İslam dünyasının, Müslümanların zor durumda olduğu herkes tarafından bilinen, görünen bir gerçek.

Pkk’yı ve sözde Şeriat isteyen bütün teröristleri, İşid’i, El Kaide’yi, Feto’yu... kurup yöneten, Müslümanları fesada boğup iç savaşlar çıkartan, Müslümanları öldürtüp göç ettiren, sömürge haline getiren
Yahudi ve Hrıstiyanlar.

"Radikalleşen İslam" ve bu durumda, mağdur rolü oynayıp, korkup Radikal İslama karşı çareler arayan yine Yahudi ve Hrıstiyanlar.

Müslümanlar için karmaşık ve içinden çıkılması zor bir durum gibi ama aslında hiç karmaşık değil.

Kuranı Kerim ve Hadislerde, kıyamete kadar yaşanmış ve yaşanacak olaylardan haber verilir, bu olaylardan bazıları yalnızca bir ya da iki kez yaşanacaktır.

Rahmân ve Rahîm (olan) Allah’ın adıyla.

(Biz, Kitap’ta İsrailoğullarına: Sizler, yeryüzünde iki defa fesat çıkaracaksınız ve azgınlık derecesinde bir kibre kapılacaksınız, diye bildirdik.)

(Bunlardan ilkinin zamanı gelince, üzerinize güçlü kuvvetli kullarımızı gönderdik. Bunlar, evlerin arasında dolaşarak (sizi) aradılar. Bu, yerine getirilmiş bir vaad idi.) İSRÂ:4.5.

(En Doğrusunu Rabbimiz bilir.)

Bu büyük vakıaların, olayların yaşandığına canlı tanık olmak ve bilerek tarafını seçmek her nesle nasip olmaz.

Kişiler, Partiler, Ülkeler...hepsi gerçek dostunu zor gününde seçer.

Çünkü iyi günde dost çok bulunur. Böyle zor günler gerçek dostların ve hainlerin yani iyi ve kötülerin ayırt edildiği günlerdir.

Allah’da dostlarını, iyileri böyle günlerde seçer.

"Kim Allah’ı, Resûlünü ve iman edenleri dost edinirse (bilsin ki) üstün gelecek olanlar şüphesiz Allah’ın tarafını tutanlardır." İSRÂ: 80.

Bizim Halkımız ve Devletimiz, en zor günlerde mazlum Müslümanların ve bütün mazlumların yanında oldu.

15 Temmuz gecesi ve önceki darbe girişimlerinde de Allah bizimle beraberdi.

15 Temmuz sonrası hainlerin temizlenmesi için her yer didik didik aranıyor, hainlerin, fesatçıların aranma
şekli de, her devirde aynı oluyor gibi:

"Bunlar, evlerin arasında dolaşarak (sizi) aradılar. Bu, yerine getirilmiş bir vaad idi.)İSRÂ:5.

NAMAZ
Ne yazık böyle bir zamanda gerçek dostlukta, bir konuda cılız kalıyoruz.

Namaz!
Şeytanın engellerine takılmaktan kurtulup, Allah’a yönelip, namazlarımızı devamlı kılmaya çalışsak, bir dosta yakışır şekilde hareket etmiş, etmeye çalışmış oluruz.

Yani Dostumuz, Velimiz olan Allah’a, daha çok Müslüman namaz kılarak yüzünü çevirirse,
Allah’tan yardım istemeye daha çok yüzümüz olur.

Unutmayın İslamı Dünya’ya hakim kılacak olan Allah’dır, biz Müslümanlar ise imtihandan geçiyoruz?
Dost muyuz? Düşman mıyız? İyi miyiz? Kötü müyüz?

Şunu da unutmayın (en doğrusunu Rabbimiz bilir) Bu dönem Kuranı Kerimde olacağı bildirilen sayılı vakıalardan biri ise, böyle zamanda sayılı dostlar arasına girme ihtimalimiz de var demektir.

Kısacası, bu büyük fitneler döneminde, böyle bir zamanda doğru tarafta olmak isteyen, Irkını, Mezhebini, Partisini...bir tarafa bırakıp, Devletinin ve Milletinin ve mazlumların, muhacirlerin, sığınmacıların yanında olur ve "Namazlarını devamlı kılmaya gayret eder."

"De ki: Siz ona ister inanın, ister inanmayın; şu bir gerçek ki, bundan önce kendilerine ilim verilen kimselere o (Kur’an) okununca, derhal yüz üstü secdeye kapanırlar.

Ve derlerdi ki: Rabbimizi tesbih ederiz. Rabbimizin vâdi mutlaka yerine getirilir. İSRÂ: 107.108.

"Çocuk edinmeyen, hakimiyette ortağı bulunmayan, âcizlikten ötürü bir dosta da ihtiyacı olmayan Allah’a hamdederim" de ve tekbir getirerek O’nun şanını yücelt! İSRÂ:111."

Allahu ekber Allahu ekber, Lâ ilâhe illallahu vallahu ekber. Allahu ekber ve lillahi’l-hamd"