Sevmek birbirine değil, birlikte aynı noktaya bakmaktır. exupery
Aynur Baş
Aynur Baş

Yaz, Kızım. Kış Oğlum

Yorum

Yaz, Kızım. Kış Oğlum

8

Yorum

8

Beğeni

0,0

Puan

2272

Okunma

Yaz, Kızım. Kış Oğlum

Yaz, Kızım. Kış Oğlum

Herkes bildiği cevaptan taşlayabilir.

Soru 1: Neden, kimi zaman kaleme küser, yazamayız?
Cevap: Kaleme düşen sorulara, aklımızın verdiği cevap, kalbin eşiğini aşamadığı zamanlarda tek bir kelime bile yazamayız.
Yazamayızdan kasıt, harfleri bir satıra dizemeyiz değil, elbette.

Soru 2: Her konuda, canı istediği zaman, üşenmezse, oturup şakır şakır yazabilenler, yazdıklarını niye saklarlar ki?
Cevap; ilham perisinin vurdumduymazlığını biliyorlar demek ki.
Hangi temaya konacağı belli olmaz onun, ülkede kan gövdeyi götürüyorken, oturtur şehla gözlere methiye yazdırır adama.
Pek keyfine bırakmamak lazım.

Soru 3: Güzellerin bahtı neden karadır?
Cevap: Beyaz mürekkep ak alında silik duruyor olmalı.
Esmerler alınmasın bizde güzele beyaz derler.
Maniye niye ayaz dediklerini ben de merak ettim şimdi.
Söze girişteki o bir yanı açıklıktan olabilir mi?
Yurdum manilerinde sağ göstere göstere giren söz, çıkışta gider anlamın soluna oturuverir kimi zaman.
Uyanık okunmalı, uyanık dinlenmelidirler.

Neden aldatırız?
Soru, 4 mü oldu?
Cevap; aldanmamak için.
Bu soru böyle sorulunca cevap veren az olur.
Neden aldatılırız, denseydi, kolaydı.
Kolaydı, çünkü İnsanoğlunun yarısı emdiği çiğ sütten, geri kalanı mamalardan alıyor huyu.
Huy oralardan, su buralardan, olmazsa herhangi bir yerden.
Beslenmenin karaktere etkisi mevzuu uzunca, ben soruya kısaca cevap vereyim:
Biz en güçlü zırhımızı en çok korktuğumuza karşı giyiniriz.
En çok, en sevdiğimizi kaybetmekten korkar ve aldatırız.
Kaybetmekten korktuğunuz kişinin yokluğunda da yaşayabileceğimizi, kendinize kanıtlamaktır aldatmak.
Kolay da değildi, önce kendimizi aşmak gerekir.
Korkumuz kadar büyük, zırhımız kadar gerçek, gerçekliğimiz kadar çirkin veya acıdır ama en çok tıklanan seçeneğidir, korkudan çıkış kapılarının.
İki kapılı, tek bacalı bir hana, insan girenlerin insan kalmaları zor zenaattır.
Çırılçıplak girilen savaşlardan sağ çıkmak yetmez, sağlam çıkmak da gerekir.
Sosyolojinin, psikolojinin ve hatta dinin alanına girmemek lâzım; soruda bu kadar oyalanmak yeter, geçelim.

Soru 5: Neden yalan söyleriz?
Cevap : Doğrusunu bilmediğimiz için.
Şaka gibi ama cevap bu, fikrimce.
Hangi insan, sorulara verdiği cevabın bir adım sonrasında yolunu keseceğini bile bile yalan söyler?
Bu şekilde düşünüldüğünde, yalancılık akla yatkın gelmiyor değil mi?
Yalanı, kim söyler?
Doğruyu bilmeyen.
E, bilenle bilmeyen bir olur mu, olmaz tabi.
Bunu nush ile anlamayan vakti gelince tekdir ile o da olmazsa yolun münasip yerinde, öğretmeye gönüllü bir kötekle aklının tozlarından arınır zaten.
Yalana dönen her dil kendi çene, kalça veya kafa kemiklerine karşı sorumluysa, sıkıntı yok.
Kafi...
Başka?

Soru 6: Neden affederiz?
Soruya soru : Neyi?
Sorunun tekrarı: Bizden özür dileyeni, neden bağışlarız ya da bağışlamayız?
Ha...
Abdal ya da değilizdir.
Aşığızdır bağışlarız, değilizdir, bağışlamayız.
Mecbursak affederiz. Değlsek...
Etmeyiz.
Edersek buluruz.
Bulursak görürüz.
Görünce gösteririz.
Mola lütfen.
Aklım dolandı, dilim yoruldu.

Paylaş:
(c) Bu yazının her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Yazının izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Yazıyı Değerlendirin
 
Yaz, kızım. kış oğlum Yazısına Yorum Yap
Okuduğunuz Yaz, kızım. kış oğlum yazı ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Yaz, Kızım. Kış Oğlum yazısına yorum yapabilmek için üye olmalısınız.

