oysa bütün umutların güllerle donatılı fidanları her sabah taze sulara muhtaç bir ömür dalıdır. Kırağılarla katılaşan saçlarımızda ve göğsümüzdeki sevinç çalımlarında gemsiz atlar gibi doru aşklara yürümeliyiz. Hepimiz, infazı yüreğimizde taşıyan canlılarız aslında. .................................. Suskun dilimizin yırtık çığlıklarına düşlerimizi çağırınca izleriz gökyüzünden denizin derin gizemlerini. Koyu bir şafakta taşın sesini dinleriz, son ışıklar çekilene kadar ömrümüzden hüznü yazarız şiirlerimize. Kendi bileklerimizdeki kulaçlarla o yaşam kulesine varınca duyulmaz olur dalganın sahile vuran sesi. Bir eldir tutmak istediğimiz ve bir bedendir sarılmayı beklediğimiz, ateş kendi içinde yanar durmadan, çileyle örülmüş bir yaşamın son deminde yanağımızdaki gülücüklerle ‘hayata’ deriz… Muhteşemdi yine. Yürekten kutluyorum Rengin hanım. "
TUYSAL
TUYSAL, @tuysal
31.8.2008 11:12:22
İstanbul düşünüzü beğendim ama süreyi lütfen uzatın. Beş kala çok kısa bir süre.
Saygılar.
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL