3
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
542
Okunma
15 Temmuz kalkışması ya da darbe girişiminden sonra,halkın vergileriyle alınan silahlarla,halkın üzerine ateş yağdıran "darbeciler "halkta,büyük bir öfkeye sebep oldular.
-İdam isteriz,idam uygulansın,bu darbeciler asılsın!
Genellikle sokaklarda gezerim,15-20 yıldır çay ocakları uğradığım mekanların başındadır.Çünkü buralarda her türden,her görüşten insan bulunmakta,hayata bir "soluk" getirmek için taze çay tercih edilmektedir.
Sanırım kahvehaneler böyle değil.
Taş ve ıstaka sesinden kimse kimseyi duymuyor ki,sohbet ise hak getire!Ama çay ocaklarında her konuya yer var:Felsefe de konuşulmakta,din de,kitap da, siyaset de,aşk da,ayıp da,günah da,sevap da...
Son bir aydır en çok dillendirilen ise "Bu darbeciler idam edilsin,sallandırılsın."sözü/beklentisi/talebi olmaktadır.
Bu anlaşılır bir taleptir ama doğru değildir.
Olayın olduğu darbe girişimi gecesi idam cezası yoktu.Şimdi çıksa bile cezalar geriye doğru işlemez...Bunun düşünülmesi bile ülkemize yapılabilecek büyük bir "haksızlıktır."
Öfke anlaşılır bir duygu durumudur ama ona teslim olmamak şartıyla.Çok sevdiğim şu atasözümüzdeki gibi:
-Öfke gelir göz kızarır,öfke gider yüz kızarır!
İnsanız,gözümüz kızarabilir ama yüz kızarması böyle mi?
İlke olarak da bu cezanın doğru olmadığına inanmışımdır hep.
Kaldı ki bu cezanın varlığı,"caydırıcı" da olamamaktadır.Yahu,2015 yılında gerçekleşen 1634 idamdan,977 ’si İran’dadır.Kaldı ki İran’da darağaçları uzun yıllardır var ama suç da var!
Uzun bir müebbet hapis cezası-ağırlaştırılmış müebbet hapis-,bence bir kez öldüren idamdan bin kez daha ağır cezadır,her gün ölümü yaşatmak demektir.
Hukuk hatalarının varlığı da tarihi bir gerçekliktir.Suçsuz bir insanın,idamı gerçekleşirse,hayatını geri vermek mümkün mü?
Evet,karmaşık,zor bir süreçten geçiyoruz ülkece.
En doğru talebimiz bence şu olmalıdır:
Adil yargılama,sapla samanın ayrılması,kurunun yanında yaşın da yanmamasıdır.Ki travmalara sebep olunmasın/olmasın mahkeme sonuçları.
Emile Zola’nın,ta 1894 ’lerde söylediği "Cumhuriyetin şerefi,adaletidir."sözü hepimize yeter de artar bile.
Ki bu söz Dreyfus davası üzerine söylenmişti.Haksız olan bu karar,Siyonizmin doğmasına da sebep oldu.Theodor Herzl’i tarih sahnesine çıkartan Dreyfus davasının yanlış sonuçlar doğurması olmuştur.
1906’da hak yerini bulmuş ama Zola 1902’de vefat ettiğinden sonucu görememiştir.Hem de 12 yıl geçmiştir karar üzerinden.
Yani adalet gecikmiştir !