"Yerinde sayanlar,yürüyenlerden daha çok ses çıkarırlar." demişti yazar.
Ülkemizin hali bana göre böyle...

Kutlu yorum söyleyeceğim bu geçmişi tarihe gömen bir Ömer Halis Demir oldu..ve Bizler dirilişteyiz..o yüzden itler her daim ürüyecek Türkiye halkı elinde kuran yürüyecektir ..istiklal mahkemeleriyle bu ülke insanına zulmedenlerin kendi gibi evlatlarının sözü vız gelir tırıs gider ; Doksan yıllık loş tunelden çıktık...Her on yılda yapılan darbelerle övünç duyanları bu milletin has evlatları vatan haini ilan etmiştir zaten bana göre 1961 1980 ve 1971 muhturaları vatan hainliğinin ta kendisidir; Yapanları Allaha havale ettik ...darbelerden medet umup tencere tava çalanları Has Türkten saymıyoruz muhakka ki kanında bozukluk vardır ...TSK temizlendikçe ülkemiz büyüyecektir..Fetö ve yandaşlarına lanet olsun diyoruz ve şehitlerimizi yad ediyoruz..onlara minnettarız ...selam ve muhabbetle...

Serhat Bingöl kardeşten mülhem...

Bir topluluğa ve/veya topluma şiddet yöneltildiğinde, o toplumun fertlerinden biri veya bir grubu, şiddet yöneltenlerin safına geçerse, yani onların amaçlarına hizmet için konuşur, yazar, algı operasyonlarının genişlemesine çanak tutarsa, buna kanı bozukluk denir, şeklindeki bir tanımlamada mutabık kalırsak, Türk Milletine yöneltilmiş olan ve kırk yıldır süren, onbinlerce cana malolan teröre kendinden menkul gerekçelerle sempati duyan, bu sempatiyi doğrudan veya dolaylı olarak meşrulaştıran, Allahsız bir hayat tarzının fedaisi gibi gören, savunulacak son kale sayan, ortaya çıkan tüm kirli ilişkilere, dayanışmalara rağmen anlayış, söylem ve eylemini değiştirmeyen, kemikleşmişliğini çirkefliğe vardıran kim olursa olsun, hangi sloganı atarsa atsın, kimin arkasına gizlendiğini sanırsa sansın, kanı bozuktur!...
Özetle: Bir ağaçtan okluk da çıkar .okluk da...

Selam ve saygılarımla.

Sevgili dostum bizim ülkemiz, her konuda dünya üzerinde eşi benzeri olmayan bir ülkedir.
Tankın paletlerinin altına yatan ve üzerine ateş açılmasına rağmen yinede yerden kalkıp tankın üzerine çıkan onurlu ve yürekli insanları da vardır. Korkudan küçük dilini yutan tehlike geçtikten sonra o kahramanları küçümseyen aşağılayanları da. Bu tezattı bir arada sadece bizim ülkemizde görebilirsiniz.

Bu durumun bir çok sosyolojik ve psikolojik nedeni vardır. Ama gerçek olan bir şey var ki, geçmişte de devletini inkar eden kendi ceddine söven kanı bozuk insanlar vardı bu günde var yarında var olacaktır. Vatanı için mücadele etmiş iman dolu yüreği ile şehit olan insanlar varken birileride evlerinde saklanıp tehlike geçtikten sonra da meydana çıkmış ve o şehitleri aşağılamışlardır. İşte bu günde o demokrasi şehitlerini küçümseyenlerin önemli bir kısmı kanı bozuk insanlardır. (istisnaları olsa da) 1911 yılından 1923 yılına kadar olan on iki sene süren savaşlardan kaçan yani istiklal mücadelesi verildiğinde cepheye gitmeyen asker kaçağı olanların torunlarıdır. Bundan hiç şüphen olmasın. Gerçi bu kesimlerin duyarsızlığı istiklal savaşı ya da darbe ve darbe girişimleri ile sınırlı değildir.

Cumhuriyet tarihi boyunca yaşanmış tüm trajedilerde ya da siyasi olaylar da hep aynı tavrı koymuşlardır. Bu konuda onlarca örnek sıralanabilir mesela bu ülkede suçsuz günahsız gencecik insanlar hatta Başbakanlar asılırken bu kesimlerin gıkı çıkmamış zevki sefalarına devam etmişlerdir.
1985-89 yılları arasın da Bulgaristan da soydaşlarımız zulme uğramışken tüm camilerde her siyasi görüşten imanlı insanlar zulme uğrayan kardeşleri için dua ederken, bu kesimler yine zevki sefalarında idiler. Hatta Jivkov''un zulmünden kaçan üçyüzbin soydaşımızı başbakanlığı döneminde ülkemize alan,8.Cumhurbaşkanımız merhum Turgut Özal'ı da kıyasıya eleştirmişlerdi.
1999 Marmara depreminde on binlerce insan enkaz altındayken bu kesimler büyük şehirlerde barlarda gece kulüplerinde eller havaya diyor, müzik eşliğinde çılgınca eğleniyorlardı. Öyle ki şarkıcı Fedon bile bu kesimlerin duyarsızlığını şiddetle eleştirmiş, ‘’bizler kiliselerde ayin düzenleyip depremde ölenlere ve enkaz altında kalanlara dua ederken bu ne ahlaksızlık bu ne edepsizliktir, ayıptır yahu diyerek tepki koymuş ve çileden çıkmıştı.

Yani dostum bu kesimlerden senin o söylediğin birlik beraberliği beklemeyeceksin. Bunlar öyle insanlar ki,kendi değerlerini inkar eden şuursuzlaştırılan insanlardır.
Sabahtan akşama kadar mevcut hükumete giydirirler ne olacak bu memleketin hali diyerek felaket senaryoları üretir ve demagoji yaparlar, sonra da ülkenin kaderinin belirleneceği seçimlerde ya tatile çıkarlar ya da tatillerini bölüp gelip oylarını kullanmazlar. Seçim sonuçları açıklanınca da on beş temmuz akşamı şehit olanları küçümsedikleri gibi yine bu halkı küçümseyip aşağılarlar.

Uzattım biliyorum ama son cümle bunlardan gelecek hayır Rabbimden gelsin, bunlardan bir numara olmaz kadehlerini kaldırır hep birlikte onuncu yıl marşını söylerler başkada bir şey bilmez ve yapmazlar yerinde sayar dururlar bari on birinci yıla geçseler ona da razıyım ama maalesef o da yok.sadece kuru gürültü.

Saygı sevgilerimle.