ulen südü bozuklar,hırsız tayfalar,ulen kuru kalabalıklar

ben taşra mektebinde okudum deye beni kandırıp
arkaşlarıma zora ki verha hırsızları süslüyonuz
ey buna demir mermisiz silahlarla mermisi tozpembe pamuk ipliğinden urganlarla
burnunuzdan,kulağınızdan tutup
şöyle kenardan kenardan,öyle it ürüp ayyuka sesi varıncaya
karınca kışlık yemini tamamlayıncaya
domuzlar sürüsüyle sık ormanlarda dolaşıncaya
o gözelim yemyeşil taze otlu bahçe de soluncan buluncaya
kumrular cami önlerini göğertinceye
başaklar boy verip serpilinceye
kırkını kırklamış aslanlar görününceye
hele bu şehrin namus ve hayalı kızı-oğlu evlenip taclanıncaya
meğer gök gözlerin içinden ateş arayıncaya
kıymetler mor selam kumaşına sarılıp saklanıncaya
ruhların sayısız ateş katmanlarından geçip kararıncaya ki sönmüş
ki mahfolmuş o güzelim diyarlar yeniden inşaa oluncaya
kitabın harfleri doğru okunup hassas tartılıncaya
keder ve sis dumanlarının beyinlerden dağılıncaya
ki şiir sanatına gönlü kabarık aşk denince gözleri yaşarıp
kendi benliğinin ergimez ateşiyle pişinceye
suyun gözleri billur o karanlık kuyulardan güne uyanıncaya
taa 1400 yıllık NÛR GÜNEŞİ dünya toprağına karışıp İNSANI İNSAN YAPAN MAYAYI ANLAYINCAYA

velhasıl ÇEKSEM bin parçaya bölsem kurtlara kuşlara sunsam ki biri bile bu namusuz YALANCI-HIRSIZ
KEFERELERİN sözünü ne tadar nede yer..

EY CANIM İSLAM ŞEHRİNİN İSLAM ÇOCUKLARI BU APAÇIK HIRSIZDAN NE TAD ALSIN.
SABIR,İSLAM SÖZÜ..

UYANSANA İNSAN!

GÜNAH-AYIP-YAZIK........SOLUKDA KAN DOLAŞTIRILIR MI YA!