Bademler çiçek açtığında bu gözelim coğrafyamızın bozkırlarında;kokusu vurunca şehirlerin varoşlarından sokaklara caddelere bulvarlara.Gözler kör kulaklar sağır olmuştu adeta. Cumhuriyetimizin doksan üçüncü yıl kutlamalarına kırk sekiz saat kala şu günlerde,haberler yeniliyordu önce verdiği değerleri.
85323 kişinin hakkında işlem yapıldığını,bunlardan 36592 kişinin tutuklandığını,geri kalanların ise sorgulamalarının devam etmekte olduğunu .Tutuklananlardan 2250 kişinin hakim ve savcı ,ülkemize hak ve adalet dağıtan bu kişilerin sözüm ona nasıl baktılar sa o adalet terazisinin kefesine hakta adalette girmiş yerin dibine.165 general peygamber ocağımızın en üst mertebesinde bütün saygınlığımızın temsili rozet ve apoletler omuzlarında ;beraberlerinde sürükledikleri denizleri,gökleri,yerleri ve yarınlarımızı emanet ettiğimiz 6366 subay ve astsubay ile asayişimizin bel kemiği yaşantımızın güvencesi onurumuzun bekçisi,emniyet teşkilatımız,polisimiz ve Devam ediyor haberlerdeki ses;248 Hakim 37 Yargıtay üyesi ve bir valinin tutuklanmasına karar verildi.
Şaka falan değil,bu ülke Türkiye,senelerden iki bin on altı ve vıcık vıcık bir temmuz akşamı.
1924 Yılında bir Akdeniz ülkesi İtalya parlamentosunda bir ses haykırıyordu “Bir devleti ele geçirebilir, yasaları değiştirebilir,örgütlerin bugüne kadar ki çalışmalarını engelleyebilirsiniz.Ama sizinde uyup gittiğiniz nesnel koşulları değiştiremezsiniz.İtalyan devrim güçleri kendilerini ezdirmiyecedir. Sizin o uğursuz düşünüz gerçekleşmeyecektir.”diye haykırdığı adam Mussolini idi.Bu sözleri haykıran sa, Antonio Gramsci idi.
Ayni yılın 25 Temmuzunda Mustafa Kemal Atatürk Akdeniz’in bir başka kıyısı bizim coğrafyamızda,şöyle seslenecekti halkına “Cumhuriyet;fikren,ilmen, fennen,bedenen kuvvetli ve yüksek seciyeli muhafızlar ister.”derken;ne kadar haklı olduğu bir bayrak gibi dalgalanırken üstümüzde;belki de bu son cumhuriyet bayramımızdır,kutlu olsun hepimize.
Yinede Cumhuriyet bayramınız kutlu olsun.Umudunuz bol,yarınlarınız ışık dolsun.Kalın sağlıcakla.