Bir zamanlar,herkes gibi bende gençtim,toydum.Hayatımın ve işimin acemisiydim,hatalar,yanlışlar yapıyor ancak yaptığım hatalardan kendime bazı hisse ve paylar çıkartıyor bu hatayı bir kez daha yapmamayı temenni ediyor ve uzak durmaya çalışıyordum.
Çalışma hayatım boyunca çok yorucu günler geçirdim.Çok çalıştım,yoruldum.Çoğu geceler de iş yerinde kalarak sabahladığım zamanlar da çok olmuştur.Masa başında çalışıyor olmama rağmen kafaca,beyince ve ruhen yoruluyordum.Ama her şeye rağmen daha huzurlu ve mutlu hissediyordum kendimi.Bazen emekli olmamın hayallerini kuruyor,rahata,huzura erebilecek miyim diye düşündüğüm ve hayal ettiğim zamanlarımı da oluyordu.
Çalışma ve iş hayatının yoruculuğu,iş stresi ve iş arkadaşları ve patronlarımla yaşadığımız ufak tefek tartışma ve münakaşa ve gerginliklerde olmuyor değildi.Yine de bu kırgınlık ve kızgınlıklar,uzun sürmez çoğu zaman tatlıya bağlanırdı.
Çalışma hayatım yıllarımda,saat ve zaman gelmeden işi ve mekanı bırakıp gidemediğimden dolayı,yapmak isteyip yapamadığım çok şeyler, gitmek isteyip de gidemediğim çok yerler ve mekanlar vardı.O zamanlar da çok hayıflanır ve emekllilik günlerim de hep bunları gerçekleştirmek için kendime sözler verir kendimi teselli etmeye çalışırdım.
Bir gün geldi o talihsiz ve yıkıcı gün...
Bir dükkanda otururken,alışveriş sırasında bir kriz geçirdim ve yere yığılmışım.İşte o anda hayallerim,işim,gelirim de benimle yere yığıldı kaldı.Farkında ve bilincimde olmadan yaşadığım uzun yıllar,beynimdeki tümör büyümüş,büyümüş ve bir şekilde beynimi de küçülterek beni kanser etmişti,genç bir yaşta diyebileceğim kırk beşli yaşlarımda geriye dönülmez bir yola girmiştim.
Hastahanelerde yapılan inceleme tetkikler sonucu da,ameliyata karar verildi.Uzun saatler alan,yorucu ve büyük ameliyat sonrası da,yoğun bakımda,enfeksion geçirip,vücut ateşim kırkbeşlere çıkmış ve sol tarafımın tamamına felç inmişti. İşte bu olay,geriye kalan hayatımı ve hayallerimi de felç etmişti.
Herkesin hayatında; çeşitli kazalar,belalar ve kayıplar herkesin var.Olacak oluyor,ölecek ölüyör.Geçirdiğimiz zamanlar,yıllardaki sağlığımız ve sıhhatimiz eskisi gibi olmayabiliyor.Bu yüzden hayaller,istekler ve arzular da artık sadece bir hayal ve rüya olmaktan öteye gidemiyor.
Yapmak isteyip de ertelediğim çok şeyleri gece rüyalarımda gerçekleştiriyor ve yaşıyorum.Sinemaya gidip filmler seyretmek,eğlenmek,müzik ve eğlence mekanlarına gidip müzik dinleyip,dans etmek,camileri dolaşıp ibadetler edip,dualar yapmak.deniz sahillerinde oltalarla,sandallarda kamışlarla balıklar tutup tutup güzel ve tatlı vakitler,saatler geçirmek gibi şeyler...
Keşke diyorum şimdi,bütün bunları emekli olunca yaparım demeseydim de,o zamanlar yapsaydım da şimdi emekli olup,evimde bir hapis içinde ölümümü beklerken miskin ve çaresiz bir şekilde evimde oturup da yaşamasaydım.
Eğer sizinde benim gibi böyle ufak tefek de olsa hayalleriniz varsa,yapmak ve yaşamak istediğiniz şeyler varsa,aklınıza geldiği,estiği zaman yapın,yaşayın...Dün geçti,yaşandı bitti,bir daha geri gelip yaşanmayacak,Yarın ise belki gelir ama,her şey için zaman çok geç olabilir,yani size ulaşamayabilir...(16.Eylül.2016) "Eylülde Gel Şarkısı",Sadece Güzel,Romantik,Duygulu Bir Şarkı ve Müzik Olarak Kalsın,Yüreklerde...