Bugün Yenikapı’da ülkemiz tarihi için belki de bir dönüm noktası olabilecek kalibrede "eylem" var:
-Demokrasi ve Şehitler Mitingi.
Oldukça uzak noktada olduğum için fiziki olarak orada olamayacağım ama bütün kalbimle oradayım.
"Darbeye hayır "derken,demokrasiye evet demek ne güzel.
İlk kez üç partinin "uzlaşmasıyla" yapılacak olması ise ayrı bir sevinç ve heyecan kaynağı.Dileğim provokasyona "gelmeden" ya da "düşmeden" mitingin sağlıkla başlayıp,bitmesi..
Gözümüz,kulağımız saat 17 gibi başlayacak olan eylemde.
Umutvar olmak için sebep çok.
Kaldı ki ülkemizin önünde "2023 Vizyonu" da var!
Ve vizyon ile eylemin iç içe geçmesi ise bir başka güzel.
Gelecek bilimci diyebileceğimiz Joel Barker’ın şu sözündeki gibi:
-Eylem olmadan vizyon bir rüyadır.Vizyon olmadan eylem ise zaman geçirmektir.Eyleme sahip bir vizyon dünyayı değiştirebilir.
1960 darbesini çocuk da olsa yaşadım.
12 Martta gençtim.Olanları anlayacak ve yorumlayacak "olgunlukta" idik.
12 Eylül ise tam otuzumda karşımıza çıktı.Hem de çok uzaklarda (Nusaybin) de iken.
28 Şubata da tanıklık ettim,27 Nisanın da ne demek olduğunu bilerek "yaşadık."
Ama hiçbiri 15 Temmuza benzemiyordu.
Salt "darbe" değil,sanki bir "işgal provası" yaşadık.
Lakin halkın onurlu direnişi buna engel oldu.
Bu uğurda şehit olan ve meydanları dolduran insanlara sonsuz saygı ve sevgilerimi iletmek istiyorum.
15 Temmuz "karanlığının",sabahın habercisi olduğuna inanmak istiyorum! "Koyu karanlık,sabahın habercisidir" sözündeki gibi.
Daha güzel,daha adil ve daha özgür ülkede yaşamak ve bunu dilemek hepimizin / herkesin hakkı.