Sabah-sabah aklıma nereden geldi bilmiyorum ama dilimde Kıvırcık Ali’nin yaşamdan ölüme şarkısı… Bildiğim iki cümlelik şarkı sözü… “Eğer ki gelmeler topraktan ise Demek ki gitmeler aynı yeredir. İhanet kahpelik puşta göreyse. Sadakat la sevmek dosta göredir” İşe gitmek için vasıta bekliyorum ama beynimde bin bir soru oradan oraya geçiyor... Suriye, İşid, askerlik, polislik, Türkiye de memur olmak, devlet, siyasi partiler, Zafer Bayramı... en yoğunu beni benden edip çileden çıkaran da Cerablus ve Pkk olayı neden mi?
TSK geçen gün ’Fırat Kalkanı’ adı verilen operasyon ile Cerablus’a tank, savaş uçakları ve Özgür Suriye Ordusu’na bağlı militanlar ile birlikte girdi... Türk Askeri hatta Türk Devleti gücünü kırmızı çizgisini gösterdi, bunu düğme ilikleyip ayakta alkışlıyorum… Fakat şu da aklımdan çıkmıyor; 2013-2014 yılları arasında 4037 IŞİD militanı Türkiye’den Suriye’ye geçiş yaptı. Geçiş yapılan bölgelerin çoğunlukla Azez, Cerablus ve Tel Abyad. Bunu unutmayın…! Neyse eğri oturup doğru konuşmak gerekir ise Kürtler, Kobani ile Afrin arasında bağlantı kurmak için bu bölgeye özel önem veriyordu ki hala da aynı. Eee Mübarek bunun geçişini izin verip sen ön ayak olmadım mı? Aferin(!)
Aslına bakarsanız ne oldu biliyor musunuz, Türkiye’nin kapıları İŞİD’e açması, bu bölgeyi ele geçirmesinde yardımcı olması, sonradan ortaklarını kovup tek başına hükmeden IŞİD buralarda temizlik yaparken, omuz üstünde baş koymaz iken de Türkiye ses çıkarmayıp, destek verdi. Ya da ben duymadım bilmiyorum… Ardından Türkiye IŞİD’in Rojava’ya karşı saldırılarını kolaylaştırdı. Son olarak da YPG’nin önüne konan Fırat’ın batısına geçemez kırmızıçizgisiyle esasen IŞİD’e de dolaylı olarak kalkan olmuş oldu.
Ah güzel ülkem Mevlana ne demiş “kula bela gelmez hak yazmadıkça, hak bela yazmaz kul azmadıkça” …Bu kadar azıtmayacaktın.
Neyse başka bir şey daha hatırlatmak istiyorum sizlere; tam net tarih hatırlamakla birlikte 2014 yılında Türkiye topraklarında araçların üzerindeki paçavralarla coşkularını kutlayan peşmergeleri hatırlıyor musunuz? Ağır silahlarla donatılan Peşmerge birliği Türkiye üzerinden Kobani’ye geçmişti ve Yol boyu yoğun ilgi ve coşku yaşamalarına izin verilmişti… Ne büyük gurur yaşattık beee…! :Helal olsun bizlere…
Peşmergenin IŞİD’e karşı Kobani’de ne yapacağını zamanla gördük, gördük ki Fırat Kalkanı Operasyonu gerçekleşti… Bununla birlikte Kürt sorununun çözümünde de yeni bir denklem oluşturuldu bu öyle bilinmeyen bir denklem haline getirildi ki “akil insanlar” bile biranda sessizliğe büründü… Etkisi yine Türkiye’nin zararına oldu…
“Kürt” olduklarını bile söyleyemeyenler paçavralarını alıp göğüslerini gere-gere bu ülkenin ekmeğini yiye-yiye nasıl da bizi ateşleyip canımıza kast ettiler, eylem yapıp malımıza zarar verdiler… Aslında sıkıntı Kürt deyip dememekte değil. Şerefsizler, ne olduğu belirsiz Piçler güzel yürekli, kardeşimiz dediğimiz “kürt” kimliğini kullanarak burada, bizim topraklarımızda şerefsizlik yapıyorlar onlar ne Kürt ne de Türk tam bir……. Çocuğu…
Kaç yer bombalandı, kaç askerimiz şehit, kaç anne –baba evlatsız, kaç çocuk babasız-annesiz, bu vatan kaç yiğidin den oldu haberiniz var mı sizin… Bana sakın kalkıp Cerablusu savunmayın tamam eyvallah Türk Askerimizin gururu ama öncesi de çok önemli… Ayrıca her gün bir yelerde bomba kurulup insanlar hunharca öldürülürken Türkiye Cumhuriyetinin sınırları içinde yaşayan kahpe dölleri nasıl olurda bizim malımıza zarar veriyor… Pkk’nın olmadığı yer var mı? Ben eskiden Karadeniz de bu olaylar hiç olmaz biliyordum ama şerefsizler şimdi siyasi liderin yolunu kesecek kadar cüretkârlar… Peki, bunu kim sağladı nasıl bu kadar gözleri döndü?
Kim ne derse desin ve ne yaparsa yapsın ben Cerablusu şunu bunu bilmem biran önce sonucu ne olursa olsun PKK denen şu illetten Türkiye’nin kurtulmasını ve bu konuda sağlamlılık ile birlikte samimiyet bekliyorum…
Ismahan Çeribaşı