Öyle bir yağmur yağsa öyle bir yağmur yağsa ki yeryüzündeki bütün kirlilikler sonsuza dek kaybolsa.
Yetmiyor gözyaşlarımız yetecek gibi görünmüyor.
Öyle bir gök gürültüsü kopsa öyle bir gök gürültüsü kopsa ki yeryüzündeki bütün silahlar paramparça olsa.
Yer yarılsın istiyorum,
İnsan yiyicileri yutsa diyorum. Kim neden oluyorsa masum bir yavrunun gözyaşına durup dururken acı çeke çeke olduğu yerde yansın küle dönsün istiyorum.
Kim incittiyse gökte uçan kuşları, kim acıttıysa zavallı anaları ölsün istiyorum. Acı çeke çeke, haykıra haykıra.
Elinden bir şey geldiği halde gerekeni yapmayan da yok olsun. Bu dünyayı hak etmiyorsunuz çünkü.
Bu dünya masumlara kalmalı daima. Şehirleri beton yığınına değil de çiçek yığınına dönüştürürler o zaman. Silahlar bombalar değil de laleler sümbüller çoğalır. Savaş değil de barış konuşur. Çirkinlik değil de güzellik ağır basar. İşte o zaman bükülür beli şeytanın işte o zaman pes eder kötülük.
Korkaklığın bitiği yerde cesaret yüreklenir ve biz neyi beslersek o güçlenir. Cesaretimizi doğru yerde kullandığımız zaman zafere doğru koşarız. Ve o zaman elimizde tüfekler toplar değil, çiçekler olur.
Yazıyoruz çiziyoruz ama bütün bunların farkındayız ama harekete geçmedikten sonra ne fayda!