Geçmişin sırrı geleceğin anahtarıdır. Usta bir çilingir edasıyla her kapıyı açabilirsiniz. Tüm detayları, doğru analiz etmekten geçiyor işin özü. Açmakta zorlandığınız kapılar olabilir, sakin olmalı ve zihninizdeki doğru parçaları birleştirerek denemekten vazgeçmemelisiniz. Bilinçaltı, iki tarafı da kesen bir bıçak gibidir; nasıl kullanmanız gerektiğini bilmiyorsanız, tedavisi zorlu süreçler gerektiren yaralara maruz kalabilirsiniz.

Hedef tahtası olmayan okçu misali rastgele atışlar yaparak, yeni teknikler deneyerek, başarıya ulaşmaya çalıştığımız bir sürecin içerisindeyiz, adına hayat dedikleri. Blue çağındaki bir ergen gibi olayları abartmadan, benmerkezci düşünmeden, çözüm yolunu kovalamalısınız. Koşarken yorulabilirsiniz, duygularınız incinebilir ya da vazgeçmenin eşiğinde nefes nefese kalabilirsiniz. Unutmayınız ki en kötü karar, kararsızlıktır. Kararsızlık, bireyi seçim yapmaktan alıkoyar. Alıkonmuş bir beden ise ottan farksızdır. Sadece nefes almayı yaşamak zannedenlere selam olsun, hayatın en acı gerçeği onlar…

Çözümü başkalarında aramak yerine, kendinizde arayın. Küçük mola zamanlarınız olsun, benliğinizi okumak için ayırdığınız. İnsanoğlu kitap gibidir, yaşadıkları yazar sayfalarında. Bazı sayfalar siyah fon üzerine yazılmış acı hatıralardan oluşurken, büyük bir kısmı ise beyazlığın en güzide temsilcileri rolündedir.

Hadi gelin, pozitif düşüncelerle yıkanmış yeni bir sayfa açalım ve tek gayemiz mutluluğa erişmek olsun!

“ Bir umuttur yaşamak. ”