Üyelik Girişi Yap Üye Ol
Yorumlar
Hamide Özdemir
Hamide Özdemir, @hamideozdemir
9.11.2016 14:57:08
Herkes bildiği cevaptan...

Neden aldatırız?
Çünkü cana değsin diye. :(
Hiç bilgi vermeyince yalan da söylememiş oluyoruz diye biliyorum ben. İstemeyince de aldatmamış olur muyuz?
Sonra affeder aslında insan. Ya kendini ya da muhatabını. Bir şekilde çözüme erişmesi lazım. Yoksa kinle dolu bir yürek kapkara olur. Sevemez olur. Nasıl yaşanır ki böyle?

Ve kalem merhamet bulduğu anda yazar. Kalbin eşiği burasıdır belki.

Sevgiyle selamlar.
Hasan Yaylacı
Hasan Yaylacı, @hasanyaylaci
2.11.2016 16:42:16
Önce dönüşün çok güzel olmuş.
Mola artık çok uzun olmasın, zira özledik yazılarını.
Taşlamaya başlıkla başlayalım o vakit. Yaz kızım, kış oğlum. Yaz kızım sekreterlere patron hitabı (Filmlerde patronu karısı sekreterle uygunsuz yakaladığında patronun ilk sözü) Yada biraz feminen çağrışımla Kıza yakıştırılan mevsim. Bu manada Kış oğluma; kış kış oğlum demek abesle iştigal olur mu, diye bir soru cümlesi geçti beynimin sokaklarından hızlıca. Efendim yazının yorumuna gelince: eeee.... ne eeee si ya. Bitti valla bitti sorularda çaktım, yada terse yattım. Çok kazıkmış abi. ben kaçtım biraz ters pardon ders çalışayım. Ama sen yaz. Zira kalemini özlemişiz.
Tebriklerimle
Elbette dostlukla...
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU
Ayşegül AKDAĞ BARUTÇU, @aysegul-akdag-barutcu
1.11.2016 15:57:49
Çok sevdim :)
Kutluyorum
himmet aygüt
himmet aygüt, @himmetaygut
30.10.2016 21:35:33
:))))

dönmeli bu yazıya tekrar ve tekrar ama kafa biraz iyi olunca bence, zira düzgün cevaplar vermek için bu ayık kafaya çok ağır gelir her cevap...

dostlukla benim de tanıdığım en iyi şair...
küsss
küsss, @kusss
30.10.2016 14:35:56
Neden yalan söyler bir insan? Bence bilmedigi için değil de, korktuğu için. Hani dürüst olur bir kez, sonra ağır bir tepkiyle karşılaşır ve sonra o korku yer eder içinde de, söyleyemez doğruyu. Ha bu onu haklı çıkarıyor mu? Asla.. Ve şu kaybetmekten korkma olayı. artık bu durum içimde öyle büyüdü ki, herkese birgun gelip de kaybederim gözüyle bakıp, ona göre davranmaktan yoruldum galiba...

Çok düşündürücü ve oldukça keyif verici bir yazıydı. Çok çok beğendim...
f.liz
f.liz, @f-liz
30.10.2016 14:23:25
8 puan verdi
Sizi görmek ne güzel, okumak ayrı güzel :)

Fakat ben daha ilk sorunun cevabında kaldım, kalbin eşiğini aşamama mevzusu.. Kendi çukurumdan çıkabilseydim sorularla güzel bir fikir teatisi yapılabilirdi ancak saplandım. Sağlam cümlelerinizi özlemişim ''Çırılçıplak girilen savaşlardan sağ çıkmak yetmez, sağlam çıkmak da gerekir. '' cümlesini ayrı beğendim. Bir kenara not edilesi..

Molanın çok çok kısa sürmesi dileği ile.


Turgay COŞKUN
Turgay COŞKUN, @turgay-coskun
30.10.2016 13:10:19
10 puan verdi
Özlenen kalem usta olunca, okur okurken darmadağın olabilir. Şekil A'da olduğu gibi.

Kalem uzun süre ara verse de, sahibi zaman zaman mürekkebini eksik bıraksa da kalemin, o kağıt üstünde nasıl dans edeceğini unutmuyor işte. Her zamanki gibi düşündüren, düşündürürken algı yaptıran; satırlar kadar, belki de daha fazla satır aralarındaki mesajları yoğun bir deneme kısacası.

"Düşündüren" dedik, "Algı" dedik de; boşa demedik. İşte giriş cümlesi... Eminim ki o cümleyi, ben de dahil birçok okur "Başlayabilir" olarak okumuş, "Taşlayabilir" olduğunu ya sonradan görmüş ya da görmemiştir.

Bir de sona bir bakalım... Mola istemiş, aklınızın dolandığından, dilinizin yorulduğundan söz etmişsiniz.

Bence de mola... Şu satır aralarını iyice bir özümseyip hazmedelim hele. Gerisini yarın istiyoruz ama...

Kutlarım...
Nicelerine...
© 2025 Copyright Edebiyat Defteri
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.

Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.
ÜYELİK GİRİŞİ

ÜYELİK GİRİŞİ

KAYIT OL