Her şey iki yıl önce başladı ve 7 ay önce biti. Şimdi buralar fazla sakin. Hani akan sadece sokaklar ve su.
İki yıl önce bu vakit ben inançlı biriydim tanrıya ve diğer şeylere inana biriydim. Her şey gayet yolundaydı. Sanki daha öncelerde hep böyle curcunalı bir hayat sürüyor gibiydim ama bir çırpınış ve yeni bir başlangıç oluyordu bende farkında değildim. Saat geldi çatı her günkü gibi erken çalan alarmla uyandım kanepenin üstünde o sıralar 3 kız kardeşim olduğu için ben oturma odasında yatıyordum. Van’daki kuru ve bol oksijenli soğuk derimin her bir zerresine nüfuz ediyordu yataktan çıkar çıkmaz. Perdelerden yansıyan anlamsız beyazlık güneşin erek dağının zirvesine vardığını anlatıyordu. Hemen ılık bir suyla yıkadım elimi yüzümü ve kahvaltıya oturdum. Annem yine her zamanki gibi sofrayı donatmış ama benim yediklerim mi gözüme kestirdikten sonra sıcak ve bol şekerli bir çayla beraber peyniri hemencecik midenin dibine indirdim. Sonra dershaneye doğru yola koyuldum tahmini olarak 5-6 dakika mesafedeydi. içeri girdim çantamı açtım içindeki kitaplardan birini çıkarıp dershanenin ortasında olan kantinin masalarından birine koydum ve matematik çalıştım biraz bu benim okuyacağım ikinci üniversiteydi